Berlin’de yeni yasal düzenleme ile 1,5 milyondan fazla dairenin kiraları beş yıllık süre için ya dondurulacak ya da düşürülecek. Bu yasal düzenlemenin amacı kentin “soylulaştırılmasını” yavaşlatmak ve soylulaştırılan semtlerin daha az gelirli sakinlerinin oralardan sürülmesinin önüne geçmek. Geçen ay milletvekilleri tarafından önerilen yasanın, etkisini bu ay göstermeye başlaması bekleniyor.
Berlin Senatörü Katrin Lompscher konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Önümüzdeki beş yıl için kiraların bölgesel olarak absürt bir biçimde artmasının önüne geçmeye yönelik bir mekanizma oluşturduk” dedi. Senatör Lompscher, alt ve orta sınıfların Berlin’de yaşamayı karşılayabilecek temel koşulları sağlamasının politikacılara bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Kiraların dondurulması yasasını eleştirenler de var
Ancak düzenlemeye karşı çıkanlar da yok değil. Eleştirilere göre bu yasa, konut piyasasının ihtiyacı olan büyümeyi köstekleyecek ve Berlin’in 1990’larla birlikte hızla oluşturulan imajına uygun konutların yapımını durduracak.
Bu eleştirinin yanı sıra, yasanın, kiralara değer biçme hakkının federal hükümette olduğunu taahhüt eden anayasayı ihlal edip etmediği noktasında da tartışma yaşanıyor.
Almanya Gayrimenkul Birliği Başkanı Jürgen Michael Schick, yasa ile ilgili olarak “Kiraların dondurulması kamulaştırma ile eşdeğer ve Berlin’in gayrimenkul piyasası için bir facia” dedi. Schick ayrıca, kiralardan elde edilecek gelirlerin düşürülmesinin ya da sınırlandırılmasının girişimciler için belirsizlik yaratacağını ve yatırımları azaltacağını da sözlerine ekledi.
Senatör Lompscher ise eleştirilere, Berlin’de bu yıl büyük çoğunluğu düşük fiyatlı mülkler olmak üzere 60 binden fazla konut yapma planı olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Lompscher, yasa ile amacın konut stokunun artışını durdurmak değil, daha fazla konut yapılıyorken kiraların sınırlandırılmasını kolaylaştırmak olduğunu belirtti.
Almanya’nın büyük çoğunluğu kiracı
Almanya’da ev sahipliğinden ziyade kiralama çok yaygın. Almanya nüfusunun yarısından fazlası kiralık evlerde yaşıyor. 3 milyon kişinin yaşadığı Berlin’de ise nüfusun sadece yüzde 18’i ev sahibi. Yeni yasa Berlin’de kiraların büyük çoğunluğunu 2019 rakamlarında sabitliyor.
1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla yeniden birleşen şehir kendisini büyük çoğunluğunun kamuya ait olduğu konut bolluğu içerisinde buldu. Berlin’in birleştirilmesi sürecinde gereken nakit paranın bulunmaya çalışıldığı dönemde bu konutların çoğu özelleştirildi. Kiraların hâlâ Paris, Roma, Londra gibi Avrupa başkentlerinden daha ucuz olduğu Berlin’deki büyüme potansiyeli yabancı yatırımcılar tarafından hızla keşfedildi. Bu yatırımcılar konutları alıp yenilemeye ve yüksek ücretlerle kiralamaya başladı. Bu süreçte şehrin nüfusu da artmaya devam etti. Resmi verilere göre, 2012-2017 arasında Berlin’e 250 bin yeni sakin eklendi. Sonuç olarak, şehrin bazı alanlarının cazibe merkezi olması kiraların aşırı yükselmesine sebep oldu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kent mekanlarının soylulaştırılması nedir?
Dar gelirlilerin yaşadığı kent içerisindeki köhne bölgelere orta ve üst sınıfların yerleşmesi süreci için soylulaştırma (mutenalaştırma-seçkinleştirme) terimi kullanılıyor. Bu süreçte semtlerde yapılar yenilenirken, yeni mekânlarla semtin kültürü orta ve üst sınıfların yaşamına uygun bir biçime bürünüyor. Bu da o bölgelerdeki kiraların artmasına, yaşamın pahalılaşmasına sebep oluyor. Bu süreç sonucunda da soylulaştırılan semtlerin dar gelirli eski sahipleri evlerini terk etmek zorunda kalıyor.
