Resmi Gazete’de bugün yayımlanan ve Cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkında kararnamede değişiklik yapan kararnameyle Borçlanma Genel Müdürlüğü oluşturuldu.
Resmi Gazete’deki açıklamaya göre, Borçlanma Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri şöyle:
“Devletin iç borçlanmasını yürütmek, Devlet tahvili, Hazine Bonosu ve diğer iç borçlanma sepetleri çıkarmak, ihale yöntemi, sürekli satış yönetemi ve diğer yöntemlerle satışını yapmak ve yaptırmak, bunların satış miktarlarını, değerlerini ve faizlerini belirlemek, bunlara ilişkin her türlü akit ve diğer işlemleri yürütmek.
Türkiye Cumhuriyeti adına uluslararası sermaye piyasalarından tahvil ve benzeri enstrümanlarla borçlu ve garantör sıfatıyla borç almak ve bunlara ilişkin akit ve garanti işlemleri ile her türlü temas ve müzakeleri yürütmek.
Devlet borcu kapsamında ortaya çıkan yükümlülüklerin yönetimi amacıyla finanasal piyasalarda mevcut finansman ve türev araçlarını kullanmak suretiyle her türlü işlemi yapmak.
İlgili diğer bakanlık birimleriyle işbirliği içinde borçlanma ürün politika, ilke ve stratejilerin belirlenmesine ve borçlanma programları hazırlanmasına katkıda bulunmak.
Genel Müdürlüğün görev alanına giren faaliyetlerle ilgili olarak yatırımcı ve kredi derecelendirme kuruluşlarıyla her türlü ilişkiyi yürütmek.
Bakan tarafından verilen diğer görevleri yapmak.”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı görevi de yapan Hakan Özyıldız, Borçlanma Genel Müdürlüğü oluşturulmasını hakanozyıldız.com isimli blogunda şöyle değerlendirdi:
“Kamu borç idarelerinin idari yapılanmaları da klasiktir. Bir ön ofis olur. İç ve dış borç veren kuruluşlarla onlar görüşür. Piyasaları onlar izler. Borç ihalelerini onlar yaparlar. Orta ofis, piyasa riskleri başta olmak üzere riskleri hesaplar ve ön ofistekilerin performansının iç denetimini yapar. Raporlamadan sorumludurlar. Bir de arka ofis vardır. Onlar iç ve dış borçların kayıtlarını tutarlar. Zamanı geldiğinde taksit ve anapara geri ödemlerini yaparlar.
Görebildiğim kadarıyla yeni kurulan yeni genel müdürlük sanki ön ofis örgütlenmesi gibi. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün iç borçlanma yetkisi ile Dış Ekonomik İlişikler Genel Müdürlüğünün dış borçlanma yetkisi buraya verilmiş. Ama sadece borçlanmaya hazırlık, akit (sözleşme) ve ihraç yetkileri. Diğer yetkileri olduğu gibi kalmış.
En çok sorulan sorulardan birisi şu; ‘Buna neden gerek duyuldu?’ Açıklamayı sanırım yetkililer yapacaktır. Bir tahmin yürütmek gerekirse, ‘bağımsız kamu borç idaresi’ gibi bir niyet olmadığı kesin. Türkiye’deki bağımsız kamu otoritelerinin durumunu ‘dünya, ahret’ herkes biliyor. Yanı sıra borçlanma limit aşılalı aylar oldu. Kimseden bir ses çıkmıyor. Bütçe hazırlama prosedürü ise, bırakın değişimi, eskisi biraz daha karışık bir hal alacak gibi.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Hakan Özyıldız’ın yazısının tamamına söyle buradan ulaşabilirsiniz.