Alman telekomünikasyon şirketi Deutsche Telekom’a yapılan siber saldırının yankıları sürüyor. 27 Kasım Pazar günü öğleden sonra gerçekleştirildiği bildirilen ve Pazartesi günü de kısmen devam eden saldırıdan 900 bin kişinin etkilendiği bildirilirken, müşterilerin telefon ve internet erişimlerinin bir süreliğine kesildiği açıklandı. Deutsche Telekom’dan olayın ardından yapılan ilk açıklamada Almanya dışından yapılan bir siber saldırı ihtimali üzerinde durulduğu, durumun kontrol altına alındığı belirtildi. Saldırının arkasında kimin veya kimlerin bulunduğu henüz açıklık kazanmasa da, gözler daha önce Almanya Parlamentosu’na ve çeşitli devlet kurumlarına benzeri bir saldırı yaptığı iddia edilen Rusya’ya çevrildi.
Saldırının arkasında kim veya kimler var?
Enformasyon Teknolojileri Güvenliği Dairesi’nden (BSI) yapılan basın açıklamasında Deutsche Telekom’a yapılan saldırının dünya çapında yapılan bir siber saldırının bir parçası olduğu belirtildi. BSI’nin koruması altındaki Almanya hükümetinin kullandığı ağın da saldırıya uğradığı ancak daha önce alınan önlemler sayesinde bu saldırının başarısızlıkla sonuçlandığı bildirildi.
İçişleri Bakanı Thomas de Maziere ise, Pazar günü gerçekleşen tarzda bir siber saldırının özel kişi veya gruplardan mı, bir devletten mi geldiği konusunda sınır çizmenin çok kolay olmadığını söylerken, son saldırının nereden geldiği konusunda spekülasyon yapmak istemediğinin altını çizdi. Almanya’nın daha önce Rusya ve Çin gibi ülkelerden benzeri saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken de Maziere, bununla birlikte pazar günkü saldırının arkasında bu ülkelerden birinin olduğuna dair bir delilin şu an için ellerinde olmadığını dile getirdi.
Almanya Dış İstihbarat (BND) Başkanı Bruno Kahl ise Süddeutsche Zeitung Gazetesi’ne, 2017 genel seçimlerin sürecinde Rusya kaynaklı siber saldırı ve dezenformasyon çabalarının olabileceği yönünde istihbarat aldıklarını söyledi. Kahl, Rus hacker saldırılarının Rusya Devleti tarafından görmezden gelindiğini de iddia etti.
Merkel: “Olur böyle şeyler…”
Almanya Başbakanı Angela Merkel de böyle saldırıların “yaşadığımız çağın gerçekliği” olduğunu ve kökeni yurtiçinde de Rusya’da da olsa “Alman vatandaşlarının bu tarz saldırılara alışması gerektiği”ni söyledi. Merkel ayrıca Pazar günkü siber saldırının aydınlatılması için BSI’nin gereken her adımı atacağını söyledi.
Saldırının yankıları
Alman medyası, bir yandan saldırıdan etkilenen Deutsche Telekom müşterilerine saldırının ardından almaları gereken tedbirler konusunda ipuçları verirken, diğer yandan başta Angela Merkel olmak üzere konuyla ilgili yetkililerin açıklamaları değerlendirildi. Tagesspiegel gazetesi Merkel’in durumu hafifsemesini eleştirirken, elektrik ve gaz şebekeleri gibi kritik yerlere yönelecek bir saldırıya yeteri kadar önlem alınıp alınmadığı sorusunu sordu. Frankfurter Allgemeine Zeitung ise konunun uluslararası yönüne vurgu yaparak, siber saldırıların özgür dünyanın şu an önündeki en önemli tehdit olduğunu ileri sürdü.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Spiegel’in internet sitesinde Matthias Kremp imzalı yazıda da, 27 Kasım’daki siber saldırının bir sürpriz olmadığı, zira henüz 2014 yılında bir Deutsche Telekom müşterisinin güvenlik açığını bulduğu ve firmadan bu konuda bir çözüm bulmasını istediği iddiası yer aldı.
Siber saldırı parlamentonun da gündemine geldi. Spiegel Online’da yer alan habere göre Yeşiller Grubu, Deutsche Telekom firmasını “müşterileri yalnız bıraktığı”, “müşterilerine verdikleri tavsiyelerin işe yaramadığı” ve “saldırıya karşı yürütülen çabaların iyi koordine edilmediği” eleştirisinde bulundu.
