20 Ekim–22 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali, uluslararası prodüksiyonlardan yeni yerli metinlere, güçlü kadın hikâyelerinden mekâna özgü sahnelemelere uzanan geniş bir program sunuyor. Festivalin öne çıkan 10 yapımını sizin için seçtik.

Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam
(20–21 Ekim, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi)
Hollanda’nın köklü topluluğu Scapino Ballet Rotterdam, yıldız koreograf Marcos Morau imzalı Katedral ile Arvo Pärt’in ruhani müziğini sahneye taşıyor. Retro-fütüristik atmosferiyle büyüleyen açılış gösterisi, bedenleri birer mimari unsura dönüştürüyor.
Hamlet
(24–25 Ekim, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi)
Perulu topluluk Teatro La Plaza’nın sahneye taşıdığı Hamlet, Down sendromlu sekiz oyuncunun yorumuyla Shakespeare’in klasik metnine yeni bir soluk getiriyor. Empati yerine eşitlik temeline dayanan yapım, tiyatronun kapsayıcılığını hatırlatıyor.
Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri
(25–26 Ekim, Moda Sahnesi)
Édouard Louis’nin annesinin hayatını anlattığı romanından uyarlanan yapım, görünmez kadın emeği ve özgürleşme mücadelesi üzerine güçlü bir iç hesaplaşma sunuyor. Oyun, Kemal Aydoğan rejisi, moda sahnesi prodüksiyonu ve Onur Ünsal’ın performansıyla öne çıkıyor.
Aşağıdaki Pencere
(30–31 Ekim, Paribu Art)
Alis Çalışkan’ın yazdığı, İlyas Özçakır’ın yönettiği, Gül Doğa Selvi’nin tek kişilik performansıyla rol aldığı Aşağıdaki Pencere, sansür ve otosansür baskısına karşı kişisel direnişi merkezine alıyor.
“Televizyonun Karşısında Özel Mülkiyetin Kökeni Üzerine Düşünürken Uyuyakalmışım, Babamın Sesine Uyandım”
(3–4 Kasım, Alan Kadıköy)
Ferdi Çetin’in yazıp Görkem Şarkan’ın yönettiği oyun, bireysel hafıza ile politik gerçeklik arasındaki sınırları sorguluyor. “Yeni Arayışlar” bölümü kapsamında sahnelenen oyun, seyirciyi düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.
Fora
(4–5 Kasım, Paribu Art)
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk tiyatro metni Fora, ev içi huzurun bedelini sorgulayan, mizah ve kırılganlığı harmanlayan bir aile hikâyesi. Mert Öner rejisinde sahnelenen yapımda Aslı İnandık, Eray Karadeniz, Kubilay Aka, Şenay Gürler, Şerif Erol ve Şükran Ovalı rol alıyor.
Cehennem Çiçeği
(7–8 Kasım, Alan Kadıköy)
Alper Canıgüz’ün romanındaki zeki ve alaycı karakter Alper Kamu’yu Simge Günsan rejisiyle sahneye taşıyan Cehennem Çiçeği, bastırılmış duygular ve mizah arasında gidip gelen bir anlatı sunuyor. İKSV Genç Sanatçı Fonu’yla desteklenen oyun, minyatürler ve canlı sinemayı buluşturuyor.
Bovary
(8–9 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi)
Flaman Kraliyet Tiyatrosu KVS yapımı Bovary, Carme Portaceli’nin çağdaş feminist yorumu ile Flaubert’in klasik karakterini 21. yüzyılın özgürlük arayışlarıyla yeniden buluşturuyor.
İstanbul Mon Amour: Pera’nın Karanlık Odası
(15–16 Kasım, Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması, Metrohan)
Kumbaracı50 ekibinden Yiğit Sertdemir’in sanat yönetmenliğinde hazırlanan İstanbul Mon Amour: Pera’nın Karanlık Odası, izleyiciyi Beyoğlu’nun geçmişine uzanan bir hikâyeye davet ediyor. Maryam Şahinyan’dan ilham alan yapım, şehrin belleğinde bir yolculuk sunuyor.
New York Üçlemesi
(21–22 Kasım, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi)
Paul Auster’ın efsane romanından uyarlanan, Théâtre de la Ville Paris yapımı New York Üçlemesi, polisiye kurguyu postmodern anlatıyla harmanlıyor. Igor Mendjisky rejisindeki yapımda Call My Agent dizisinden tanıdığımız Ophélia Kolb-Kasapoğlu da rol alıyor.