Yüksek bütçeli oyunlara karşılık retro oyunlar, Spotify’a karşılık plaklar ve dahası… Bu eskiye özlem neden?

Eski video oyunlarının neden tercih edildiğine yönelik bir araştırma gördüm ve sonra dedim ki gerçekten de kiminle konuşsam bana eski oyunların tadının yeni çıkan oyunlarda olmadığını söylüyor. Üstelik oyun teknolojisi o kadar güzel bir noktada ki, gerçekçiliğe çok yakın şahane grafikli oyunlar görüyoruz. Bazı popüler oyunlar kısa sürede milyonlarca adet satabiliyor. Peki neden eskiye bir özlem duyuyoruz? Neden dijital platformlar varken plak satın alan insanların sayısı arttı ya da neden eski 2000’lerdeki dijital fotoğraf makinelerine dönüş var? Hatta daha da eskiye, filmli fotoğraf makinelerine olan ilginin de arttığını görüyoruz. Yıllar önce başlayan bir diğer furya da kablolu kulaklıklara geri dönüştü… Bunlar sadece moda için mi tekrar gündeme geliyor yoksa yeni bir arayış için mi?

Retro oyunlar ve plaklar: Eskiye özlem mi gerçekten?

Plaklarla ilgili konuya kısaca değinmek istiyorum, sonra detaylara diğer paragraflarda gireceğim. Araştırmalar, plak satışlarının son 10 yılın en yüksek seviyesine çıktığını gösteriyor. Bu, retro ya da vintage diyebileceğimiz koleksiyonculuktan öte yeni bir tarza dönüşmüş durumda.

Ek olarak bir ara, eski kutuların içinden eski Nintendo konsollarını ya da Atari konsollarını çıkartan kişilerin binlerce dolara bu konsolları sattığının haberlerini okuyorduk. Çok iyi durumda ve özel seri olarak üretilen bazı modeller, gerçekten de nadir oldukları için kısa sürede müzayede evlerinde ya da ilgili kişilere özelden satılıyor.

Bu durum oyunlar için de geçerli. Çok eski, kutulu ve paketli saklanan video oyunları yıllar sonra karşımıza çıkıyor; ya gizemli yapısıyla ya da eskiden yakaladığı popülerliği koruduğu için dikkat çekebiliyor.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

Oyun tarafında sanıyorum ki retroya dönüş isteği de yalnızca özlem kaynaklı değil.

Özellikle 80’lerde ve 90’lardaki oyunların ulaşabildiğim kopyalarından ilgimi çekenleri deneyimlemeye çalıştım. Zaten 90’ların sonunda çocuk olduğum için PlayStation ve Atari oyunlarına denk gelebildim, neyse ki; ama Türkiye’ye gelmeyen konsollar ya da modeller veyahut oyunlar da olmuştu. Bunlara da bir şekilde küçük yaşlarımda oyun oynamayı tutku olarak hissettiğimde ulaşıp deneyimleme fırsatı yakaladım. Şimdi ise elimde neredeyse her oyunu oynayacak cihaz var. Bu da eski oyunlara olan merakımın arttığı dönemde ilaç gibi geldi. Özellikle Nintendo’nun retro oyunlarını oynamaya yeni başladım ve evet, her ne kadar buradaki oyunlar eski, görüntü kalitesi kötü ve kontrolleri çok iyi olmasa da kendilerine has çok fazla dokunuş var.

Bana kalırsa video oyunlarında insanların geçmişe özlem duyması bir tık burada kendini gösteriyor. Çünkü şu anda büyük oyun stüdyoları çok fazla satacak, şahane grafikli, yüksek bütçeli oyunlar çıkartıyor. Bu da hikâye tarafına önem veren ya da farklı unsurları oyunlarda arayanlara hitap etmeyebiliyor. Oyunların hikâyeleri ya çok yavan kalıyor, ya zaten hâlihazırda yazılmış bir kitaptan uyarlama yapılmış olabiliyor ya da oyun serisinin devamı oluyor. Bunlar artık oyunseverleri sıkmaya başladı gibi hissediyorum. Oyunlar hakkında kimle konuşsam bana heyecanının kalmadığından bahsediyor. Bu kişiler ya eski tadı alamıyor ya da hemen bitirip başka oyunlara başlıyor. Oyunların etkisi eskisi kadar kalıcı olmuyor. Bu, değişen dünyanın hızlı tüketim çılgınlığının oyunlara yansımasının bir sonucu olsa bile, farklı alanlara farklı şekilde sirayet ediyor.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

Eski oyunları daha çok mu tercih ediyoruz?

Bu sorunun net bir cevabı olmasa da birçok insan çocukken oynadığı oyunların en iyi oyunlar olduğunu düşünüyor çünkü o oyunların ardında aslında güzel anılar yatıyor. Bunun yanında bu anılar bazen abartılıyor gibi de geliyor. Yeni oyunları oynamak, eski anıları ve duyguları hissettirmediği için aynı hissi vermiyor olabilir. Bu yüzden insanlar oyunların ruhsuzlaştığından, çok kolaylaştığından ya da aşırı zorlaştığından veya başka bir şeyden yakınıp duruyor, eskisi gibi olmadığını düşünüyorlar.

Her ne kadar eski ya da retro oyunları sevsem de eski oyunlara geri dönüp baktığımda o zamanlar öyle gelmese de çoğu gerçekten berbat grafiklere sahipti. Bunlar arasında istisnalar olsa bile yine de bu da konunun yadsınmayacak bir diğer yanı oluyor.

Konuyla ilgili insanların görüşlerini okuduğum epeyce forum başlığı gördüm. İnsanlar çoğunlukla günümüz oyunlarındaki hızdan, yani sürekli yeni oyunların çıkmasından ve çevrim içi oyunlarda da mağaza sisteminin sürekli bir şeyler satın almaya odaklı olmasından kaynaklı, sürekli para ödeyerek rekabetin artırılmasından ya da artık “her yeni şey yapıldı, ne yapılabilir ki” mantığından kaynaklı heyecanlanmadıklarından yakınıyor. İnsanlar, özellikle eskiden sıkı oyun takip edip oynayan kişiler, ilerleyen yaşlarda daha seçici olma eğiliminde oluyor. Bu da özellikle 90’lar ve 2000’li yıllarda çocuk olan kişilerde günümüze gelindiğinde eski döneme olan hasreti artırıyor.

Çünkü o zamanlarda çıkan oyunların büyük bir kısmı kendi içinde farklı oluyordu. Kötü bir oyun olsa da yeni bir şey denenmiş oluyordu. Günümüzde ise “her şey zaten yapıldı, her şey zaten teknoloji sayesinde çok ileri seviyede geliştiriliyor” gibi bir algı oluşmaya başladı. Kısmen de doğru. Ama unutuyoruz ki günümüzde çıkan oyunların büyük bir kısmı da aynı şekilde kötü olabiliyor. Hatta bazı yüksek beklentiyle yaklaşılan oyunlar günün sonunda hayal kırıklığı yaratabiliyor. Benim de daha önce Medyascope.tv için yazdığım Starfield incelemesinde bunu ele almıştım. Yani çok yüksek bütçeler, acayip grafiklerle geliştirilen oyunlar bile fos çıkabiliyor. Ya da şöyle bir açıdan bakarsak, bağımsız oyunlar tekrar günümüzde yükselişe geçti. İnsanlar yüksek grafiklerden çok, ilginç ve farklı yazılmış hikâyeler de görmek istiyor. Bu sebeple özellikle son 3 yıldır AAA oyunlar oynadığım gibi zamanımın aslında daha büyük bir kısmını bağımsız, birkaç saat içinde bitirilen oyunlara ayırmayı tercih ettim.

Araştırmalar ne diyor?

Önceki araştırmalara göre retro oyunlar, insanların nostalji duygularını yeniden yaşamasına olanak sağladığı için sosyal bağları ve refahı artırmanın bir yolu oluyordu. O kadar güçlü bir ilgi görüyor ki, oyun şirketleri eski oyunları yeniden düzenleyerek yayınlamaya veya retro tarzda yeni oyunlar yaratmaya devam ettikçe, oyun sektörünün bir parçası haline geliyor.

Nisan ayında gündeme gelen bir başka çalışmada Oxford Üniversitesi ve Syracuse Üniversitesi’nden araştırmacılar, insanların nostaljik duygularla nasıl etkileşim kurduğuna odaklandı. Araştırma ekibi, Amerika’da ve Japonya’da en popüler konsollardan biri olan Nintendo Switch üzerinden 660 oyuncunun 12 bin saatlik retro oyun verilerini analiz etti. Hatırlatmak gerekirse yeni Nintendo Switch modelleri, 1985 ve 2009 yılları arasındaki retro oyunları belirli bir ücret karşılığında oynatabiliyor. Yani yeni bir cihazla retro oyunları oynayabiliyorsunuz.

Burada ortalama yaşları 31,2 olan katılımcıların yüzde 51’i erkek, yüzde 43’ü ise kadındı. Kalan yüzde 6 ise her iki cinsiyeti işaretlemek istemeyenlerden oluşuyordu.

Yaşa göre bir değerlendirme yapan ekip, retro oyun oynayanların genellikle tam zamanlı çalışma olasılığı yüksek olan ve daha yaşlı erkekler oldukları sonucuna ulaştı. Hatta araştırmaya düşülen notta, bu kişilerin beyaz ve ayrıcalıklı olabilecekleri de eklendi. Retro oyunlara ayrılan zamanın 40 yaşına kadar arttığı ve sonrasında sabitlendiği görülüyor.

İlginç olansa, katılımcıların 10 yaşındayken popüler olan oyunları ve konsolları tekrar oynama eğiliminde olmalarıydı. En popüler retro konsollar Nintendo 64 ve SNES oldu. Bunu Game Boy Advance takip etti. Oyuncuların yüzde 29’u, kendileri doğmadan önce üretimi durdurulmuş konsolları tercih etti. Bu, bireysel deneyimlerin de ötesinde insanlarda tarihe karşı duyulan özlemi de içeriyor.

Bu bulgu, nostaljinin yalnızca geçmişi hatırlamak için değil, aynı zamanda hiç yaşanmamış bir geçmişi hayal etmek anlamına geldiği fikriyle de örtüşüyor.

Yapılan araştırmanın sonucunda ise görüyoruz ki, oyun oynamanın erişkin kişiler arasında giderek daha popüler hâle gelmesi ve oyun sektörünün büyümeye devam etmesiyle, retro oyunların gelecekte daha da popüler hâle gelmesi mümkün.

Eğlence Yazılımları Birliği, yani kısaca ESA tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada ise insanların neden oyun oynadıklarına yönelik çıkarımlar yapıldı. 21 ülkeden 24 bini aşan oyuncuyla yapılan bu çalışma, insanların neden oyun oynadığından oyunların onlara katkılarına kadar geniş çerçevede merak edilen soruları cevaplandırdı.

Ankete 6 kıtadan, 16 yaş sınırı olmak üzere farklı yaş gruplarından 24 bin 216 oyuncu dâhil oldu.

Bu araştırmaya katılan kişilerin yüzde 48’i kadın, yüzde 51’i ise erkekti. Katılımcılar arasında en çok oyun oynanan platform telefonlar oldu. Mobil oyunlar, en çok tercih edilen oyunlar arasında yer aldı. Katılımcıların yüzde 55’i mobil oyunları tercih ediyorken, bilgisayar oyuncularının ve konsol oyuncularının yüzdesi 21’di. VR oyunların ağırlığı ise yüzde 2’de kalmış durumda. Burada VR cihazlarının diğer cihazlara göre daha pahalı olması ve çok daha yeni bir teknoloji içermesinden kaynaklı olarak az sayıda oyun çeşidine sahip olması yatıyor olabilir.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?
Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

İnsanların büyük çoğunluğu oyunları yüzde 81 oranında arkadaşlarıyla oynuyor. Bu da oyunların sosyalleşme aracı olarak da kullanıldığını gösteriyor. Çocuklarıyla oyun oynayan ebeveynlerin sayısı yüzde 68 olurken, ailenin diğer üyeleriyle oyun oynayanların sayısı yüzde 66. Kardeşleriyle oynayanlar ise yüzde 65’e tekabül ediyor.

Neden oyun oynuyoruz?

Oyun oynamanın insanlara katkı sağlayıp sağlamadığı ve onlara nasıl hissettirdiği de sorulmuş. İnsanların büyük bir çoğunluğu, mental olarak oyunların onlara iyi geldiğini söylemiş. Oyunları zihinsel uyarım için oynayanlar yüzde 81 olurken, stres giderici etkisine güvenenler yüzde 80 oranında olmuş. Katılımcıların yüzde 72’si, oyunların onları günlük hayatın zorluklarından uzaklaşmayı sağladığı için olumlu deneyim sunduğunu belirtmiş.

Hatta yüzde 71’lik kısma göre bu oyunlar, yeni arkadaşlar edinmeyi dahi sağlamış.

Oyunların insanların becerilerini geliştirip geliştirmediği de sorulmuş. Araştırmaya katılanların yüzde 50’si, oyunların eğitim ve kariyer gibi becerileri iyileştirdiğini düşünüyor. Spor oyunlarının, gerçek hayattaki becerileri geliştirdiğini düşünenlerin yüzdesi ise 54 olmuş.

Tek kişi oynanan oyunların insanlara nasıl bir deneyim kazandırdığı sorulduğunda ise, en çok Polonya’daki, Kanada-Québec’teki ve İspanya’daki oyunseverler yüzde 50’nin üzerinde olumlu deneyim yaşadıklarını söylemiş. Tam tersi bir deneyim yaşadığını söyleyenler ise yüzde 82 oranında Brezilya’daki katılımcılar olmuş.

Katılımcıların yüzde 77’si, oyunların yaratıcılıklarını artırdığını söylemiş.

Yayınlanan raporda, Türkiye’deki oyunseverlerin verileri bulunmuyor.

Plaklara neden ilgi var?

Oyunlara kıyasla plaklara olan ilginin asıl sebebi, artık koleksiyonluk olmaları. Eskiden insanların kaset ve plak alarak dinlediği müziklerin neredeyse tamamına dijital olarak ulaşmak mümkün. Ulaşılamayan kayıtların plakları ise zaten oldukça sınırlı sayıda kalmış oluyor ve değerli hâle geliyor.

Burada ilginin özellikle pandemi sonrasında artmış olduğu aşikâr. Lokal olarak ABD’de 2008’den beri “Bağımsız Plak Mağazaları Günü” kutlanıyor. Bu, ABD’de plaklara olan ilginin artmasının sebeplerinden biri olabilir ancak küresel olarak ilginin, insanların evde çok daha fazla vakit geçirmeye başladığı dönemde arttığı düşünülüyor.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?
Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

2021 yılında, ABD’de plak satışları 2020’ye göre toplam satış hacminde yüzde 68, toplam satış gelirinde ise yüzde 55 artışla 1985’ten bu yana ilk kez 1 milyar dolarlık satış rakamına ulaşmayı başarmıştı.

İşler zannedildiği gibi değil

Bunların yanı sıra nostalji hissi, dijital tükenmişlik, koleksiyonculuk ve estetik kaygılar (ses farklılığı, direkt plakların kokusu, özel tasarlanmış plak kapakları vb.) plağa olan ilgiyi artırdı.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

2022’de ise ABD’deki plak satışları CD’yi geride bıraktı. Türkiye’deki durum da 2023 verilerine göre ilginin yükseldiğini gösteriyor. Ancak bu ilgi döneme göre de değişiklik gösteriyor. 2024’teki veriler, on yıllık hızlı bir büyümenin ardından düşüş olduğunu da göstermişti. Billboard’un yayınladığı bir raporda, 2024 yılında plak satışlarında bir önceki yıla kıyasla yüzde 33,3’lük şaşırtıcı bir düşüş olduğu ortaya çıktı. Somut olarak bu, 2023’teki 34,9 milyon adetten 2024’te 23,3 milyona düşüşü temsil ediyor.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?
Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

Plak satışlarındaki düşüş tek başına bir şeyi temsil etmiyor, aksine bu düşüş, geleneksel müzik formatlarını genel olarak etkileyen daha geniş bir eğilimin belirtisi olarak görülüyor. Aslında geleneksel müzik formatlarında genel olarak düşüş yaşanıyor.

CD satışları yüzde 19,5 oranında düşerken, dijital albüm satışlarında düşüş yüzde 8,3 oranında oldu.

Toplamda, tüm formatlardaki albüm satışları bir önceki yıla göre yüzde 23,8 oranında düşüş göstererek 75,5 milyondan 57,5 milyona geriledi.

Bu eğilimin son yıllarda neden değiştiğine gelirsek, bunun temel nedeni plakların ucuz olmamasında yatıyor. Yani bu hobi ve nostalji özlemi herkes için sürdürülebilir olmuyor. Son yıllarda yaşam maliyetinin artmasıyla birlikte 30-40 dolarlık plaklar, Türkiye’de Zeki Müren plakları yaklaşık 20 dolar ile 50 dolar arasında satılıyor, yani 2 bin TL ve üstü; bu yüzden satın almak artık çok az kişinin karşılayabileceği bir lüks haline geldi.

Her şeye rağmen plaklar hâlâ CD’lerden daha fazla satılıyor. Bu da plakların, müzikseverlerin ve koleksiyoncuların kalbinde özel bir yere sahip olmaya devam ettiğini kanıtlıyor.

Neden eski teknolojilere karşı bir ilgi var?

2024 yılında The Guardian ve The Washington Post gibi medya organları, Z Kuşağı arasında retro sayılabilecek teknolojilere artan bir ilgi olduğunu ve markaların bu ilgiyi yakalamak için yarıştığını bildirmişti. Nokia, ikonik 3210 modelini yeniden piyasaya sürmüş, kablolu kulaklıklar tekrar moda olmuştu.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?
Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

Kablolu kulaklıklar bir süredir geri dönüş yapan teknolojilerden biri. Gençler arasında başlayan kablolu kulaklıkların kullanımının dışında geçmiş bazı teknolojik cihazların tekrar popüler olması, örneğin 2000’ler estetiği olarak adlandırılan dijital minik kameraların kullanılması gibi, anti-trend tavrından kaynaklanıyor. Gösterişsiz havalı olmak gibi özetlenebilecek bu tavır, sosyal medyada ‘’wirecore’’ olarak kendini gösteriyor. Genel anlamda bu teknolojik sadeleşme, yavaşlama ve dikkat dağınıklığından uzak bir yaşamı simgeliyor.

Neden kablolu kulaklık kullanma alışkanlığı geri döndü?

Kablolu kulaklık kullanan kişilerin söylediği şey, bu ürünlerin daha pratik kullanım sunması. Şarjın her gün ya da birkaç günde bir bitmesi ya da her farklı cihaz değiştirdiğinde Bluetooth ile bağlama derdin olmuyor.

Tabii bunun ötesinde, bu akım estetik açıdan Y2K yani 2000’ler modasının yükselişi sebebiyle de popüler oluyor.

NYT, 2021 yılında özellikle gençlere “Neden eski teknolojilere geri dönüyorsunuz?” ya da “Neden havalı buluyorsunuz?” gibi sorular sormuş.

Bir kişi, geçmiş teknolojilerin günümüz teknolojilerinden daha iyi olduğunu savunmuş. Örnek olarak, modern televizyonların kompozit, komponent, VGA ve RGB gibi eski girişleri desteklemediğini belirtmiş. Ayrıca eski oyun sistemlerinin de aynı şekilde oturum açmaya ya da güncelleme yapmaya gerek kalmadan çalıştığını aktarmış.

Bir diğer yorumda ise eski teknolojinin çok daha havalı ve ilginç olduğu yazıyor. Oyun sistemlerinin harika olmasının yanı sıra Nintendo’nun efsaneleşen Mario ve Donkey Kong oyunlarını o zamanlarda oynamanın çok daha iyi bir tat vereceğini söylüyor.

2005 ve sonrası doğan gençler, eski fotoğraf makinelerini, plakları ve diğer eski teknolojileri kendi dönemlerinden farklı gördüğü için ilgi çekici buluyor.

The Register’da yer alan bir yazıya göre, Orange County’de Vintage Bilgisayar Festivali düzenleyen iletişim direktörü Micki Diederich eski teknolojiye olan dönüşü şöyle açıklıyor:

“Çoğu kişi için bu nostaljik bir arayış. Daha basit bir zamana geri dönüş ve hayatınızdaki temel anılarla bağlantılı.”

Nostalji üzerine yazan ABD merkezli yazar Grafton Tanner, bazı retro teknolojilerde hipster elitizmi tehlikesinin de bulunduğunu söylüyor. Plakların yeniden popülerleşmesi buna iyi bir örnek:

“Çok uzun zaman önce değildi, plak koleksiyonu yapan parasız bir üniversite öğrencisiydim. Plaklar, genellikle o zamanlar CD’lerden daha uygun fiyatlı, hatta daha ucuz olan dijital indirmelerle gelirdi. Sonra çok popüler oldu ve çok pahalı hale geldi ve artık bütçesi kısıtlı gençlerin erişemeyeceği bir hale geldi.”

Maalesef ki retro şu an için bir trend haline geldi.

İşte şirketler de bu trendi beslediğinde —ki besliyor—, bu ürünlere ilgi seri üretime geçecek kadar büyüdüğünde hızla sönebiliyor. Eski anlık film kameralarını yenileyen bir şirket olan Retrospekt’in ortak sahibi Adam Fuerst, bunu retro kamera sektöründe gördüğünü dile getiriyor.

Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?
Retro oyunlar Spotify’a karşılık plaklar | Eskiye özlem neden?

Y2K dijital kameralar her ne kadar eğlenceli olsa da fiyatları hızla yükseliyor ve artık karşı kültüre ait bir şey olmaktan çıkıyor. Yavaş yavaş bir ayrıcalık haline geliyor; bir bakıma zenginlik ve statü göstergesi oluyor.

Eski oyunları oynamak isteyişimiz, şipşak kameraları ya da filmli fotoğraf makinelerini kullanmak istememiz ya da plakların yeni hobilerimiz olmasının temelinde daha basit zamanlara geri dönmek yatıyor. Katlanabilir ekranlı telefonlar, bütün sanal gerçekliği karşımıza çıkartan VR başlıklar, sürekli bildirim aldığımız dünyadaki en uzak yerden bile bir tık uzakta olduğumuz internete sahip akıllı telefonlar… Bunlar olmadığı zamanlardaki hayatımıza bir özlem duyuyoruz. Bu bir karşıt trend. Burada net bir cevap yok ancak retroya çekilen kişileri cezbeden ortak şey: sadelik gibi duruyor. Günümüzdeki teknolojilerin çoğu farklı fiyat skalalarında çeşitleniyor ve nispeten ulaşılabilir olanlar var. Yine de bu “yüksek teknoloji” ürünlerine ulaşabilenler sadeliği, yani işi hızlı ve verimli bir şekilde halledebilen teknolojiyi özlüyor. Dizüstü bilgisayarlara ve telefonlara her yapay zekâ özelliğinin eklenmesine gerçekten ihtiyaç var mı? Bilemiyorum.

Gençler, her zamankinden daha fazla sosyal medya ve diğer bağımlılık yaratacak şeylerle bağını kesmeye çalışıyor. Global Wellness Summit, 2025 Sağlıklı Yaşamın Geleceği Raporu’nda, retro ve analog teknolojilerin benimsenmesini 2025’in baskın trendlerinden biri olarak belirledi. Bu trend, Z kuşağı ve Y kuşağını uzun süredir akıllı telefonların yerini almış retro teknolojileri benimsemeye yönlendiriyor. Global Wellness Institute araştırma direktörü Beth McGroarty, CNBC Make It’e verdiği bir demeçte, bu trendin nostaljiden ziyade insanın dokunsal deneyimlere olan arzusundan kaynaklanabileceğini söylüyor. McGroarty devam ediyor:

“Araştırmalar, insanların bebekliklerinden itibaren dokunma gibi şeylere doğuştan yatkın olduğunu gösteriyor. Bence bu, ekranların şekilsiz, gövdesiz, tek kullanımlık dijital dünyasına bir isyan ve dokunulabilir fiziksel nesnelere ve araçlara duyulan bir açlık.”

Bir diğer taraftan günümüzdeki teknolojilere bir diğer eleştiri de eski teknolojilere kıyasla daha az beceri gerektirmeleri oluyor. Örneğin, en iyi kamera ve performans özelliklerine sahip akıllı telefonu aldınız. Burada otomatik ayarlarda çektiğiniz fotoğrafta gerçek yeteneklerinizi sergilemeniz daha zor olabilir. Eski teknolojiyi kullanmak daha fazla çaba ve beceri gerektiriyor.

Sonuç olarak; eski oyunları oynamak istememiz, filmli kameralara geri dönüşümüz ya da Spotify/Apple Music vb. yerine plakları tercih ediyor olmamız, eski basit dönemlere olan özlemimizden kaynaklanıyor olabilir. Bir diğer yandan herkesin son moda teknolojik ürünler kullanmasının yanında retro ürünleri kullanan kişiler kendilerini farklı ve trendlere karşı gelen havalı kişiler olarak görüyor. Bu da karşı trend olarak benimseniyor ve “akıllı olmayan” ürünlere olan ilgiyi bir kesim için artırıyor.