Hindistan’da komşu ülkelerden gelen altı farklı dini gruba vatandaşlık yolunu açan fakat Müslüman göçmenleri kapsamayan vatandaşlık yasasında değişiklik öngören tasarı geçen hafta yasalaştı.
Yapılan değişikliğe göre, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hıristiyanlar, Hindistan’da en az altı yıl yaşadıklarını belgelemeleri halinde vatandaşlık elde edebilecek. Aynı pozisyondaki Müslümanlar ise yasanın dışında kalıyor.
Bu yasayla beraber, ülkeye kaçak olarak giren göçmenlerin vatandaş olmalarını kesin olarak engelleyen 64 yıllık vatandaşlık yasası saf dışı kaldı.
Cumhurbaşkanı Ram Nath Kovind’in imzasıyla yürürlülüğe giren yasa sonrası başkent Yeni Delhi karıştı. The Guardian’ın haberine göre, başkentte bulunan Jamia Millia İslamia Üniversitesi’nde (Ulusal İslam Üniversitesi) öğrenciler protesto gösterisi düzenledi. Polisle çatışan öğrencilerden en az 50’si hastaneye kaldırıldı. Hükümet, üniversitede 20 günlük tatil ilan etti.
Protestoların yoğunlaştığı bir diğer adres ise Assam. Yaklaşık 33 milyon nüfusa sahip ve nüfusunun üçte biri Müslüman olan eyaletin en büyük kenti Guwahati’de askerler, sokağa indi. Polisle göstericiler arasında üç gündür yaşanan çatışmalarda ikisi polis ateşiyle olmak üzere dört kişi hayatını kaybetti. Yine Assam’da değişikliği protesto eden Tüm Assam Öğrenci Birliği (AASU) üyeleri açlık grevi başlattı.
CNN International’da Fareed Zakaria’ya konuşan Hindistan parlamentosu milletvekillerinden Shashi Tharoor, bu yasanın Hindistan’ın laik siyasetine ve Hinduizmin kucaklayıcı prensiplerine aykırı olduğunu söyledi ve “Din, ulusların geleceğinde belirleyici olmamalı. Bu fikir Pakistan’ı yaratan fikir. Fakat Gandhi’nin ve diğerlerinin çabası herkes için özgür bir Hindistan yaratmaktı, Hindistan anayasasının da söylediği budur” diyerek yasaya karşı çıktı.
