Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Pazartesi günü Katar’ın başkenti Doha’da bir basın toplantısı düzenleyerek Hamas’ın yeni siyaset belgesini açıkladı. Örgütün içinde bulunduğu uluslararası izolasyondan kurtulma çabası olarak yorumlanan belgenin açıklandığı Doha’daki basın toplantısını izleyen The New York Times gazetesinden Declan Walsh; Meşal ve Hamas’ın yeni siyaset belgesiyle ilgili izlenimlerini gazetesi için kaleme aldığı 2 Mayıs tarihli makalesinde anlattı.
“Hamas lideri son eli oynuyor: Örgütü parya statüsünde çıkarmaya çalışmak” başlığını taşıyan makalede basın toplantısındaki atmosferden söz eden Walsh; basın toplantısının gizemli sayılabilecek bir örgüt için “fazla kamusal” bir mekan olan lüks bir otelin salonundan yapılmasından, Meşal’in giydiği kıyafete kadar tüm ayrıntıların; Meşal’in şahsi siyasi pırıltısını ve geçen 20 yılda Hamas’ı, Kudüs’te otobüs ve kafe bombalayan bir örgütten, tüm Filistinliler’in temsilcisi olmaya aday bir pozisyona getirdiğini sembolize etmek amacıyla düşünüldüğünü belirtiyor.
The New York Times’taki makaleye göre; toplantıda yeni siyaset belgesinin, Gazze’deki özgür ve hapiste olan birçok önde gelen Hamas liderinin dört yıllık diyaloğuyla ortaya çıktığını söyleyen Meşal, bunun Hamas’ın değişime açık olduğunun bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Liderliği sürdürdüğü yıllarda, Gazze’de yaşanan üç yıpratıcı savaşa rağmen Gazze halkının sarsılmaz ve dimdik duruşunu kaybetmemesini en büyük başarılarından biri olarak sayan Meşal; bundan “gurur duyduğunu” söyledi.
Yeni siyaset belgesinde, önceki belgenin aksine Müslüman Kardeşler örgütüne mesafeli yaklaşılmasının, Gazze sınırını kontrol eden ve hangi Hamas liderinin ne zaman Gazze’yi terk edebileceğine karar veren Mısır’ın Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi’ye bir mesaj olarak yorumlandığını belirten Walsh, Meşal’in konuyla ilgili şu sözlerini de aktarıyor:
“Bu belgenin sadece Mısır ile değil, Suudi Arabistan’la da Hamas’ı yakınlaştıracağını umuyorum. Batı ülkeleriyle diyalog halindeyiz. Eğer Batı’yla diyaloğa girebiliyorsak, bunu Arap kardeşlerimizle de yapabiliriz.”
Ancak böylesi bir hamlenin, Hamas’ın en büyük silah tedarikçisi İran’la sıkıntı yaratabilmesi ihtimalini kabul eden Meşal, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yemen, Irak ve Suriye’deki çatışmalara müdahil olmasından dolayı İran’a yönelik bir öfke olduğunun farkındayız. Ancak bizim önceliğimiz, başka ülkelerdeki iç çatışmalara katılmadan kendi sorunlarımıza odaklanmak.”
Walsh, makalesinde Uluslararası Kriz Grubu analisti Nathan Thrall’un görüşlerine de yer veriyor. Thrall’a göre; Hamas’ın 1988 tarihli orijinal siyaset belgesi uzun zamandır reformist Hamas liderleri arasında “sessiz bir utanç kaynağı” idi. Yeni siyaset belgesini hazırlayanların bir yandan, temel prensiplerden vazgeçmedikleri yönünde tutucuları ikna etme çabası içinde olduklarını, diğer yandan da Sünni Arap ülkeleri ve Batı dünyasıyla yeni bir açılım yapma amacında olduklarını söyleyen Thrall, bu yüzden bu çabaların “herkesi memnun etmek isteyip, hiç kimseyi memnun edemediğini” belirtiyor.
Makalesinin sonunda, Meşal’in yerine geçmesi olası adaylardan bahseden Walsh, en büyük iki adayın İsmail Haniye ve Ebu Marzuk olduğunu dile getiriyor. Meşal’in ağzı sıkı bir politikacı olduğunu belirten Walsh, Meşal’in, liderlikten ayrıldıktan sonra ne yapacağıyla ilgili renk vermediğini, ancak “bir direniş savaşçısı asla emekli olmaz” dediğini aktarıyor.
Hamas’ın yeni lideri, önümüzdeki iki hafta içerisinde Gazze’de yapılacak gizli seçimlerin ardından belli olacak.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
