Gazeteci darp eden futbolculara verilen cezalar ne kadar adil? Avukat Mert Yaşar’la söyleşi

Spor Toto Süper Lig’de Cumartesi günü oynanıp 3-3 beraberlikle sona eren Çaykur Rizespor – Medipol Başakşehir maçı sonrası çıkan olaylar ve devamında alınan kararlar tartışılmaya devam ediyor. İddiaya göre Başakşehirli futbolcular takım otobüsüne binmek için yürürken takımın kaptanlarından Emre Belözoğlu’na bir taraftarın küfür etmesi üzerine tartışmalar başladı.

Bu anları kayda almaya çalışan A Spor kanalı çalışanı iki gazeteci Selman Kutlu ve Ahmet Çağlar Yıldırım’a Başakşehir Futbol Takımı’nın kalecileri Volkan Babacan ve Ufuk Ceylan ile stoper Yalçın Ayhan engel olmaya çalıştı. Takımda görevli tercüman ve malzemecilerin de katılmasıyla yaşanan arbedede Muhabir Selman Kutlu yaralandı.

Rize Devlet Hastanesinden darp raporu alan Kutlu, Tophane Polis Karakolu’nda verdiği ifadede “Kasten yaralama ve hakaret” iddiası ile şikayette bulundu. Kutlu, karşılaşmanın ardından kameraman arkadaşı Ahmet Çağlar Yıldırım’ın, Medipol Başakşehirli futbolcu Emre Belözoğlu’nun tel örgü arkasındaki bazı taraftarlarla yaşadığı tartışmayı görüntülemek istediğini, konuk takımdan bazı oyuncuların da bunu engellemeye çalıştığını belirtti.

Yere düşmemesi için kamerayı kendisinin aldığını ve çekime devam ettiğini aktaran Selman Kutlu, “Volkan Babacan boğazımı sıkarak kameramı indirmeye çalıştı. Bu sırada ismini bilmediğim Başakşehirli bir sorumlu, Yalçın Ayhan ile gelip yüzüme vurmaya başlayarak beni yere düşürdü. Bir polis memuru korumak için benim üzerime yattı. Başakşehir’in yedek kalecisi Ufuk Ceylan ve isminin Barbaros olduğunu öğrendiğim tercüman ile adını bilmediğim mavi yelekli bir kişi yerde başıma vurmaya devam etti” şeklinde ifade verdi.

Olayın yaşandığı akşam Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ yazılı açıklama yaptı:

“Ben, yönetim kurulu arkadaşlarım ve hocamız, bir kolej takımı olma ruhunu, sportif başarıdan daha fazla önemseriz. Bu akşam Rize’de maçtan sonra oyuncularımızın bazılarının basın mensubu arkadaşlarımızla yaşadığı kısa da olsa tatsız münakaşa bu yüzden beni derinden üzdü. Olaydan etkilenen basın mensubu dostlarımızdan samimiyetle özür diliyorum. Biz gerekli konuşmaları aile içinde tabii ki yapacağız. Fakat taraftarlarımızın içine sızan, taşkınlıkları ve küfürleri ile bu provokasyonu yaratıp bu son derece kritik süreçte bizlere böyle bir sınav yaşatan düşmanlarımızın da yakın takipçileri olacağız. Bunun da bilinmesini istiyorum.”

Yaşanan olaylar sebebiyle Emre Belözoğlu, Yalçın Ayhan, Volkan Babacan ve Ufuk Ceylan tedbirli olarak PFDK’ya sevk edildi. Aynı gün Medipol Başakşehir Kulübü’nün resmi internet sitesinde kulüp başkanı Göksel Gümüşdağ’ın imzasıyla yayınlanan açıklamada; Yalçın Ayhan ve Ufuk Ceylan’ın kadro dışı bırakıldığı belirtilirken, Volkan Babacan için TFF’nin kararının bekleneceği duyuruldu.

Açıklamada “Selman Kutlu’nun görsel basındaki ifadelerinde Volkan Babacan’ın kendisine herhangi bir fiili müdahelesi olmadığını belirtmesi dikkate alınarak, Türkiye Futbol Federasyonunca alınacak kararı takiben değerlendirme yapılmasına karar verilmiştir” denildi. Ancak Kutlu’nun olay günü paylaşım yaptığı, şu andaysa kapalı olan Twitter hesabından attığı tweetler tersini söylüyor.

PFDK’ya sevk edilen futbolcular ve kulüp başkanı Göksel Gümüşdağ, TFF’den gelecek karar öncesi darp edilen iki gazeteciyle İstanbul’da özür ziyaretinde buluştular. Hemen ardından Türkiye Futbol Federasyonu’nun internet sitesinden yapılan açıklamada, Emre Belözoğlu’na herhangi bir men cezası verilmezken 50 bin lira para cezası kesildi. Volkan Babacan’ı 1 maçla cezalandıran PFDK, Yalçın Ayhan ve Ufuk Ceylan’a ise 5’er maç ceza verdi. Men cezalarının dışında bu üç oyuncuya 13’er bin lira para cezası verildi.

Açıklamanın ardından TFF’ye, verilen cezaların yeterli ve adil olmadığı yönünde tepkiler geldi. Özellikle Volkan Babacan’a verilen tek maçlık cezaya itiraz eden futbolseverler sosyal medyada kararı protesto etti.

Yaşanan darp olayını, ardından alınan ceza kararlarını ve medyanın olay karşısındaki tutumunu Avukat Mert Yaşar’la konuştuk.

Emre Belözoğlu ile taraftarın arasında yaşanan olayı bir gazetecinin kayda almasında herhangi bir yasak yok değil mi?

Tabii ki yok. Orada haber niteliği olan bir olay var. Ayrıca kamuya açık bir alan. Futbolcunun özel hayatı da söz konusu değil. Bir futbolcu ile taraftar arasında kavga çıkmasının haber niteliği var. Gazeteci de kamusal görevini yerine getiriyor. Görüntü alınması engellenemez orada, gazeteci görevini yapıyor.

Olay sona erdikten sonra orada bulunan emniyet güçleri tarafından arbedenin içinde yer alan futbolcuların ifadeleri alınmak üzere emniyete götürülmeleri gerekmez miydi?

Gerekiyordu, zaten görüntülerde görünüyor; darp edilen gazeteci “Bu otobüs nereye gidiyor? Neden bırakıyorsunuz?” diyor. Polis de “Sen karışma” diyor. Olayın yaşandığı yer Rize olduğu için yetkili olan da Rize Emniyeti ve Rize Savcılığı. Hâliyle orada ifadelerinin alınması gerekiyordu. Polisin olaya karışanları, en azından muhabirin şikayetçi olduğu kişileri ifadelerini almak üzere götürmesi gerekirdi.

Başakşehir Kulübü, TFF kararından önce Yalçın Ayhan ve Ufuk Ceylan’ı kadro dışı bırakıp Volkan Babacan ve Emre Belözoğlu için herhangi bir yaptırım uygulamadıklarını açıkladılar. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kulüp kime ne ceza verileceği bilgisini büyük ihtimalle TFF’den almıştı. Çünkü TFF bağımsız, tarafsız bir kuruluş değil. Zaten Başakşehir Kulübü Başkanı bir yandan da Kulüpler Birliği Başkanı. TFF’den aldıkları bu bilgiler ışığında oyunculara ceza vermişlerdir.

PFDK’nın oyunculara verdiği cezaları adil buluyor musunuz?

Kavganın içinde Emre Belözoğlu’nu görmedim. Ama diğer futbolcular açısından şöyle bir problem var: Volkan Babacan saldırıda bulunduğu sebebiyle PFDK’ya sevk edildi. Saldırının cezası 5 maç ile 10 maç arası. Bir maç ceza zaten verilemez, en az beş maç men cezası verilmesi gerekiyordu. Talimat, saldırı olduğu zaman men cezasının yanında 13 binden – 60 bin liraya kadar para cezası verilmesi gerektiğini öngörüyor. Buna göre para cezasını da en alt sınırdan verdikleri görülüyor. Oysa burada toplu hâlde bir linç girişimi var.

Emre Belözoğlu’nun hakaret ettiği iddiasını doğru kabul edersek ona verilen cezanın da yetersiz olduğunu ve TFF’nin onu ve Volkan’ı koruduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca futbolcular dışında bu olaya karışan Başakşehir Kulübü’nün tercümanı ve diğer çalışanları da PFDK tarafından cezalandırılmalıydı.

Olayın diğer bir boyutu da adli bir vaka olmuş olması değil midir? Olaya karışan futbolcular yargı önüne çıkmayacak mı?

Çıkacaklar. Zaten darp edilen gazeteciler şikayetçi olmuşlar. Rize mahkemesinde bu futbolcular yargılanacaklar. Ancak olayın 6222 sayılı kanuna tabi olup olmadığı tartışılıyor. Çünkü kanun maddesinde vakanın gerçekleştiği yerin spor alanı olması gerektiği yazıyor. Bu olay stadyumun dışında gerçekleştiği için 6222’ye tabi olmadığı iddia edilebilir. Ama en azından kasten şahıs yaralama var. Fakat kasten şahıs yaralama davaları şikâyete tabidir. Eğer gazeteciler şikayetlerini geri çekerlerse futbolcular yargılanmayacaklar. Futbolcuların onları ziyaret ederek özür dilemesinin adli olarak bir karşılığı yok, gazetecilerin resmi olarak şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmeleri gerekir.

TFF’nin adil karar vermediğini iddia ediyorsunuz. Sizce bunun sebebi nedir?

Başakşehir hükümetin desteklediği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin fonladığı bir kulüp. Hükümet ve AKP tarafından korunan, kollanan bir takım olduğu için TFF’nin kararları etkilendi. Başakşehir, camiası olmayan, şehir kulübü olmayan bir proje kulüp. Sponsorlar aracılığıyla kamunun parasını bu kulübe gömüyorlar ve hâliyle şampiyon olmasını istiyorlar.

Yaşanan olaylar başka bir futbol ülkesinde gerçekleşseydi suçlu bulunanlar nasıl cezalandırılırdı?

Çok daha ağır cezalar gelirdi. Olaya karışan futbolcular bir sonraki sezona sarkan men cezaları alırlardı. Mesela geçen hafta Fransa’da bir futbolcuya küfreden ve saldıran kulüp başkanına 15 maç ceza verildi. Ama bizde olayları başlatan, gazetecinin boğazını sıkan Volkan Babacan’a talimatta yazan en az 5 maç men cezası bile uygulanmadı. Üstelik Volkan Babacan milli takımın kalecisi.

Bu cezaların milli takıma yansıması gerekir mi? En azından Volkan Babacan açısından yansır mı sizce?

Biz burada Fatih Terim’in spor ahlakını göreceğiz. Milli takım kampında silah çekip oda basan, takım arkadaşını tehdit eden futbolcu milli takım kariyerine devam etti. Başakşehir Kulübü’nün stadyumunun adı Fatih Terim Stadyumu. Bu kadar yakın ilişki içerisindeler. Teorik olarak Volkan Babacan’ın milli takımdan men edilmesi gerekir ancak takımın başında Fatih Terim varken bu mümkün mü emin değilim.

Yaşanan olay sonrası ve bu olaya verilen cezaların sonrasında spor medyasının yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Spor Yazarları Derneği sadece ve sözde bir kınama mesajı yayınladı. Olayı kınıyorlar ama PFDK’nın kararı hakkında henüz bir açıklama yapmadılar. Spor Yazarları Derneği kesinlikle topa girmek istemiyor. A Spor’un konuyla ilgili sert söylemlerde bulunan yayınlar yaptığını gördüm. Devamını nasıl getirecekler göreceğiz. Kanal isterse Başakşehir Futbol Kulübü’ne dava açabilir. Ama iki kurum da aynı potadan su alıyor. A Spor, Başakşehir’i karşısına alabilir mi? Alamaz, almaz. Büyük ihtimalle gazeteciler de şikayetlerini geri çekecektir.

Ana akım medya konuyu haber yapmaya değer bulmadı. Türkiye’de siyaset medyasına yönelik bir saldırı olduğunda büyük tepkiler gösteren gazeteci STK’ları ve gazeteciler de ağızlarını açmadılar. Çünkü onlar spor medyasını medya yerine koymuyorlar. O yüzden bu gazetecilere sahip çıkmıyorlar.