Tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, “casusluk” suçlamasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı. Ekrem İmamoğlu tutuklanmasının ardından Medyascope’a yazdı. İmamoğlu yazısında, çirkin iftiralarla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, “Türkiye öyle bir yer haline geldi ki, herhangi birini tutuklayıp ‘Ekrem İmamoğlu’na suç at, etkin pişmanlıktan faydalan’ denilmesinin normal karşılanacağı bir yere doğru gidiyoruz” dedi.
Ekrem İmamoğlu olarak hayatımda gördüğüm en aşağılık, en çirkin iftira ve yalanla karşı karşıyayım. Açtıkları her dosya, attıkları her iftirada çirkinlik seviyesi artıyor.
- “Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçi”: İmamoğlu’nun savcılıktaki ifadesinin tam metni
- Casusluk soruşturması: İşte Hüseyin Gün’ün iddialarına İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’ın verdiği cevaplar
- İmamoğlu nasıl “İngiliz ajanı” olarak gösterildi?
“Hayal edilemeyecek senaryolar planlayan muhterislerle karşı karşıyayım”
Aklını yitirmiş, tek işleri bana kötülük yapmak, komplo teorisi oluşturmak ve itibarıma suikast düzenlemek olan, bu amaçla gece-gündüz hayal dahi edilemeyecek senaryolar planlayan muhterisler ile karşı karşıyayım.

Kurdukları bu düzenin adliyeyi, hukuku, adaleti, yargıyı ne hale düşürdüğünü gördüm. Verecekleri karardan korktukları için koskoca İstanbul Adliyesi’ni tek bir dosya için, hem içini hem dışını bariyerlerle doldurarak kapatan, avukatları, Baro’yu bile içeri almayan, panik içindeki bir avuç insanın ülkemizi düşürdüğü durumu bir kez daha üzülerek izledim ve yaşadım.

Bu bir avuç muhteris, bir meczup ile iş birliği içinde düzen kurarak hakkımda CASUSLUK gibi aşağılık bir iddiayı ortaya attılar. Hayasızca bir yıpratma ve taciz düzeniyle, kanuna aykırı yorarak ifade ve sorgu almayla geçen, kuralları yerle bir eden bir soruşturma yürüterek hakkımda tutuklama kararı verdiler.

Hüseyin Gün isimli şahsı bir ihbar üzerine gözaltına alıp tutukluyorlar. Hakkımızdaki soruşturma dosyasını oluşturuyorlar. Ne tesadüf ki tam ifade vereceğimiz gün bu meczup etkin pişmanlık pozisyonuna geçiyor.
Kendi ifadesiyle 2019 yılında seçim iptal edildikten sonra ikinci seçime yani 23 Haziran tarihine 15 gün kala manevi annesi diye tarif ettiği bir kadın vasıtasıyla danışmanım Necati Özkan ile tanışıyor.
Yine kendi ifadesiyle benimle bir tanışıklığı, konuşması, görüşmesi yok. Sadece sosyal medyaya düşen fotoğrafta göründüğü gibi beni tebrik için ziyarete gelen, kendisinin manevi annesi olarak tarif ettiği, savcının ifadesine göre artık vefat etmiş olan bir kadınla görüşmeme eşlik ediyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Bu ajan diye tariflenen kişinin tek iddiası danışmanıma yolladığını iddia ettiği seçime yönelik muhtelif tespit ve öneriler olduğu. Savcının da tarafıma okuduğu bu gönderdiği iddia edilen mesajlar öylesine bir seviyede saçma ki 13.600 oyla kazanılan ve ikinci seçimde milletimizin tepkisiyle 806 bin oy farkına çıkan başarıyı, 15 günde kendine mal ediyor. Böyle bir meczupla karşı karşıyayız.

“Mücadelemiz büyüktür”
Türkiye öyle bir yer haline geldi ki, herhangi birini tutuklayıp “Ekrem İmamoğlu’na suç at, etkin pişmanlıktan faydalan” denilmesinin normal karşılanacağı bir yere doğru gidiyoruz. Muaviye hikayesinde olduğu gibi, erkek deveyi dişi yapan akıl bu akıldır.
Ortada hiçbir delil olmadan, hiçbir irtibat, hiçbir diyalog olmadan bir kişinin tutarsız beyanları üzerinden alınan böylesine bir karar; yargının adaleti sağlamaya değil siyaseti dizayn etmeye çalıştığı davranışından ibarettir. Asla kabul etmiyorum.

Tam 20 saat süren, içi millete zulümle dolu olan böyle bir süreç ülkemiz adına utanç vericidir. Mücadelemiz büyüktür. İnanın bugünden sonra daha da büyüyecek. Azmimiz ve kararlılığımız bu yalancı, iftiracı, kumpasçı düzene karşı daha da artmıştır. Cesaretimizle, ahlakımızla, erdemimizle 86 milyon vatandaşımızı bu düzenden, tezgahlardan, bütün sıkıntılardan kurtaracağız. Tek yapmamız gereken sabırla bu mücadeleyi daha yükseklere çıkarmak.





