Guardian’ın haberine göre, Tayland’da yaklaşan genel seçimler öncesi 15 aday, isimlerini eski başbakanlar Thaksin Shinavatra ve Yingluck Shinavatra’nınkiyle değiştirdi.
Çoktandır beklenen seçimlere iki ay kala heyecan yüksek. Adaylık başvurularının birinci günü olan geçen pazartesi, 58 partiden 6 bin kadar kişi aday oldu.
Parti sözcüsü Ketpreeya Kaevsanmuang, 10 erkek adayın Thaksin’in, beş kadın adayın da yine başbakanlık yapan kardeşi Yingluck Shinavatra’nın adını aldığını söyledi. Kaevsanmuang’a göre bunda bir anormallik yok:
“Böyle bir değişiklik yapmakta özgür olduklarını düşünüyoruz. Ayrıca bu yasalara ve seçim kurallarına aykırı da değil.”
İsmini “Thaksin” olarak değiştiren adaylardan biri olan Jirajoj Kiratisakvorakul, Bangkok Post gazetesine seçmenlerin aklında kalmak için adını değiştirdiğini, katı seçim yasalarının kampanya sürecini zorlaştırdığını söyledi. Tayland’da katı seçim kampanyası yasaları, 24 Mart’taki seçimler öncesinde yürürlüğe konuldu.
Aslında isimleri rağbet gören Shinavatra kardeşlerin siyasi akıbetleri hiç de parlak değil. Thaksin 2006’da askerler tarafından devrilirken, 2011-2014 arasında başbakanlık yapan Yingluck, hakkında yakalama kararı çıkarılmasından sonra ülkeden kaçtı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“İsim değiştirmek geri tepebilir”
Güvenlik ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden Thitinan Pongsudhirak ise, isim değiştirmenin işe yaramak bir yana, geri tepeceği fikrinde:
“Güçlü bir patronaj zemininden ve halk arasında tanınırlıktan mahrum adaylar, isimlerini değiştirerek kısa yoldan görünürlük kazanacaklarını umuyorlar. Fakat seçim kampanyasına dair küçük kısıtlamalarla ters düşmemek için dikkatli olmalılar. Mesela, bu isimleri açıkça kullanmaya başlarlarsa bu, Thaksin ve/veya Yingluck’un üye olmadıkları halde Pheu Thai partisi üzerinde güç sahibi oldukları yönünde yorumlara sebebiyet verebilir. Bu da partinin kapatılmasına kadar gider.”
