ABD Başkanı Donald Trump, İran’la yapılan nükleer anlaşmanın geleceğine önümüzdeki 10 gün içerisinde karar verecek. 15 Ekim’e kadar yenilenmesi ya da yürürlükten kaldırılması beklenen nükleer anlaşma konusunda, anlaşmayı bir “felaket” olarak nitelendiren Trump’ın ekibi içerisinde de görüş ayrılıkları var.
ABD Savunma Bakanı James Mattis, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile birlikte dün ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi’nde ABD’nin Afganistan stratejisi, Kuzey Kore ile tırmanan gerilim ve İran nükleer anlaşması gibi konularda senatörlerin sorularını yanıtladı.
Bakan Mattis’e, İran ile yapılan nükleer anlaşma ve ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmaya yönelik politikası da soruldu. Maine Senatörü Agnus King’in sorusu üzerine İran ile yapılan nükleer anlaşmaya bağlı kalmanın ABD’nin menfaatine olduğunu söyleyen Mattis, “Evet, ben menfaatimize olduğunu düşünüyorum. Bu noktada aksini gösteren bir emare olmadığına göre anlaşmada kalıp kalmamak Başkan’a kalmış bir şey.”
AB: “Nükleer anlaşmanın yürürlükte kalması için elimizden geleni yapacağız”
Öte yandan Reuters’e konuşan AB Dış Politika Servisi Genel Sekreteri Helga Schmid, “(İran’la yapılan nükleer anlaşma) iki taraflı değil çoklu bir anlaşma. Avrupalılar olarak, nükleer anlaşmanın yürürlükte kalması için elimizden geleni yapacağız” dedi.
2015’te yapılan nükleer anlaşma İran, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya ve Çin arasında imzalanmıştı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
İran’ın bölgedeki dahli hakkında Avrupa’nın çekinceleri olduğunu söyleyen Schmid, “bu hususların nükleer anlaşmanın bir parçası olmadığını” da vurguladı. Schmid, ABD ile Kuzey Kore arasındaki nükleer gerilime atıfta bulunarak “Dünyanın ihtiyacı olan son şey, ikinci bir nükleer silah krizi” dedi.