Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Raheem Sterling: “Medyada siyah sporcular lükse düşkün ve görgüsüz, beyaz sporcular ise hoş ve sevilesi gösteriliyor”

Aralık ayında oynanan Chelsea-Manchester City maçında İngiliz oyuncu Raheem Sterling ırkçı saldırıya maruz kalmıştı. Sterling hem bu saldırıya hem de medyanın olayı yansıtma biçimine sert tepki göstermişti.

New York Times’a uzun bir söyleşi veren Raheem Sterling, ırkçılık, medyanın siyah oyunculara yaklaşımı ve sahalarda yaşanan ırkçı saldırılar hakkında konuştu. 

Aralık ayındaki o maçta, sahadayken taraftarlardan gelen seslere kulaklarını tamamen kapatan ve konsantre olan Sterling’in dikkatini dağıtan bir olay yaşandı. Chelsea’nin stadında, Stamford Bridge’de korner direğinin dibinde büyük bir nefretle karşılaştı: “Bana bakışlarında bu öfkenin nereden geldiğini görmeye çalıştım. Ne söylüyorlar diye kulak verdim. Hayır, duyduğum gerçek olmamalı.” 

Sterling’in öngörüsü haklı çıktı. Video tekrar izlendiğinde özellikle bir taraftarın Manchester City’li futbolcuya ırkçı saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Chelsea kulübü dört taraftarın maçlara girişini yasakladı. Olay polise intikal etti.

“Siyah şey”

Bu, Sterling’in uğradığı ilk ırkçı saldırı sayılmazdı. Gençken Liverpool sokaklarında hiç tanımadığı biri tarafından kafa yemişti. Manchester City formasıyla çıktığı ilk maç ise Everton deplasmanındaydı. Maça çıkarken bir erkek çocuğun babasına kendisini gösterip “siyah şey” dediğine şahit olmuştu.

Aralık ayındaki olayın ardından Sterling, “bir şey” yapmaya karar verdi. Ertesi sabah Instagram hesabına 207 kelimeden oluşan mesajı, iki fotoğrafla ekledi. Mesaj, “Normalde çok konuşan biri değilim. Ancak duyulmasını istediğim düşüncelerim var” sözleriyle başlıyordu.

Sıfırdan İngiltere tarihinin en pahalı transfer bedeline

Sterling’in başarı hikayesi birçok gence ilham verecek cinsten. Babası, Raheem henüz 2 yaşındayken Jamaika’da vurularak öldürülüyor. Bunun üzerine çocuklarına daha iyi bir hayat sunmayı uman annesi İngiltere’ye yerleşiyor. Sterling, annesinin iş bulmak için verdiği mücadeleyi aklından çıkarmıyor. Kızkardeşi ve Raheem annelerine otel odalarını temizlemekte yardım etmişler. 

Sterling neredeyse futbola başladıktan itibaren büyük takımların gözdesi olmuş. 15 yaşındayken Arsenal ve Manchester United’ı geride bırakan Liverpool onu kapmış. 17 yaşından bu yana İngiltere milli takım formasını giyiyor. 2015’teyse onu tarihin en pahalı İngiliz oyuncusu yapacak bedelle, 49 milyon pound’a Manchester City’e transfer oldu. Sterling o günden bu yana Manchester City’de de fırtına gibi esiyor. 

“Başından bu yana benim için gösterişli hayatı seven, otomobilleri seven biri olduğum algısı oluşturuldu. Aziz olduğumu iddia etmiyorum ama bu insanlar beni tanımıyor. Olmadığın biri gibi yansıtılmak acı verici.”

“Siyahlara dair klişe mücevher, lüks ve paradan ibaret”

Ancak Sterling’in medyaya yansıtılma biçiminin siyah olmasından kaynaklandığını düşünüyor. Bu sebeple Sterling’de ABD’den Colin Kaepernick ve LeBron James gibi örnekleri izleyerek risk alıyor ve kamuoyu önünde bu konuyu dile getiriyor: “Siyah bir sporcu veya oyuncunun haberi mutlaka para, otomobil veya gösterişçi bir şeyle gösteriliyor. Başarılı bir beyaz ise daima hoş, tatlı ve sevilesi bir insan olarak resmediliyor.” 

“Siyahlara dair klişe, mücevherler, lüks ve paradan ibaret. Instagram’a altın kolyemle, iki Rolex saatle fotoğraflar koysam bana “görgüsüz” diyebilirsiniz. Ama bunu yapmıyorum.” Sterling, “insanların oturup düşünmesini” istediğini, ancak medyayı “daha iyisini yapmaya” zorladığını söylüyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler