Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Öcalan’ın mektubu: Dünden bugüne neler oldu?

PKK’nin ağırlaştırılmış müebbet cezasından hükümlü lideri Abdullah Öcalan‘ın Munzur Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Kemal Özcan ile görüşmesi, onunla yolladığı iddia edilen mektubu siyasetin ilk gündem maddesi haline geldi. Açıklamalar birbirini izledi. Dünden bu yana yaşananlar şöyle:

Ali Kemal Özcan duyurdu

Munzur Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, 20.30’da İstanbul’da basın mensuplarına açıklama yaptı ve dün (20 Haziran) İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüştüğünü söyledi. Özcan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Abdullah Öcalan’ın kendisinin iki avukatına el yazısıyla bir sayfalık açıklama vermiş olduğunu öğrendik. Bugün uzun bir değerlendirme yaptık Abdullah Öcalan’la İmralı hapishanesinde. Görüşme esnasında söz açıklamaya geldiğinde o açıklandığını sanmaktaydı fakat bizden öğrenmiş oldu ki 18 Haziran 2019 tarihinde avukatlara savcılık üzerinden teslim edilmiş olan açıklama henüz yayınlanmamış. Abdullah Öcalan bunu öğrendiğinde tepki gösterdi.”

Öcalan’ın kendisine avukatlarına atfen bir not verdiğini söyleyen Özcan, avukatlarının telefonlara cevap vermediğini anlattı. Özcan, bu sebeple avukatlarıyla birlikte yapılması planlanan açıklamayı tek başına yapmak durumunda kaldığını aktardı ve şöyle devam etti:

“Biz akşam 17.00 civarında oradan ayrıldık. Avukatlarını aramaya başladım. Şu anda saat 21.00’e geliyor. Şu an itibariyle avukatlarından herhangi bir cevap alamadım. Telefon, normal mesaj ve WhatsApp mesajıyla, hatta avukatların birinin mesajı okuduğunu WhatsApp tekniğiyle öğrenmiş oldum. Kendilerinin gelmemesi sonucu benim bugünkü bu konuşmam, bu açıklamam aslında halkımızın o derin kültüründen beslenen bir deyimiyle ifade edilebilir, ben bir emaneti açıklıyorum. Kim olursa olsun emanete ihanet edilmez. Sadece avukatlar değil, hiç kimse emanete ihanet edemez. Emanet kutsaldır.”

Özcan açıklamanın ardından mektubu basın mensuplarıyla paylaştı. Mektupta şunlar yazılıydı:

“Son ölüm oruçları ve açlık grevlerinin sona ermesi vesilesiyle kullanmak durumunda kaldığım şahsi inisiyatifim konusunda, olası gelişmeleri de dikkate alarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum. Çözüm sürecine ilişkin daha derinleştirilmiş ve netleşmiş bir tutumdan bahsettim. Mevcut gelişmelere de bu perspektiften baktım. Çözüm süreci sonrasına damgasını vuran ve Türkiye’nin geleneksel ikilemini aşmayan, dolayısıyla sürekli çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunları ağırlaştırdığı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Cumhur ve Millet ittifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP’de ifadesini bulan demokratik ittifak ve bağlantılı demokratik müzakere opsiyonu çözüm odaklı olmayı esas almıştır.

Önümüzdeki dönemde gerek iç toplumsal, gerek bölgesel ve küresel sorunların daha da ağırlaşacağını göz önünde bulundurarak bu üçüncü yol tavrının korunması büyük bir önem ve anlam ifade etmektedir. Bu çerçevede HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir. Demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk üçlü sacayağına dayalı çizgi en doğru ve sonuç üretici siyasi platform durumundadır. İlgili tüm çevreleri bu temelde duyarlı olmaya çağırıyorum.”

Özcan ayrıca, Öcalan’ın avukatlarına, şu notu ilettiğini de söyledi:

“Ben sizden sonra Ali Kemal Özcan hocayla da görüştüm. Kendisine özgü geniş bir literatürü vardır. Umarım paylaşırsınız. Bildiriyi kendisine de okudum. Nasıl açıklanıp değerlendirileceğini tartıştım. Birlikte bildiriyi özüne uygun biçimde toplantı veya toplantılarda açıklayıp yorumlamanızın da yararlı olacağı kanısındayım. Görüşmek dileğiyle. Selam ve sevgilerimle.”

HDP’den açıklama: Oylarımız özgürlüklere

HDP Genel Merkezi, 21.30’da Twitter hesabından “Doğa talanına, rant çarkına ve insan kayırmacılığa karşı 23 Haziran’da oylarımız demokrasi, barış ve özgürlükleredir. İstanbul’u rant cennetine çevirip palazlanmak isteyenlere dur de #BirDahaSöyleİstanbul” mesajını paylaştı.

Erdoğan, gecikmeli başlayan yayında mektupla ilgili açıklama yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın saat 21.30’da başlaması planlanan sosyal medya ve televizyon ortak yayını saat 22.00 sıralarında başladı. Erdoğan, yayında mektupla ilgili şunları söyledi:

“Burada aslında bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında tabii HDP-PKK kanadında yaşanan bu savaş, tabii Öcalan ve Demirtaş noktasında da ciddi bir iktidar mücadelesine doğru bir kayma gösteriyor. Hatta daha ileri dağ da bu mücadelenin içerisinde. Ben bunu biraz daha ileri taşıyorum, Avrupa’da. Öcalan, iktidarını bunların hiçbirine kaçırmak istemiyor. Bununla ilgili de çok sert açıklamaları var. Demirtaş’a hesap sormaktan tutun da dağa hesap sormaya varıncaya kadar. Yani onların kendisine ihanet ettiği inancında. Ve bu ihaneti sebebiyle onara kesin tavırları var. Yaptığı açıklamada, ‘Eğer siz beni destekliyorsanız, eğer benim arkamda olan bir partiyseniz, ben sizin ne oraya ne şuraya değil, siz kendi gücünüzü ortaya koymalısınız ve burada bunların herhangi birinden yana değil, kendi tarafsızlığınızı ortaya koymalısınız’ gibi bir hava içinde. Burada bir liderlik mücadelesi var. Öcalan, Demirtaş’a ve dağa böyle mesaj veriyor”

Asrın Hukuk Bürosundan açıklama

Öcalan’ın avukatları Twitter’daki Asrın Hukuk Bürosu hesabından bu sabah 09.45’te bir basın açıklaması yayınladı. Öcalan’ın görüş sırasında söyledikleri aktarılan açıklamada, Öcalan’ın “HDP, kendi yolunu korumalı” dediği belirtildi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.