Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sarı Yelekliler birinci yılında: “Siyasal ve sosyal düzenlemeler yapılmadan kimse evine gitmeyecek”

Fransa’da geçen yıl 17 Kasım’da başlayan ve bir anda sadece Fransa’nın değil, tüm dünyanın gündemine oturan Sarı Yelekliler hareketi birinci yılını doldurdu.

Sarı Yelekliler’in, acte (eylem) adını verikleri gösteriler, bir yıldır her cumartesi düzenleniyor. Geçen hafta sonu yapılan 53. acte, hareketin birinci yılına denk geldi. Eylemlere katılım, ilk günkü kadar yoğun olmasa da Sarı Yelekliler’in Fransa kamuoyundaki etkisi hâlâ sürüyor.

17 Kasım 2018’de hükümetin akaryakıta yaptığı zammı ve vergileri protesto etmek amacıyla sokağa çıkanlar kendilerini bir anda, kendilerinin dahi anlayamadığı bir toplumsal hareketin içerisinde buldu. Eylemciler her arabada trafik kazası ihtimaline karşı giyilmek üzere bulundurulan sarı yelekleri kendilerine sembol olarak seçti.

17 Kasım’da özellikle Fransa banliyölerinde ve nüfusu 2 bin ile 20 bin arasında değişen yerlerde başlayan eylemler giderek ülke çapında yayıldı, daha önemlisi gösteriler sadece akaryakıta yapılan zam ve yürürlüğe yeni giren vergilerin protesto edilmesi ile sınırlı kalmadı. Hareketin önemli isimlerinden biri olan Priscilla Ludosky akaryakıt zammının yalnızca bardağı taşıran son damla olduğunu, Sarı Yelekliler’in talep ettiği siyasal ve ekonomik düzenlemeleri ancak yeni bir anayasa ve yeni bir kurucu meclisin gerçekleştirebileceğini söylüyordu. Onunla aynı fikirde olan eylemcilerin verdiği mesaj ise şuydu: “Bizi yönetme ve vergilendirme tarzınızı değiştirin!

Priscilla Ludosky

Sarı Yelekliler süreç içerisinde Facebook üzerinden tartışma grupları kurarak, hükümetten taleplerini tartıştı. Bu tartışmalar sonucunda ortaya 42 talepten oluşan bir belge çıktı. İlk maddesi acil olarak ülkede evsizlik sorununun bitirilmesi olan belgede, zenginlerin daha çok vergilendirilmesi, büyük firmalara karşı küçük esnafın korunması, asgari ücretin yükseltilmesi ve emeklilere daha iyi yaşam standartları gibi talepler bulunuyor.

Harekete katılanlar, özellikle Paris’teki eylemlerde, şiddet kullanmakla ve vandallıkla suçlandı. Ancak Emmanuel Macron hükümetinin harekete katılanlara karşı uyguladığı şiddet de gözlerden kaçmadı. Bugüne kadar eylemlerde 11 kişi hayatını kaybetti, 4 bin kişi yaralandı, 23 kişi ise gözünü kaybetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Edouard Philippe, en başta hareketle aralarına mesafe koymaya ve hareketi yalnızlaştırmaya çalıştı fakat Macron bir süre sonra “Büyük Müzakere” adı altında, yerelden gelen idari yetkilileri dinledi ve taleplerini not etti. Macron akaryakıt zammını geri aldı fakat zenginlerin vergilendirilmesi gibi konularda adım atamayacağının pek çok kez altını çizdi.

Peki Sarı Yelekliler akaryakıt zammı geri alınmasına rağmen neden hâlâ eylemlerine devam ediyor? Bunun sebebi Ludosky’nin sözlerinde saklı: “Bu sadece bardağı taşıran son damla.

İnsanlar gündelik hayatlarında büyük güvencesizliklerle başa çıkarken akaryakıt zammı bütün dertlerinden sadece birini oluşturuyor. Bu açıdan Sarı Yelekliler hareketini sosyal adalet temasını öne alan ve çoğunlukla asgari ücretle ya da benzeri ücretlerle geçinen güvencesizlerin bir isyanı olarak ele alabiliriz. Yeni, derin bir siyasal ve sosyal düzenleme yapılmadan insanların evlerine gideceğini düşünmemek gerekiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.