Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 78. haftasında Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde açıklama yaptı. Cumartesi Anneleri, 777. buluşmalarında; 1994 yılında hakkında arama kararı çıkarılan ve 1995’te ailesi ve avukatıyla bağlantısı kesilen, ağır işkence izleriyle dolu cansız bedenine 110 gün sonra kimsesizler mezarlığında ulaşılan Rıdvan Karakoç’un akıbetini sordu. Toplantıya HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.
Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, kayıp yakınları adına basın açıklamasını okudu. Tosun, “İşkencenin en kötüsü adaletsizliktir. Adaletin amacı, toplumdaki yaraların sarılması, suçlarla bozulan haklar dengesinin onarılmasıdır. Kayıplarımıza ve adalete ulaşma hakkımızı engelleyen devlet, bize sistematik bir biçimde adaletsizlikle işkence ediyor demektir. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerini öğrenememenin yarattığı belirsizlik duygusu ile bize yaşatılan derin acı işkencedir. Kaybedilen sevdiklerimize, hakikate ve adalete ulaşmak için yaptığımız tüm başvuruların sonuçsuz bırakılması karşısında bize yaşatılan güvensizlik çaresizlik hissi insanlık dışı muameledir” dedi.
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç ise “Polis baskında abimi bulamayınca beni aldı, 14 gün boyunca işkence gördüm, dayak yedim, zorla ifade imzalattırıldı. 25 yıldır adalet bekliyoruz. Devletin hiçbir kurumunun adaleti tesis etmek gibi bir derdi yok. Ama biz bu onurlu mücadeleyi asla bırakmayacağız. Yargılanmaktan kurtulamayacaksınız” diye konuştu.
Rıdvan Karakoç’un ve ailesinin avukatı Eren Keskin, Karakoç’un kaybedilmeden önce kendisine, takip edildiğini ve kaçırılabileceğini söylediğini aktardı. “Devlet aklı bu coğrafyada değişmiyor” diyen Keskin, 90’lı yıllarda öldürülmekten, şimdi ise tutuklanmaktan korktuklarını dile getirdi. Keskin ayrıca, bu kaybetme politikasının geri döndüğünü, 24 Ocak’ta Batman’dan gelerek Silivri Hapishanesi’ndeki oğlunu ziyaret eden ve sonrasında kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Bal için de endişe duyduklarını dile getirdi.
