Eğitim alanındaki gelişmeleri izleyen ve analiz eden Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) Eğitim İzleme Raporu 2019’un dördüncü dosyası “Öğretmenler” bugün kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre, eğitim alanında çalışan kadınlar “cam tavan sendromu”na maruz bırakılıyor, sözleşmeli öğretmen sayısı yıldan yıla artıyor ve eğitim alanında bir meslek kanununa acil ihtiyaç var.
İstanbul Karaköy’deki Minerva Han’da düzenlenen panelde ERG Eğitim Gözlemevi politika analisti Yeliz Düşkün ve araştırmacısı Bahar Uzunkök raporun sunumunu yaptı. Panele, öğretmenler Özlem Mecit ve Ebru Kılıç Arguç da konuşmacı olarak katıldı.
Panelde, değerlendirmeler öğretmenleri ilgilendiren pek çok gelişmenin yer aldığı güncel belgelerden yararlanılarak yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan ve 2017 ile 2023 arası eğitim eylem planını içeren Öğretmen Strateji Belgesi ile Ekim 2018’de açıklanan ve bir öğretmen meslek kanununu öngören 2023 Eğitim Vizyonu’nda yer alan öğretmen politikalarına yönelik hedefler, öğretmen yetiştirme ve geliştirme alanında yürütülen çalışmalar, öğretmen ihtiyacına ve atamalara ilişkin mevcut durum konuşuldu.
Ayrıca, Uluslararası Öğretme ve Öğrenme Araştırması (TALIS) çalışmasının temel bulguları ele alındı. Rapora göre; Türkiye’de 1 milyon 77 bin 307 öğretmen var. Bunların yüzde 84,2’si devlet okullarında, yüzde 15,8’i özel okullarda görev yapıyor. Bu yılın Şubat ayında 19 bin 996, Ağustos’ta ise 19 bin 873 öğretmenin ilk ataması sözleşmeli olarak yapıldı. Resmi kurumlarda çalışan tüm öğretmenlerin yüzde 7,7’siz sözleşmeli. Bu oran 2016-2017’de yüzde 2,2 iken, 2017-2018’de yüzde 4,4 idi.
Bu yıl, en çok atama sırasıyla sınıf öğretmenliği, İngilizce ve din kültürü ve ahlak bilgisi alanında yapıldı. Yılın şubat ve ağustos aylarında yapılan iki atamada, toplam 5 bin 58 sınıf öğretmeni, 3 bin 998 İngilizce öğretmeni, 3 bin 832 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni atandı.
Kadın öğretmenler “cam tavan sendromu”na maruz bırakılıyor
Rapor; kadınların, mesleki yaşamlarında Türkiye’de ve tüm dünyada görünmez engellerle karşılaştığını, yani “cam tavan sendromu”na maruz bırakıldığını gösteriyor. Türkiye’de, ortaokul kademesinde TALIS 2018’e katılan 3 bin 951 öğretmenin yüzde 55,8’i, 196 okul müdürünün ise sadece yüzde 7,2’si kadın. Bu oranlar, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasında sırasıyla yüzde 68,3 ve yüzde 47,3’tür. Türkiye, bu oranın yüzde 7 olduğu Japonya’dan sonra TALIS’e katılan ülkeler içinde kadın okul müdürlerinin oranının en düşük olduğu ülke.
Rapor, TALIS 2018 verilerinden hareketle öğrenme ortamlarında dil çeşitliliği ile etnik ve kültürel çeşitliliğin attığını ortaya koyuyor. Bu durum da öğretmenlerin çokkültürlü ve çokdilli sınıflarda çalışabilmesi için desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerekliliğini gösteriyor. Çokkültürlü ya da çokdilli ortamlarda öğretim konusunda mesleki gelişime ihtiyaç duyma düzeyinin çok yüksek olduğunu ifade eden öğretmenlerin oranı Türkiye’de OECD ortalamasından yüksek. Bu oran, Türkiye’de yüzde 22,2 iken OECD ortalamasında yüzde 15.
Panelde konuşan öğretmenler Özlem Mecit ve Ebru Kılıç Arguç, öğretmenlik mesleğine özgü bir kanuna ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir. Arguç, “Hepimizin güçlü yanları ve güçlendirilmesi gereken yanları var. Bu mesleki eksiklik olarak asla nitelendirilmemeli. Bu algının değiştirilmesi için mücadele etmeliyiz” dedi. Mecit de, “Öğretmenle ilgili yapılacak tüm çalışmaların başında öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar her aşamayı kapsayan bir meslek kanununa ihtiyaç var” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
