Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasının 13 Haziran’daki 93. duruşmasında aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in bulunduğu dokuz sanığa yöneltilen bazı suçlar yönünden zamanaşımı yaklaştığı için dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti. Ayrılan dosyanın bugünkü ilk duruşmasında savcı Mehmet Yeşilkaya esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
“Popüler dava”
Dava başlamadan önce Ordu’nun 19 ilçesinden lise ve ortaokul öğrencileri duruşma salonuna girdi. Başlarındaki öğretmenleri, hemşehrileri Başsavcı İrfan Fidan’ı ziyarete geldiklerini, bu sırada duruşma salonlarını gezme fırsatı bulduklarını söyledi. Öğrencilerin başındaki görevli, öğrencilere “Bu popüler bir dava. Hatırlarsınız Hrant Dink İstanbul’da öldürülmüştü” dedi. Öğrenciler, salonda beş dakika bile oturmadı, duruşma başlamadan salondan ayrıldı.
Salona gelmediler
Yasin Hayal Tekirdağ Cezaevi’nden, Ogün Samast Kocaeli Cezaevi’nden, Zeynel Abidin Yavuz Trabzon Cezaevi’nden, Erhan Tuncel, Osman Hayal ve Ersin Yolcu da başka şehirlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Duruşmada Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, ayırma kararını beklemediklerini belirtti ve “Esas hakkındaki düşüncemizi birleştirilen davalar çerçevesinde süreye ihtiyacımız var. Bu yüzden bir sonraki duruşmanın adli tatilden sonra yapılmasını talep ediyoruz” dedi. Azmettirme suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanan Erhan Tuncel de bu kararı beklemediğini ifade ederek, süre talep ettiğini söyledi.
Mahkeme, taleplere ilişkin ara kararında ilk davanın geçirdiği süre dikkate alınarak süre istemlerinin reddine karar verdi. Avukat Belen, tekrar söz alarak Yargıtay’ın bozma kararında “suç örgütünden” bahsedildiğini anımsattı ve ilk davanın sonucundaki açıklamalarının yeterli olmayacağını vurguladı. Dosyaya yeni belgelerin geldiğini söyleyen Belen, esas hakkındaki görüşlerini bildirmek üzere süre talebinde ısrar ettiğini belirtti.
Mütalaa açıklandı
Mahkeme başkanı Emre Efe Şimşek, duruşma savcısı Mehmet Yeşilkaya’ya söz hakkı verince savcı esas hakkındaki mütalaasını okumaya başladı.
Savcı Yeşilkaya mütalaasında, dokuz sanığa yönelik FETÖ/PDY suçlaması bulunmadığını belirterek, bu suçlama açısından değerlendirme yapılmadığını söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Mütalaada, tetikçi Ogün Samast için silahlı suç örgütüne üye olma suçundan cezalandırma istendi. Samast, cinayeti işlediği tarihte yaşının küçük olması nedeniyle mütalaada verilecek cezada indirim yapılması da talep edildi. Esas hakkındaki savunması sorulduğunda Samast, savunma için süre istedi.
Savcı, azmettirici Yasin Hayal için silahlı suç örgütü kurma ve yönetme suçundan cezalandırma istedi. Esas hakkındaki savunması sorulduğunda Hayal, “Benim söyleyeceğim bir şey yoktur” dedi.
Kamu vicdanında beraat etmiş
Hayal gibi, azmettirme suçundan yargılanan Erhan Tuncel için de Trabzon’da 2004’te gerçekleştirilen Mc Donald’s patlaması nedeniyle altı kez kasten öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme suçundan cezalandırılması, eylem teşebbüs aşamasında kaldığı için de cezada indirim yapılması talep edildi. Dink cinayeti sebebiyle de tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme ve silahlı suç örgütüne üye olma suçlarından cezalandırılması istendi. Hâkim esas hakkındaki savunmasını sorunca Tuncel, süre istedi ve şunları söyledi:
“Sayın savcının benim hakkımdaki görüşüne katılmıyorum. Defalarca savunma yaptık. Mütalaa, 2007 yılında hazırlanan iddianame ve Yargıtay’ın bozma kararındaki cümlelerdir. Yasin Hayal hakkında Mc Donald’s patlamasında yaralama suçundan ceza vermiştir ve dosya kapanmıştır. Hakkımdaki deliller hukuka aykırı olarak elde edilmiştir. Dünyanın hiçbir mahkemesinde istihbaratın elde ettiği bilgilerle sanıkların tekrar tekrar dinlenilmesi, delillerin değerlendirilmesi mümkün değildir. Mağdurlar ayakta tedavi edilmiştir. Lehime olan bir durumdur. Yaralamanın mahiyetine bakıldığında suçun yaralama olabileceği anlaşılacaktır. Yargıtay ilamına konu kararı veren hâkim ve savcıların hepsi tutukludur. Yargıtay’ın bozma ilamına uyan mahkeme üyeleri de tutukludur. Bozma ilamında diğer sanıkların görüşü alınmamıştır. İstihbaratçılar, ‘Biz delil elde edemedik’ demiştir. ‘Herhangi bir delil bulsak operasyon yapardık’ demiştir. Savcılığın toplayacağı birçok delil vardır. Diğer davanın sanıklarının çoğu beni tanımaktadır. Benim hakkımda verilecek karar, kamu görevlilerine ilişkin davayı etkileyecektir. Mütalaada lehime olmayan birçok hususu vardır. Benim vicdanım rahat. Kamu vicdanında beraat ettim.”
Hayal’in kardeşi: “12 senedir mağdurum”
Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Tuncay Uzundal’ın da tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme ve silahlı suç örgütüne üye olma suçlarından cezalandırılmaları istendi. Trabzon Pelitli’de silahın saklandığı kırtasiyenin sahibi firarı sanık Ahmet İskender’in silahlı suç örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talep edildi. Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal’in suç işlediği yönünde yeterli, kesin, somut, inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatı talep edildi. Esas hakkındaki savunmaları sorulan Zeynep Abidin Yavuz, “12 senedir yargılanıyoruz. Biz kendi aramızda arkadaşlarımızla konuşmuşuzdur tabii. Bu örgüt şeklinde değerlendirilemez. Ben bu olaya yardım da etmedim. Beni tetikçi sıfatıyla itham ettiler fakat ben tetikçi falan değilim. Beraatımı istiyorum” dedi. Osman Hayal de “Kardeşim bu davada yargılanıyor. Benim bu davada yargılanıyor olmam onun adil yargılanmasına engel oluyor. 12 senedir bu davanın mağduruyum ben” dedi.
Mahkeme, esas hakkındaki savunmaların tamamlanması için bir sonraki duruşmanın 17 Temmuz’da yapılmasına karar verdi. Bu celse, azmettirici ve tetikçiler hakkında hükmün açıklanması bekleniyor.
