Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yükselen popülizm karşısında liberalizmin planı var mı?

Haber: Gülçin Karabağ & Kubilay Barış Çelik

Şişli Bomontiada’da Avrupa Liberal Forumu, Uluslararası Demokrasi İnisiyatifi ve Friedrich Naumann Vakfı tarafından düzenlenen ve adını liberal siyasetçi Ralf Dahrendorf’tan alan Ralf Dahrendorf Yuvarlak Masa Tartışmaları’nın bu yılki konusu popülizmdi. Avrupa, ABD ve Türkiye’den siyasetçilerin, STK temsilcilerinin ve akademisyenlerin katıldığı tartışmalarda, “Popülist mesaj hangi sorunlara hitap eder?”, “Popülizm küreselleşmeye bir tepki olarak okunabilir mi?” ve “Yükselen popülizm kanun temelli liberal uluslararası düzen için ne anlama geliyor?” sorularına yanıt arandı. Konuşmacılar ayrıca Avrupa’da yükselişe geçen ve özgürlük ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye sokan popülizme “liberal bir strateji” ile nasıl cevap verilebileceğini de konuştu.

Panelin açış konuşmasını yapan Avrupa Liberal Forumu Başkan Yardımcısı Olle Schmidt, son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde tek kazananın popülistler olmadığını hatırlatarak, güncel sorunlara ‘liberal’ yanıtlar verme çağrısında bulundu. Türkiye-AB müzakerelerinin durdurulmasını, fakat tamamen bitirilmemesi gerektiğini savunan Schmidt ayrıca, yaklaşan İstanbul seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek adil bir seçim arzusunu dile getirdi.

Liberalizmin değişebilir yanları olmakla birlikte, şu anda liberal hareketin popülizme karşı durabileceğini vurgulayan Schmidt, liberalizmin halkların taleplerine kulak vererek revize edilmesi gerektiğini belirtti. Her zaman küreselleşmenin coşkulu bir destekçisi olduğunu söyleyen Schmidt, küresel anlamda başarılı olunduğunu, yüz milyonlarca insanın yoksulluktan kurtulduğunu söyledi. Schmidt ayrıca, “Serbest ticaret büyüleyicidir; fakat aynı zamanda bazı insanları unuttu” dedi.

Panelin gazeteci Barçın Yinanç’ın moderatörlüğündeki ilk oturumunda, “Popülizm nedir ve neden şimdi yükselişte” sorusuna cevap arayan sunumlar yapıldı. Konuşmacılardan Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Berk Esen popülist siyasetin toplumu iki karşıt ve homojen olduğu varsayılan gruba ayırma üzerine kurulu basit bir düşünme pratiği olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Berk Esen’e Türkiye’de popülist otoriteryanizmin kurumsallaşıp kurumsallaşmadığını ve bunun AKP iktidarı ile ilişkisini sorduk.

Panelin gazeteci Nevşin Mengü’nün yönettiği ikinci oturumunda, popülist otoriteryanizm ve hukuk devletinin erozyonu başlığı altında sunumlar yapıldı.

Macaristan Parlamentosu eski üyesi Zoltan Kezs, Victor Orban hükümetinin popülist politikalarını ve AB’den gelen fonların nepotizme dayalı bir sistem kurmak için kullanıldığını, basının ve muhalif sermaye gruplarının baskılandığı belirtti.

Forum basına kapalı olarak iki gün daha devam edecek.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.