CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?

CHP kurultayına dönük mutlak butlan davası reddedildi, Genel Merkez için tehdit ortadan kalkarken İstanbul’da Gürsel Tekin’in kayyumluk görevi hâlâ sona ermedi. CHP avukatı Çağlar Çağlayan, Ankara’daki mahkemelerin ret kararlarının İstanbul’u da etkilemesi gerektiğini söylerken, istinafın Tekin’in görevine bir an önce son vereceğini belirtti. Çağlayan’ın değerlendirmeleriyle birlikte “İstanbul kayyumunun kronolojisini” derledik.

CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?
CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP 38. Olağan Kurultayı’na dönük “mutlak butlan” davasını reddetmesinin ardından gözler bir kez daha İstanbul’a çevrildi. CHP avukatı Çağlar Çağlayan, parti genel merkezinde bir grup gazeteciyle bir araya gelerek, Ankara’daki gelişmenin, CHP İstanbul İl Yönetimine dönük tedbir kararını da mutlaka etkileyeceği değerlendirmesini yaptı.

İstanbul kayyumunun kronolojisi

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023’teki İstanbul İl Kongresi’ni iptal ederek, 2 Eylül’de verdiği tedbir kararıyla CHP İstanbul İl Yönetimini görevden uzaklaştırdı; Gürsel Tekin ve beraberindeki heyeti kayyum olarak atadı. Ayrıca devam eden kongrelerin de durdurulmasına karar verdi.

Pek çok hukuki sürecin, farklı mahkemelerde aynı gündemlerin konu edildiği bu tabloda kafa karışıklığını önlemek adına, CHP İstanbul İl Yönetimi görevden uzaklaştırıldığından bu yana neler olduğuna birlikte bakalım:

  • 2 Eylül – İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, il yönetimini görevden uzaklaştırdı
  • 3 Eylül – Özgür Çelik’in de aralarında olduğu 10 siyasetçi hakkında il kongresinde “oylamaya hile karıştırılması” suçlamasıyla düzenlenen iddianame İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi, ilk duruşma 6 Ocak 2026’da
  • 3 Eylül – Tedbire itiraz edildi, mahkeme 26 Eylül’de tedbiri değerlendirmek üzere duruşma günü verdi
  • 5 Eylül – YSK kongreler takviminin devamına karar verdi, ilçe kongreleri devam etti
  • 11 Eylül – Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2023’teki İstanbul il kongresinin iptali talebini pasif husumet yokluğundan reddetti
  • 24 Eylül – Olağanüstü il kongresinin durdurulması için mahkeme Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na başvurdu, icra heyeti kongreyi durdurmaya çalışırken YSK toplanarak kongrenin yapılacağını ilan etti
  • 24 Eylül – İstanbul delegelerinin çağrısıyla İl Olağanüstü Kongresi toplandı, Özgür Çelik yeniden seçildi
  • 26 Eylül – Yeniden kongre yapılmasına rağmen mahkeme tedbire itirazı reddetti, istinaf yolunun açılmasıyla CHP avukatları üst mahkemeye itirazlarını taşıdı
  • 3 Ekim – İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilen dosyalara ilişkin ilk duruşma yapıldı, 21 Kasım’a ertelendi
  • 18 Ekim – Mahkeme olağan kongrenin de durdurulmasını istedi, YSK olağanüstü toplanarak kongrenin yapılacağını üçüncü kez ilan etti
  • 19 Ekim – 39. Olağan İl Kongresi’nde Özgür Çelik tek aday olarak yeniden İstanbul İl Başkanı seçildi
  • 24 Ekim – Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali talebini reddetti

Özgür Çelik dün (24 Ekim) yeniden mazbatasını aldı. YSK Çelik’in başkanlığını tanırken, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi üzerine iki kongre daha yapılmış ve artık konusuz kalmış olan 8 Ekim 2023’teki il kongresini hükümsüz kabul ederek kayyum görevlendirmesine son vermiyor. 

CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?
CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?

Av. Çağlar Çağlayan: “İstanbul’da hakim özgüvenle ‘Ben farklı düşünüyorum’ diyor”

CHP kurultay davasını gündeminden çıkarırken, Av. Çağlar Çağlayan Ankara’daki sürecin İstanbul’u etkilemesi gerektiğini ifade etti. Çağlayan, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin İstanbul il kongresinin iptaline ilişkin davayı 11 Eylül’de esastan reddettiğini de hatırlattı

Kongre ve kurultaylara ilişkin “İki buçuk karar var” diyen Çağlayan, İstanbul’daki tedbir kararını yarım, Ankara’daki iki ret kararını ise tam karar olarak niteledi. Çağlayan, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tedbir kararına itirazı değerlendirdiği 26 Eylül’deki duruşma için şunları söyledi:

“Mahkemeye ‘Sizin bu tedbiriniz geçici bir koruma. Bu tedbirin yaşayamaması için bir sürü hukuki ve fiili neden var, siz de malumun ilanını yapıp kaldırın’ dedik. Hâkim son derece özgüvenli bir tavırla ‘Ben onlardan farklı düşünüyorum’ dedi. ‘Verdiğiniz karar kolluk aracılığıyla içeri girilmesine neden oldu, insanlar gaz yedi, dayak yedi’ diye anlatmaya çalıştık, ‘Karşı koymasaydınız polislere’ dedi. Sanki yaptığı şey doğruymuş da insanların direnme hakkını kullanması yanlışmış gibi bir tavırdaydı.”

CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?
CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?

Tedbire itiraz istinafa gidiyor

Çağlayan, hukuki süreçlerin işleyişi gereği bir mahkemenin verdiği kararın ancak kendisi veya üst mahkemece bozulabileceğini, örneğin Ankara’da kurultay ve kongrelerin iptali talebini reddeden mahkemelerin, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tedbir kararını kaldıramayacağını kaydetti. Çağlayan, “Fiilen kararın uygulanamaz olması, hukuken yanlış olması, hukuk dünyasında karşılığının olmaması başka bir durum ama hâkim bir şeye imza attıysa ondan nasıl geri dönüleceği belli bir usule tabi. O usulü bekleyeceğiz” diye konuştu.

Tedbir kararına itirazı reddederek kayyumun görevini devam ettiren İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, yapılan olağanüstü kongreyi ya da Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin esastan ret kararını tanımadığını dile getiren Çağlayan, istinafa başvurularının da mahkemece bekletildiğini belirtti. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir sonraki duruşmanın 21 Kasım’da olduğunu hatırlatan Çağlayan, “Artık toplayacağı bir delil yok, davayı esastan karara bağlayacaktır” dedi.

“İstanbul’da bir hâkim bir karar verdi, bütün Türkiye’yi ateşe attı”

Siyasi partilerin tüzel kişiliği gereği kongrelerle ilgili hukuki süreçlerde Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu hatırlatan Çağlayan, 2023’teki İstanbul İl Kongresi’yle ilgili Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ret kararına değinerek, “İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin artık davayı reddetmesi lazım. Ama orada hâkimin bireysel durumu nedeniyle endişeliyiz. Elimizdeki yollar belli. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na şikâyet edebiliyorsunuz. Hâkimi reddediyorsunuz, onlar ret talebinizi geri çeviriyor” dedi.

“İstinaf bu düğümü çözmek için bir an önce o tedbiri kaldıracaktır” diyen Çağlayan şöyle devam etti:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Üst mahkeme tedbirini kaldırmışken ve kongre de yapılmışken artık İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi de davanın konusuz kaldığına karar verecektir. Bir yere kadar hukuksuzluk yapabilir, bir yerden sonra işi düzeltmesi lazım. Muhtemelen o aşamaya girdi. Ama sonuçta hâkimin iki dudağının arasında. Yanlış bir karar verirse de verir. Toplam 14 tane dava ayrı ayrı geldi, üç mahkemede birleşti. Önce biri reddedildi, şimdi diğeri reddedildi. Daha önce tedbir talepleri de reddedilmişti. Bir tane hâkim İstanbul’da bir karar verdi, bütün Türkiye’yi ateşe attı, herkes bu konuyu konuşmaya başladı. O da bir yerde geri duracak. Başka çaresi yok.”

CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?
CHP avukatı Çağlar Çağlayan anlatıyor: Gürsel Tekin’e ne olacak?

“Neyse ki YSK Anayasa’dan aldığı yetkiyi doğru kullandı”

Mahkemenin İstanbul’da olağanüstü ve olağan il kongrelerini durdurma girişiminin YSK’dan dönmesi hakkında ise Çağlayan, “Neyse ki YSK Anayasa’dan aldığı yetkiyi doğru kullandı. Biz YSK’ya pek çok konuda kızıyoruz, çok yanlış kararları da oluyor. Ama bu süreci doğru götürdüler. Kuruldaki bütün siyasi parti temsilcileri bu işlerin YSK’nın görevi olduğunu, mahkemelerin karışmaması gerektiğini söyleyince heyet de rahat karar verdi” yorumunu yaptı.

Bütün hukuki gelişmelerle birlikte İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de artık dosyayı kapatması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, “Üzücü yanı ‘Şu yapılmaz, böyle şeyler olmaz’ diyemiyoruz” dedi. Çağlayan, parti tüzel kişiliğine dönük süreçlerin düze çıktığını söylerken CHP’ye dönük baskıların belediye başkanlarıyla, cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ceza davalarıyla yürüyebileceğini ifade etti.

Mutlak butlan bitti, ceza davası başlıyor

Ankara’da kurultayın mutlak butlan davası bitti ancak ceza yargılaması başlayacak. CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda “iştirak halinde hareket ederek, bazı delegelere menfaat karşılığında oy kullandırdıkları” iddiasıyla, aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 12 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması 4 Kasım 2025’te yapılacak.

Bu davada yargılanan kişiler ceza alırsa, kurultayın yeniden hedef haline gelip gelmeyeceği sorusu üzerine Çağlayan, “Yargılama başlasın göreceksiniz, oradan kimsenin ceza alması mümkün değil. Soruşturma boyunca delilleri tek tek takip ettim, herkes beraat edecek o yargılamada” dedi.

“Kötü ihtimaller üzerinden konuşacağım, diyelim ki hâkim yanlış bir karar verdi” diyen Çağlayan, bu dosyada ceza alanlar olsa dahi ceza yargılamasının uzun süreceğini, istinaf ve Yargıtay’da onanmadan kararın kesinleşmeyeceğini, geçen sürede partinin kurullarının tamamen yenilendiğini ve kurultayların iptaline dönük bir tehdit olmayacağını dile getirdi.

“Beyanların tamamı yanlı, her iddiasının aksini ispat edebiliyoruz”

Kurultayın iptali talepli dava ile ceza davasının birbirinden ayrı olduğunu vurgulayan Çağlayan şöyle devam etti:

“Kurultayın iptalinin koşulları çok sınırlı. Siyasi Partiler Kanunu’nun ruhu şöyle: ‘Parti içi bir meselenin içinden çıkamıyor musunuz? Hemen seçime gidin.’ Dernekler Kanunu da, Medeni Kanun’un tüzel kişilerle ilgili kısımları da öyle. Bir parti yönetiminin, dernek yönetiminin görevden alınıp başkasını oraya oturtmak için, açıkça mali yönden o kuruluşu sömürdüğünün ortaya çıkması falan lazım. Onun dışında mümkün değil. Ceza yargılaması da bunu etkilemez.”

Ceza yargılamasında delillerin ortaya çıkmaya başlayacağını belirten Çağlayan, “Soruşturma aşamasında insanların yargılanmasına neden olan tanık beyanları vardı, bu beyanların tamamı yanlı. Hepsi partililerin aleyhine beyanlar. O süreçte partililerin lehine beyanda bulunmak ya da rüşvet alma verme olaylarının olmadığını anlatmak isteyen insanların beyanları alınmadı. O yargılamada göreceksiniz, herkesin her iddiasının aksini ispat edebiliyoruz” diye konuştu.