Kaybedilen yakınları için her hafta toplanan Cumartesi Anneleri, 765’inci kez bir araya geldi. Galatarasay Meydanı’nın eylemlere yasaklanmasının ardından 701’inci haftadan beri İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde düzenlenen eylemde bu hafta, 21 Kasım 1980’de 26 yaşındayken kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu. Hayrettin Eren’in 19 Ağustos’ta yaşamını yitiren annesi Elmas Eren‘in de anıldığı eyleme, kardeşleri Faruk Eren, İkbal Eren ve Cemile Eren katıldı.
Eylemde konuşan İkbal Eren, “Buradayız. Ne kadar engellensek de sevdiklerimizi, oğullarımızı bulma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Faruk Eren de Medyascope’a şöyle konuştu: “İlk kez bir eylemde annem yoktu. Ağabeyimin her anmasına gelmişti şimdiye kadar. Bir geçen sene gelememişti sağlık sorunlarından dolayı, mektup yollamıştı. Ama her hafta televizyonun başında eylemi izlerdi. Bugün diğer haftalardan biraz daha fazla hüzün vardı burada.”
“39 yıldır adaleti sağlamayan bütün iktidarlar bu suçun ortağıdır”
“Elmas Eren’in bıraktığı yerden soruyoruz: Hayrettin Eren nerede?” sorusuyla başlayan basın açıklaması şöyle devam etti:
“Hayrettin Eren 12 Eylül’ün ünlü işkence merkezi İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’de kaybedildi. 12 Eylül darbecileri, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı, Siyasi Şube Müdürü Tayyar Sever, Siyasi Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar ve Hayrettin’i işkenceyle sorgulayan timin başında bulunan Fikret Işınkaralar Hayrettin Eren’in kaybedilmesinden sorumludur. Bu nedenle 39 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkarmayan ve ceza adaletini sağlamayan tüm iktidarlar bu suçun ortağıdır. İktidarı, 12 Eylül zihniyetine ve cezasızlığa son vererek adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirmeye çağırıyoruz.”
