Gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri 1074. haftada Galatasaray Meydanı’nda Yusuf Nergiz için adalet istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanması talebiyle İstanbul-Beyoğlu’nda 1995’ten bu yana eylem yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta (25 Ekim 2025) Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakarak açıklamalarını okudu.
Cumartesi Anneleri 1074. haftada Yusuf Nergiz için adalet istedi.
Açıklama şöyle:
“1074.haftamızda, hakikat ve adalet arayışımızın kalbi olan Galatasaray Meydanı’ndan, bizi ayıran polis bariyerlerinin önündeyiz. Bu bariyerler, yalnızca bizi Galatasaray Meydanı’ndan ayırmakla kalmıyor; aynı zamanda toplanma özgürlüğümüze ve kayıplarımızı arama mücadelemize de engel oluşturuyor.
‘Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi’den söz edilen bugünlerde, Anayasa Mahkemesi’nin hakkımızda verdiği hak ihlali kararı ısrarla uygulanmıyor. Anayasaya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olarak, Galatasaray’daki keyfi mekan yasağı ve kişi sınırlaması devam ediyor.
1074.haftamızda, bizi ve kayıplarımızı kamusallığın dışına iterek yadsıyanlara karşı bir kez daha haykırıyoruz: Galatasaray Meydanı, kayıplarımızın adını yaşattığımız yerdir. Hafızamızın ve dayanışmamızın simgesidir. Ne ondan ne de kayıplarımızdan vazgeçmiyoruz.
Her hafta olduğu gibi, bu hafta da bir kaybımızın; Yusuf Nergiz’in akıbetini sormak için buluştuk.
6 çocuk babası 70 yaşındaki Yusuf Nergiz, Diyarbakır’ın Ofis semtinde yaşıyor ve Kulp ilçesi Narlıca (Tiyaks) köyünde bulunan tarım arazilerini ekip biçmek için köye gidip geliyordu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
30 Eylül 1997 tarihinde Yusuf Nergiz’in köydeki evi askerler tarafından basıldı ve gözaltına alınarak Kulp Merkez Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. 3 Ekim 1997 tarihinde serbest bırakıldı. Serbest kaldığında, telefonla eşini arayarak olanları anlattı.
Evine gitmek üzere Diyarbakır minibüslerinin bulunduğu noktaya gitti. Burada kız kardeşiyle karşılaştı. Yaşadıklarını anlattı ve saat 11:00’de hareket edecek olan 21 AR 474 plakalı minibüse bilet aldığını söyledi.
Ancak Yusuf Nergiz eve gelmeyince, ailesi onu aramaya başladı. Eşi Şahibe Nergiz, eşiyle aynı minibüste olduğunu öğrendiği Alaaddin Şahin adlı bir korucuya ulaştı. Şahin, Yusuf Nergiz’in minibüsten indirildiğini ve kimlik kontrolü için Zeyrek Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü söyledi.
Şahibe Nergiz, 7 Ekim 1997 tarihinde Diyarbakır Savcılığı’na başvurup, eşinin zorla kaybedilmesiyle ilgili şikayette bulundu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve Kulp İlçe Jandarma Komutanlığı, Yusuf Nergiz’in kendi bölgelerinde gözaltına alınmadığını savcılığa bildirdi. Savcılık soruşturma başlattı. Ancak bu süreçten hiçbir sonuç alınamadı.
Kulp’ta gözaltında kaybedilen Yusuf Nergiz, 1990’lı yıllarda meydana gelen yüzlerce zorla kaybetme vakasından biri oldu. Ailesi, 28 yıldır onun akıbetini öğrenmeye ve adalet aramaya devam ediyor. Ancak bu adalet arayışı, tıpkı diğer kayıplarımızın hikâyelerinde olduğu gibi, devletin sessizliği ve cezasızlık politikalarıyla sonuçsuz bırakıldı. Diyarbakır, Kulp ve Hani Cumhuriyet Savcılıkları arasında dolaştırılan 2015/76 numaralı soruşturma dosyası, en son Hani Cumhuriyet Savcılığı tarafından 10 Şubat 2025 tarihinde kapatıldı.
Kaç yıl geçerse geçsin; Yusuf Nergiz için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”








