Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin’de 500 bine yakın Uygur çocuk ailelerinden alınıp yatılı okullara yerleştirildi

Çin hükümeti 500 bine yakın Uygur çocuğu ailelerinden alıp yatılı okullara yerleştirdi. Amaç, Çin yönetimine “bağlı” çocuklar yetiştirmek.

New York Times’ın (NYT)haberine göre, Pekin hükümetinin 2017 yılında Eğitim Bakanlığı’nın web sitesinde paylaştığı bir belgede, Uygur çocukların ailelerinden etkilenmemeleri için küçük yaşta yatılı okullara yerleştireceği belirtildi. Çin yönetimi çocukların aile ve akrabalarını tutukladığı veya Telegram kamplarına gönderdiği için çocuklar bu okullara gitmeye mecbur kalıyor. 

Belgede, 2017 yılında ilk ve ortaokul öğrencilerinin yüzde 40’ının, yani 497 bin 800 öğrencinin yatılı okullarda eğitim aldığı belirtildi. Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan belgeye göre, yatılı okullardaki çocuklar aileleriyle bir ya da iki hafta içinde sadece bir kere görüşebilecek. Bu yönetmelik ile amaçlanan “evde çocuklara yansıtılan dini atmosferin etkisini kırmak.”

“Çocuklarımın benim düşman olduğumu düşünmelerinden korkuyorum”

Kalbinur Tursun (sağda) İstanbul’daki terzi dükkanında. Fotoğraf: NYT

36 yaşındaki Kalbinur Tursun doğum için beş çocuğunu Şincan’daki akrabalarına emanet ederek İstanbul’a geldiğinden beri çocuklarına ulaşamıyor. Geçen yıl kızı Ayşe’yi sosyal medyada Hotan’dan bir öğretmenin videosunda gördüğünü söylüyor. Yatılı okullarda çocuklarının kendilerine düşman edildiklerinden endişeli: “Benim çocuklarım daha çok küçük. Sadece anne ve babalarına ihtiyaç duyuyorlar. Korkarım ki benim düşman olduğumu düşünecekler, beni kabul etmeyecek ve benden nefret edecekler.”

İstanbul’a taşınan Mahmutjan Niyaz, beş yaşındaki kızını üç yıldır göremiyor. Fotoğraf: NYT

33 yaşındaki iş insanı Mahmutjan Niyaz, 2016 yılında İstanbul’a taşındı. Beş yaşındaki kızının yakınlarına verilmediğini, yetkililer tarafından yatılı okula gönderildiğini öğrendi. Okulun kızını değiştirdiğini söyleyen Niyaz “Önceden kızım eğlenceliydi ama o okula gittikten sonra fotoğraflarda çok üzgün görünüyor” dedi. 

Abdurrahman Tohti, İstanbul’da yaşayan bir Uygur. Fotoğraf: NYT

2013 yılında ailesiyle Türkiye’ye iltica eden Abdurrahman Tohti’nin eşi ve iki küçük çocuğu ziyaret için Çin’e gittiklerinde, Tohti’nin eşi ile anne babası hapse atıldı. Çocuklarının başına ne geldiğini bilmeyen Tohti geçen ocak ayında dört yaşındaki oğlunu sosyal medyada bir öğretmenin videosunda gördü. Tohti, çocuğunun hayatta olduğunu görmenin kendisini rahatlattığını ama “Çin hükümetinin ona ebeveynlerinden ve Uygur kültüründen nefret etmeyi öğretmesinden” çok korktuğunu söyledi.

Hotan’da bir yatılı ortaokul.  Fotoğraf: Giulia Marchi/NYT

Milliyetçi öğretmenler istihdam ediliyor

Çin Eğitim Bakanlığı, Şincan’daki yatılı okullarda Han Çinlileri‘nden öğretmen istihdam ediyor. Bu endoktrinasyon ve asimilasyon uygulamalarına karşı çıkan Uygur öğretmenler ise Telegram kamplarıyla veya hapisle tehdit ediliyor. 

“Öğretmenler insan ruhunun mühendisleridir”

Josef Stalin‘in yazarlar için söylediği, “Yazarlar insan ruhunun mühendisleridir” cümlesini “Öğretmenler insan ruhunun mühendisleridir” olarak değiştiren Urumçi Eğitim Bürosu, bu yıl yapılan bir basın toplantısında tüm Çin’den Şincan’a 90 bine yakın öğretmenin, “siyasi güvenilirlikleri” nedeniyle istihdam edildiğini aktardı. 

Öğretmenler ailelerin ve müfettişlerin göz hapsinde

Uygur öğretmenlerin yerini alan Han’lar da yeni müfredata ve Çin dili politikasına uymaları konusunda uyarıldı. Turpan kasabasının genel sekreter yardımcısı politikaya uymayan öğretmenleri “Çin halkının yüzkarası” diye tanımlayarak “radikal dinci ideolojiyle büyülenmiş” olmakla suçladı. 

Öğretmenlerin yeni politikaya uyup uymadıkları hem aileler hem de müfettişler tarafından kontrol ediliyor. Aileler ve müfettişler, öğretmenlerin müfredata uygun olmayan davranışlarını ve dini ibadetlere katılıp katılmadıkları bildirmekle görevli. 

Kang Jide isimli bir Çince öğretmeni, öğrencilerin durumunu WeChat üzerinden NYT’ye anlattı. Jide, bir kız çocuğunun masasında sürekli ağladığını görünce bunun nedenini araştırıyor. Babası ölen kızın annesinin de kampa gönderildiğini, küçük kızı diğer yakınlarına vermeyi reddeden hükümetin kızı yatılı okula aldığını, bu yüzden de küçük kızın sürekli ağladığını öğreniyor. Jide, öğrenciler kadar ebeveynlerin de bu durumdan ciddi anlamda etkilendiğini söylüyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.