Koronavirüsün Türkiye’de de görülmesiyle birlikte birçok işyeri evlerinden çalışmaya başladı. Fakat çalışmak zorunda olan binlerce işçi var. Sefa(*) da o işçilerden biri. 47 yaşındaki Sefa, bir binada apartman görevlisi olarak çalışıyor. Sekiz senedir bu işle uğraşan Sefa, iki apartmandan sorumlu. Sabahları servise çıkan görevli, akşamları ise çöp topluyor. Gün içinde ise eşi apartmanı temizliyor. Bu kriz döneminde hiçbir güvencesinin olmadığını belirten Sefa, “Herkes evindeyken korunuyor, biz ise onların çöplerini topluyoruz” diyor.
“Evde çocuklarım ve kayınvalidem var, korkuyorum”
Üç çocuk babası olan Sefa’nın evinde kayınvalidesi de kalıyor. “Kendim için sorun değil ama birine zarar vermekten korkuyorum” diyen Sefa, izin almasına yönetimin müsaade etmediğini söyledi:
“Ben kendimi bir şekilde korurum. Ama evde çocuklarım, eşim, kaynanam var. Ben onlara bir şey olmasından korkuyorum. Onlar her gün evde. Özellikle kayınvalidem yaşlı ve hasta. Yönetime kaç kere söyledim, ‘İzin ver’ diye. Ama yok. ‘Masken ve eldivenin var, yeter’ diyorlar. Madem maske ve eldiven yetiyorsa, herkes çalışabilir. O zaman neden bakanımız ‘Evde kalın’ diyor?”
“Herkes evinde korunuyor, biz ise onların çöplerini topluyoruz”
Kendi önlemini kendinin aldığını söyleyen Sefa, ücretsiz izne çıkmak istiyor ama o zaman da işsiz kalmaktan korkuyor. Sefa, önlem olarak bir süre herkesin kendi çöpünü atabileceğini ve böylece kendisinde virüs varsa bile onun başkalarına geçmeceğini söylüyor ve ekliyor: “Baktım yönetim izin vermiyor ben de ücretsiz izne çıkayım diye düşündüm. Ama o zaman da korktum. ‘Ya beni kovarlarsa’ diye düşündüm. Bu yaştan sonra başka meslek yapamam, çocuklarım da okuyor. Bir süre herkes kendi çöpünü atarsa riski daha aza indirmiş oluruz. Herkes evinde korunuyor, biz ise onların çöplerini topluyoruz.”
“Her gün 100 daireyle yüz yüze geliyorum, bizim canımız can değil mi?”
İki apartmandan sorumlu olan Sefa, her akşam çöp toplamak için 100 daireye gidiyor. Apartman sakinlerinin de kendisine destek verdiğini fakat yönetimin çalıştırmaya devam ettiğini söyleyen görevli, sokağa çıkma yasağını beklediğini dile getirdi:
“Her gün 100 daireyle yüz yüze geliyorum, bizim canımız can değil mi? Pazar günleri hariç her akşam çöp topluyorum, sabahları ise servise çıkıyorum. Markete git oradakilerle muhatap ol, apartmana gel, dairelere git, onlara siparişlerini ilet… İşi azaltma gibi bir durum da yok. Apartmanın girişine önlemleri yazmakla bitmiyor iş. Sabahları da karım apartmanı temizliyor, evlere temizliğe gidiyor. Allah’tan şimdi evlere temizliği bıraktı. Yönetim sadece bizi değil kendini de düşünmüyor. Apartmanın girişinde ne bir dezenfektan var ne başka bir şey… Bazı mesleklerin çalışması gerekiyor tamam ama önlemimiz yok, aldığımız para ise para değil.”
“Evimiz bodrum katında, hava bile tam alamıyoruz”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Tek korunma yöntemim maske ve eldiven” diyen Sefa, evlerindeki koronavirüs önlemlerinden de bahsetti. Eşiyle birlikte her eve girdiğinde kolonya ve dezenfektan sıkan görevli, evi sık sık havalandırdıkları söyledi. Sefa kayınvalidesiyle de oldukça az temas ediyor, sadece yemeklerde bir araya geliyor:
“Evimiz küçük, bodrum kattayız. Bütün toz, toprak bizim evimizde. Camı açsan eve hava gelmiyor, açmasan kendi nefesimizden hasta olacağız diye korkuyoruz. Eve girmeden eldivenleri çıkarıp yıkıyorum. Tek kullanımlık eldivenimiz yok. Zaten normalde kullandığımız eldiveni kullanıyorum. Yönetime söyledim maske aldılar -söylemesem alırlar mıydı bilmiyorum- tek korunma yöntemim işte bu maske. En çok asansörleri temizlerken korkuyorum. Bir haber izlemiştim, haberde ‘Apartmanlara ve asansörlerine dikkat edin’ diyordu. Ben o dikkat edin dedikleri yerleri her gün temizliyorum.”
*Röportaj yapılan kişinin ismi güvenlik nedeniyle değiştirilmiştir. Fotoğraf temsilidir.
