10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Nöropsikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneği temsilcilerinin katılımıyla Türk Nöropsikiyatri Derneği’nde düzenlenen panel ile kutlandı.
Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. Aslı Çakıroğlu, Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Devran Tan, Türk Nöropsikiyatri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Elif Mutlu ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şube Başkanı İkram Doğan’ın katıldığı panelde öne çıkan talep, 1932 tarihli Ruh Sağlığı Yasası’nın değişmesi oldu.
Panelde konuşan Elif Mutlu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2018 yılının temasının “Gençler ve Dünyada Ruh Sağlığı” olmasından hareketle, gelişen iletişim teknolojilerinin ve çağın ruhunun gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisine değinen bir sunum yaptı. Bu temanın yanı sıra, konuşmacılar sunumlarında özellikle sağlıkta şiddet sorunu ve Türkiye’de koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin eksikliği üzerinde durdu, talep ve çözüm önerilerini ortaya koydu. Bu talepler grubun hazırlamış olduğu ortak basın açıklamasında şöyle sıralandı:
“Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesi ile ruh sağlığı hastalıklarının tedavisinde görev alan bizler;
- Başta yöneticiler olmak üzere herkesin, acilen şiddet dilini terk etmesini,
- Toplumun önünde duran kişilerin, liderlerin sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz söylemlerde bulunmayı bırakmalarını,
- Beyaz kod ile ilgili verilerin belli aralıklarla açıklanmasını, olaya özgü analizlerin yapılıp önlemlerin alınmasını ve bu önlemlerin toplumla paylaşılmasını,
- Daha önce yaşanan şiddet olaylarının ardından Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlık hizmeti verilen tüm kuruluşlarda şiddete yönelik risk değerlendirmesi yapılmalı, idare tarafından gerekli düzenlemeler yapılmalıdır’ vaadinin hayata geçirilmesini,
- Ergen ve gençlerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen etkenlerin ortadan kaldırılması için eğitsel, ekonomik, yasal ve sosyal önlemlerin bir an evvel alınmasını ve hassasiyetle uygulanmasını,
- Ruh sağlığının korunmasına bir ülke meselesi olarak hak ettiği önemin verilmesini,
- Koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesi için en üst düzeyde gayret gösterilmesini,
- Tedavi olanaklarının iyileştirilmesini,
- Sağlıkla ilişkili her alanda olduğu gibi, ruh sağlığı alanında da disiplinler arası çalışmanın öneminin anlaşılmasını ve yeterli personel istihdamının sağlanmasını,
- Sağlık çalışanları için güvenli çalışma ortamlarının sağlanmasını,
- Ruh sağlığı alanında çalışan farklı meslek gruplarının görev tanımlarının açık ve meslek alanının haklarına uygun biçimde yapılmasını ve mesleki sınırların korunmasını,
- Ruh sağlığı alanında çalışan personellerin aldıkları eğitim ve yeterliliklerine uygun iş ve görevlerde çalışmasının sağlanmasını,
- Tedavi alan bireylerin haklarının korunmasını,
- Toplumun tüm bireylerinin ruh sağlığı hizmetlerine eşit erişimini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını,
- Ruh sağlığı hizmeti alan bireylerin etiketlenme ve ayrımcılığa maruz kalmasının önlenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını,
- Tüm bu çalışmalarda, ruh sağlığı alanında hizmet veren bütün meslek gruplarının görüşlerine yer verilerek bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesini talep ediyoruz.”
Medyascope.tv olarak izlediğimiz panelin ardından, konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için Aslı Çakıroğlu ve Devran Tan ile görüştük.