“536”, tarihin en berbat yılı ilan edildi
Science dergisinin haberine göre, İsviçre Alpleri’nde bulunan bir buzuldan aldıkları örnekler üzerinde testler yapan bilim insanları, neden bazı Ortaçağ yazarlarının 536’yı kötü bir sene olarak tanımladıklarını kanıtlarla açıkladı. 536 senesinin başında İzlanda’da yaşanan bir volkanik patlama tüm Kuzey Kutbu’nu etkilemiş ve Avrupa, Ortadoğu ve Asya’nın bir kısmını 18 ay boyunca karanlıklara hapseden yoğun bir sise yol açmış. Ayrıca 536’yı takip eden on yıl, 2300 sene boyunca dünyada kaydedilen en soğuk 10 yıl olmuş.
İzlanda Devlet Başkanı, ananaslı pizzaya açtığı savaştan demokrasi adına geri adım attı
İzlanda Devlet Başkanı Guðni Johannesson, ananaslı pizzadan o kadar nefret ediyor ki, 2017 yılında bir demecinde, ananasın pizzada garnitür olarak kullanılmasını reddederken “Eğer elimde olsa bu ikilinin yan yana gelmesini engellerdim” demiş.
Ananaslı pizzanın geçmişine gidersek, bir Kanadalının icadı olduğunu görüyoruz. 1954 yılında bir Kanada vatandaşı, Yunanistanlı bir göçmenin açtığı pizzacıda, jambonun yanında ananaslı pizza servis etmeye başlayınca tatlı ile tuzlunun “korkunç birlikteliği” hızlıca tüm dünyaya yayıldı.
Johannesson’un ananaslı pizza ile ilgili söylediklerini duyan Kanada Başbakanı Justin Trudeau ülkesinin haklarını korudu ve şu açıklamayı yaptı: “Bence bu Ontario buluşu ananaslı pizza çok leziz.”
Johannesson yaşanan diplomatik kriz sonrası geri adım attı ve “Ananaslı pizzadan nefret etsem de, herkesin hür bir birey olarak pizzasına istediği garnitürü seçebilmesini her zaman savunacağım ve asla sevmediklerimi yasaklayan bir başkan olmak istemem” dedi.
İzlanda Devlet Başkanı daha sonra ananaslı pizza sevmeyenlere de farklı garnitürler önerdi.
Kolombiya’da 2016 yılında hükümetle barış anlaşması imzalayan FARC gerillaları, yeniden silahlanıyor.
Kolombiya’da barış sürecinin başlamasının ardından kampları terk eden FARC gerillalarının 6500 kadarı topluma yeniden entegre edilmeleri için tasarlanan okulları terk etti, yaklaşık 2 bin kişi de yeniden silahlandı.
Barış sürecini takip eden Birleşmiş Milletler müfettişlerine göre sadece 1500 kişi hâlâ barış programında ve entegrasyon sürecinde derslere devam ediyor. FARC gerillaları gelecekleri hakkındaki soruya, siyasi bir çözüme katılmak istediklerini söyleyerek yanıt veriyor. Geçimlerini, uluslararası yardım olarak gelecek fonlarla sağlamayı bekliyorlar. Pek azı hükümetin yeniden entegrasyon programlarından söz ediyor. FARC gerillalarının barış sürecinden sonra kurulan siyasi ayağı olan ve 50 sene sonra parlamentoya giren FARC partisinden de pek umutları yok. Örgütün bazı eski liderlerinin tutuklanması da barış sürecine gölge düşürdü.
Eski bir FARC gerillası, barış sürecinin çok hızlı bir şekilde başarısız olabileceğini ve eski gerillaların savaşa dönebileceğini söyledi: “Gerektiği için silaha sarıldık ve eğer devlet dikkatli davranmazsa eski hayatlarımıza geri döneriz.”
1980’li yıllarda faaliyetlerini sürdürebilmek için kokain ticaretine başlayan örgütün bu yoldan yılda 300 milyon ile 1 milyar Amerikan doları arasında gelir elde ettiği biliniyor. Savaşçıların yeni yaşamlarından duydukları hoşnutsuzluğu kendi lehlerine çevirmeye çalışan uyuşturucu kartelleri, gerillaları eski hayatlarına davet ediyor.
