Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşrhir belediyelerine 19 Ağustos tarihinde yapılan kayyum operasyonları büyük tepki çekti. Kayyumlara karşı düzenlenen protestolarda bazı eylemciler gözaltına alındı. 20 Ağustos tarihinde Van’da yapılan protesto eyleminde Van Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez, gözaltına alınan yaklaşık 40 kişiden biriydi. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Menice Gülmez’le gözaltı sürecinde yaşadıklarını konuştuk.
Gülmez, Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumu protesto etmek için basın açıklaması yapmak istediklerini ancak protesto sırasında polisin şiddetli müdahalesiyle karşılaştıklarını, güvenlik güçlerinin gaz bombası kullandığını ve protestocuları darp ettiğini anlattı.
“Arkadaşlarımız darp edilerek gözaltına alındı”
Menice Gülmez, 40’a yakın kişinin gözaltına alındığı protestolarda “arkadaşlarının darp edilerek gözaltına alındığını” söyledi. Gülmez’in dışında dört kadın daha gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadınlar da Gülmez gibi başörtülüydü. Diğer kadınlara kendisinden önce üst araması yapıldığını anlatan Gülmez, sıra kendisine gelince itiraz ettiğini söyledi.
“Başörtüsü bir silah, kendini veya başkalarını öldürebilirsin”
Menice Gülmez gözaltı sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “İtirazım üzerine başkomiser beni ayrı bir odada ikna etmeye çalıştı ve ‘Gerekirse zor kullanıp başını açtırırız. Bu şekilde nezarethaneye giremezsin’ dedi. Bunun nedeninini sorduğumda başörtüsünün bir silah olduğunu, bununla kendimi veya bir arkadaşımı öldürebileceğimi söyledi. Ben de ‘Eğer kendimizi öldürmek istersek bunu bir gömlek ile de yapabileceğimizi’ söyledim. Bunun üzerine başkomiser, zorunlu olduğu için başörtümü çıkartmam gerektiğini söyleyince, kameralar ve erkek görevliler nedeniyle nezarethaneye girdikten sonra başımı açabileceğimi söyledim.”
“Başörtüsüz bıraktılar”
Nezarethaneye girdikten sonra üst aramasının yapıldığını belirten Menice Gülmez sözlerini şöyle sürdürdü: “İçeriye girdikten sonra arkadaşımdan pardösüsünü rica ettim. O pardösüyü başıma örttüm ve başörtümü çıkarıp ona verdim. Onlara ‘Bu da bir örtü, bununla da bir şey yapabilirim’ dedim. Bizi orada başörtüsüz bıraktılar. Arkadaşlarımıza da bone verdiler. Bone de zaten kaymasın diye başörtümüzün altına taktığımız bir şey.”
Üst aramasını kadın görevli yapmış olsa da, Gülmez, kendisine yok denilen kameraları bizzat gördüklerini ve polislerin kayıtları izlediklerini söylüyor. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 46. maddesine göre; “Çıplak arama, hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde ve kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir.”
Gülmez’le yaptığımız söyleşinin tamamı:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Nezarethanede başörtüsü çıkartılması
2018 yılında sıklıkla gündeme konu olan başörtülü şüphelilerin nezarethanede başörtülerinin çıkartılması ve sadece avukatlarıyla görüştüklerinde başörtüsü kullanmalarına izin verilmesi birçok çelişkili olayı gündeme getirdi. 10 Aralık 2018’de HDP Batman İl Başkanlığı binasına yapılan polis baskını sırasında 19 kadın gözaltına alındı ve gözaltındayken başörtüleri çıkartıldı. Aynı şekilde Mersin’de tutuklanan 4 kadının da başörtülerinin çıkartıldığı ve avukat ile görüşme ve namaz dışında iade edilmediği biliniyor.
