Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İmamoğlu’ndan Soylu’ya ‘ahmak’ yanıtı: “Söyleyene bakarım adam mı diye”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fransa’da katıldığı Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için, isim vermeden “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” dedi. İmamoğlu ise Soylu’ya “Söyleyene bakarım adam mı diye” yanıtını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Strazburg’daki Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde yaptığı konuşma üzerinden kendisine isim vermeden “ahmak” demesine tepki gösteren İmamoğlu, “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Seviyesine inmeyeceğim bir alan bu. Seçim sürecinde de seviyesine inmeyeceğimi defalarca dile getirmiştim. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Daha çok haddini bilen bir tavrı olmadığı için Allah’a havale ediyorum. Ama ben, orada memleketimle ilgili çok değerli, çok güzel tespitler yaparak, savunmamı da yaparak, Avrupa’yı sorumluluğa da davet ederek cümleler kurdum. Üzücü. Bir içişleri bakanına yakışmadı” dedi.

Bir gazetecinin “Dün akşam korumalarınızın bir şoförü darp ettiği görüntüleri izlediniz mi. Korumalarınız bu olaya nasıl karışmış?” sorusuna “Süreci takip ediyorum. Koruma arkadaşlarımızın, ne yazık, böyle hiç de yakışmayan ve kabul etmeyeceğim şekilde vatandaşla bir diyaloğu oluşmuş. Tarif edilenler doğru değil. Darp, tekme tokat ve bunun gibi saldırı biçimleri doğru değil. Ama her ne koşulda olursa olsun, hangi koşulda olursa olsun benimle çalışan hiç kimsenin böyle bir münasebetsiz tavrına ve sürecine asla müsaade etmem. Etmeyeceğim de” yanıtını veren İmamoğlu, bir yaptırım olabileceğini söyledi.

“Belli kişilerin yüksek sayıda otobüsü var, bu yanlış”

Beşiktaş’taki kazaya dair de açıklamalarda bulunan İmamoğlu şöyle konuştu: “İstanbul’daki toplu ulaşım meselesinde çok kronik sorunlar var. Özel halk otobüslerinin dizaynı konusunda da sorunlar var. Bu bizim masamızı oldukça meşgul eden bir konu. Biz, bu konu da en az yedi-sekiz kez toplantı yaptık. Aralık sonunda çalıştay koyduk. Özel halk otobüslerinin verilme biçimi var. Mesela belli kişilerin yüksek sayıda otobüsü var, bu yanlış. Olması mümkün değil. Statüsü doğru da değil. Bu bakımdan biz orayı daha sağlıklı, daha halkına hizmet eden, mesela dar bölgelerde görev yapıyorlar, başka bir yoğun olan bölgeye aktarım yapamıyoruz. Böyle kısıtlılık içerisinde süreç sözkonusu. Bütünüyle bunu tamir edecek bir çalışma içerisindeydik. Dün yaşananlar trajik ve çok üzücü. Kaza demek mümkün değil. Adli bir durum söz konusu. Kişinin oraya dalış biçimi, ardından yaptıkları tümüyle farklı sebepler içeriyor elbette. Bu anlamda da adli soruşturmaları devam ediyor. Bizim de almış, almakta ve alacak olduğumuzu tedbirleri bütünleştirirsek bu konu bizim için çok hassas ve önemli. İstanbul’da minibüsünden taksisine, özel halk otobüsünden diğerlerine varıncaya kadar, bir düzen ve disiplin olacak. İstanbul’da taksiye, minibüse binen her insan mutlu olmalı.”

Otobüs şoförünün sabıkalı olduğunu belirten İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Aldığı sertifikaya bakıyoruz. Sertifikasyon sürecini sorguluyoruz. Bu konuda çok kararlıyız, bunun altını çizelim. Hemen her şey düzelmiyor. Gönül ister ki bir akşamda her şey düzelsin. Ama biraz zamana ihtiyacımız var. Ama gerçekten bu tür kamuya ait alanlarda hem disiplin hem vatandaşa saygı olmalıdır. Neresi olursa olsun. Otogar mantığındaki gibi kendi haline bırakılmış. Biz hiçbir yeri kendi haline bırakmayacağız. Hiçbir kişi, hiçbir aracı vatandaşa ya da buraya bir-iki günlüğüne dünyanın her yerinden gelen insanlara böyle davranamaz. Davranış biçimi de dahil çok üst seviyede eğitim ve disiplin sürecini başlatacağız. Tümüyle söylediğiniz şeyler bir adli soruşturma sürecidir. Onun için sadece kaza değil dedim. Biz de süreci anbean takip ediyoruz. Olayın üzüntü verici tarafı bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesidir. Çok üzgünüz, Allah rahmet eylesin. Yaralanan vatandaşlarımızı da her hastanede takip eden arkadaşlarımız var. Allahtan diğer arkadaşlarımızda can kaybı tehlikesi yok. Bu da bizi teselli eden durum. Allah korumuş.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.