Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eğitim-Sen raporuna göre öğretmenlerin yüzde 70’i “Daha iyi bir iş bulsam öğretmenliği bırakırım” diyor

Eğitim-Sen, devlet okullarında çalışan öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunları üzerine bir rapor yayımladı. 2 bin 424 öğretmene maaş, toplu sözleşme ve KHK’lar gibi konular hakkında soruların yöneltildiği ankette, öğretmenlerin çoğunun ekonomik zorluk çektiği ve gelecekleri hakkında umutsuz olduğu bulgularına ulaşıldı.

Eğitim-Sen’in 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde, “Öğretmen Dünyayı Değiştirir” diyerek başlattığı kampanyası kapsamında, 30 Ekim 2018-12 Kasım 2018 tarihleri arasında “Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış Anketi” ismiyle yaptığı ankete 2 bin 424 öğretmen katıldı. Katılımcıların yüzde95’i kadrolu, yüzde 3’ü ücretli, yüzde 2’si ise sözleşmeli öğretmenler arasından seçildi.

Eğitim-Sen’in raporunda, artan döviz kurları ve enflasyon karşısında öğretmenlerin satın alma güçlerinin eridiği vurgulanarak, son 10 yılda öğretmen maaşlarında bin 313 liralık azalma olduğu belirtildi. “Aldığınız maaşın yaptığınız işin karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ücretli öğretmenlerin yüzde 81’i, kadrolu öğretmenlerin yüzde 56’sı ve sözleşmeli öğretmenlerin yüzde 68’i “Hayır” yanıtını verdi.

“2019 Toplu Sözleşme sürecini beklemeden, 2018 Toplu Sözleşme hükümlerinin güncellenmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna ise öğretmenlerin yüzde 96’sı “Evet” derken, sadece yüzde 4’ü “Hayır” yanıtını verdi.

“Daha iyi bir iş bulsam öğretmenliği bırakırım”

İlginç olan bulgulardan biri de, öğretmenlerin ekonomik anlamda daha iyi bir iş bulmaları durumunda mesleği bırakıp bırakmayacakları üzerine. Görüşülenlerin yüzde 70’i mesleğini bırakmayı düşünebileceğini söylerken sadece yüzde 26’sı “Asla düşünmem” dedi. Ayrıca, öğretmenlerin yüzde 59’u, işyerinde kendisini değerli hissetmediğini belirtti. Bu yanıtlar üzerine raporda “Tüm bunlar bir araya gelince öğretmenlerin çoğunun mesleğiyle sıkı bir bağ içinde olmadığını söyleyebiliriz” değerlendirmesi yapıldı.

KHK’yla ihraç edilme korkusu yüzde 70

KHK’lara ilişkin olarak öğretmenlere ihraç edilme korkusu yaşayıp yaşamadıkları soruldu. Katılımcıların yüzde 70’i, bu soruya “Evet” dedi.

Mesleki memnuniyet sorusuna ise öğretmenlerin sadece yüzde 13’ü “Memnunum” yanıtını verirken yüzde 41’lik bir oran “Memnun değilim” dedi. “Biraz memnunum” diyen öğretmenler ise yüzde 45’lik bir oranla temsil edildi.

MEB’in çözüm önerileri gerçekçi bulunmuyor

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı ‘1 Milyon Öğretmen 1 Milyon Fikir’ projesiyle birlikte, öğretmenlerin eleştiri, görüş ve önerilerinin eğitim politikalarının oluşturulmasında etkili olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar genel havanın olumsuz olduğunu gösteriyor. Öğretmenlerin yüzde 76’sı, Bakanlığın yürüttüğü kampanya ile öğretmenlerin eğitim politikalarının oluşumunda etkili olduğu iddiasına katılmadı.

Sözleşmeli/ücretli/kadrolu ayrımı öğretmenlik mesleğine tehdit

“Ücretli/Kadrolu/Sözleşmeli şeklinde öğretmen istihdamının ayrıştırılmasının, öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından bir tehdit olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna yüzde 94’lük bir oranda “Evet” yanıtı verildi. Ayrıca yüzde 79 ile öğretmenlerin ezici çoğunluğu, MEB tarafından hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iş güvencesi, mesleki özerklik ve emeklilik gibi temel sorunlara kalıcı çözüm bulacağına inanmıyor.

Mesleki kararlara katılım süreçlerine bakış açısında da pek olumlu bir tablo yok. “Öğretmenler Kurulu’nda alınan kararların hayata geçirildiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna öğretmenlerin yüzde 68’i “Hayır” karşılığını verdi. Hizmet içi eğitimlerin yeterliliği konusunda da yüzde 79’luk bir oranda “olumsuz” yanıtı çıktı.

“Öğretmenler kendilerini güvende hissetmeli”

Eğitim-Sen raporunun sonuç bölümünde şu ifadeler yer aldı: “İçinden geçtiğimiz ekonomik krizde günbegün ücretleri eriyen eğitim emekçilerinin içine itildiği buhranın boyutları görmezden geliniyor. Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmeler, Türk lirasının aşırı değer kaybı, enflasyonunun yüzde 25’e dayanması, tüm toplum kesimlerini olduğu gibi, 1 milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin çalışma ve yaşam koşullarını da ciddi anlamda olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.

Unutulmamalıdır ki öğretmenleri ‘hükümet memuru’ kılınmak istenen bir toplumun geleceği, iktidarda bulunan partinin ufkuyla sınırlıdır. Kendisine verilen hukuksuz ve siyasi talimatlara itiraz edemeyen, ettiğinde ise kendisini işsiz olarak bulan bir öğretmenin, öğrencilerine özgür düşünceyi, sorgulamayı, soru sormayı öğretmesi mümkün değildir. Öğrencilerini evrensel değerlerle tanıştıramayan, öğrencinin yaratıcılığının gelişmesini, potansiyellerinin farkına varmasını sağlayamayan öğretmenin yerine getirebileceği tek şey ‘hükümet memurluğu’dur.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.