Binali Yıldırım, uzun süre sonra ilk kez basının karşısına çıktı.
Son on beş gündür pek ortada görünmediği için eleştiri oklarının hedefindeydi AKP’nin adayı.
Rakibi Ekrem İmamoğlu seçim sonuçlarının peşine düşüp sandıkları tek tek kontrol ediyor; çıkıp gün içerisinde en az bir açıklama yapıyor, sandık sonuçlarına yönelik itirazları tek tek dile getiriyor, çoğu kez yumuşak bir üslupla ama net ifadeler ile seçim sürecine dair kamuoyunu bilgilendiriyordu.
Yıldırım ise buna karşılık, sessizdi.
AKP’de sessiz bekleyiş
Toplantı öncesinde partisinin İstanbul il merkezinde alışılmışın dışında sakin bir bekleyiş var.
Bazı parti görevlileri toplantı salonunun hemen dışında Yıldırım’ın parti binasına gelmesini bekliyor. U şeklinde dizilmiş masalarda gazeteciler yerlerini almış, çok sayıda kameraman, sesi-görüntüyü kontrol ediyor.
O sırada Binali Yıldırım, dışarıda kısa bir süre bilgilendirildikten sonra yanında iki parti yetkilisiyle içeriye giriyor. Yüzünde sert bir ifade var.
Gazetecilerin yanına gidip tek tek ellerini sıkıyor ama her zamanki şakacı hali yok, espri yapmadan sağ yanında AKP İl Başkanı Bayram Şenocak, solunda seçim işleri ile yakından ilgilenen İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile birlikte masanın başına oturuyor.
“Seçimi iç ettiler”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Yıldırım basın toplantısına, kısa bir girizgâhın ardından, rakibi CHP adayı İmamoğlu’nu eleştirerek başlıyor:
“CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin oy farkı ile. Biz de aynı gece 23.25’te, eldeki bilgilere göre kazandığımızı söyledik. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Bey bir açıklama yaptı, 27 bin 880 oyla İmamoğlu’nun önde olduğunu ifade etti. İlk bilgilerle beraber seçim esnasında seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibe ve yolsuzluklar gündeme geldi, seçimi iç ettiler” diyor.
Murdar etin kavurması
Yıldırım ardından itiraz etmenin yasaların verdiği bir hak olduğunu söylüyor ve itiraz müessesini ilk çalıştıran partinin, 1946 yılında CHP olduğunu hatırlatıyor.
İmamoğlu’nun tribün tribün dolaşarak kendisini belediye başkanı ilan ettiğini, bu tavrı yanlış bulduğunu, “bu gibi tecrübesiz davranışlara” son vermesi gerektiğini, sonuçları YSK’nın açıklayacağını söylüyor ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı seçim sonrası takındığı tutumdan ötürü tebrik ediyor.
İstanbul seçimlerinin “murdar” olduğunu, murdar etin kavurmasının
olamayacağını söylüyor, siyaset terminolojisine yeni bir terim kazandırıyor.
Yıldırım “Ben kazandım” diyemedi
Konuşmasını zaman zaman bölüyor, seçim işlerinden sorumlu İstanbul milletvekili Abdullah Güler teker teker rakamlar veriyor, itirazların geldiği aşamayı o açıklıyor. Sonra siyaset iklimine dair edilmesi gereken sözleri yine Yıldırım söylüyor.
Fakat hemen sağında oturan İl Başkanı Bayram Şenocak sessizliğini
muhafaza ediyor. Yıldırım, Maltepe ve Büyükçekmece’deki yeniden sayımlar hakkında bilgi veriyor, şaibeler, usulsüzlükler olduğunu iddia ediyor, oldu bittilere izin vermeyeceklerini, engelleyenlerin, olay çıkaranların CHP’liler olduğunu” söylüyor.
Tam o sırada bir gazeteci, YSK’nın Maltepe’de 400 sandığın yeniden
sayılmasına ilişkin kararın kaldırıldığı anda bu son dakika gelişmesini soruyor.
“Bu yeni bilgi mi?” diyor Binali Yıldırım, araya Abdullah Güler giriyor bu sefer: “Bu eksik bilgi olabilir.”
Toplantının sonuna gelinmesine rağmen Yıldırım, “Seçimi ben kazandım, mazbatayı bana verin” demiyor, diyemiyor.
