“Casusluk” suçlaması kapsamında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirilen ve savcılıkta ifadesi alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, itirafçı Hüseyin Gün’ün kendisine para verdiği iddialarına tepki gösterdi. Yanardağ, “Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim. Ülkemin aleyhine halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez” dedi.
Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından düzenlenen soruşturma kapsamında evinden gözaltına alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın savcılıktaki ifadesi sona erdi. Yanardağ, itirafçı Hüseyin Gün ve Gün’ün “manevi annem” olarak hitap ettiği Seher Alaçam ile tanışıklığının tamamen insani ve gündelik ilişkiler çerçevesinde olduğunu anlattı.
Yanardağ, “Bana sormuş olduğunuz Hüseyin Gün isimli şahsı, ifademde bahsettiğim Seher Alaçam isimli şahsın yanında görmemle tanıdım. Kendisiyle Seher Alaçam’ın Yeniköy’deki evine ziyaret etmeye gittiğim zamanlarda görüşürdüm. Tahmini 5–7 kez bu şekilde görüşmüşümdür. Seher Hanım’ın ölümü üzerine başsağlığı dilemek amacıyla yine Seher Hanım’ın Yeniköy’deki evinde kendisini görmüştüm” dedi.
Yanardağ, görüşmelerin içeriğine dair de, “Bu görüşmelerde kendisi ile siyasi gündeme dair konuşmalar yapıyorduk. Kendisi siyasi konulara herkes gibi ilgiliydi. Genellikle 2023 seçimleri ile alakalı konuşuyorduk” dedi.
“Hüseyin Gün’den hiçbir ad altında para almadım”
Savcılığın, aynı dosya kapsamında ifadesi alınan Hüseyin Gün’ün beyanlarını hatırlatması üzerine Yanardağ, “Bahse konu beyanı kabul etmiyorum. Hüseyin Gün’den bu güne kadar hiçbir ad altında para almadım. Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor. Annesi olarak gördüğü Seher Hanım’ın küçük maddi yardımları olurdu” dedi.
Ayrıca Yanardağ, “İfadesinde bahsettiği faaliyetleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur. Necati Özkan isimli şahıs ile alakası nedir bilmiyorum. Görüşmelerinde Necati Özkan isimli şahıstan bahsettiği hiç olmamıştır” diye konuştu.
“Signal uygulamasını bayi yükledi, benimle ilgili bir sır yok”
İletişim kayıtlarıyla ilgili sorular üzerine Yanardağ, şu cevabı verdi:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Signal uygulamasını kullanamadığım için silmiştim. Son telefon değiştirdiğimde telefonu aldığım bayi yükledi. Hüseyin isimli şahsın 30.04.2025 tarihinde neden WhatsApp üzerinden değil de Signal uygulaması üzerinden mesajlaşmak istediğini hatırlamıyorum. Bu şahısla savcılığınızla paylaşamayacağım herhangi bir sırrım yoktur. Ben sol görüşlü yurtsever bir gazeteciyim.”
“Hayatım emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti”
Savunmasının sonunda Yanardağ, hakkındaki casusluk suçlamalarını reddederek şu ifadeleri kullandı:
“Benim gençlik yıllarımdan beri bütün hayatım ve mesleğim emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti. Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim. Ülkemin aleyhine, halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içerisinde olmam düşünülemez. Bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur. Sosyalist ve yurtsever bir gazeteci olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımda lekelemelere dönük olduğu kanaatindeyim. Bu her şeyden önce kendi hayatıma ihanet etmek olur. Bugüne kadar doğrudan ya da dolaylı bir biçimde belirtilen ilişkiler içinde kesinlikle olmam. Sonuç olarak büyük bir haksızlık ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum ve serbest bırakılmamı talep ediyorum.”








