Üniversite öğrencileri koronavirüs salgını nedeniyle boşaltmak zorunda bırakıldıkları yurtların ücretlerini ödemek istemiyor. Sosyal medyadan buna dikkat çekmek için çağrıda bulunan öğrenciler dün akşam #yurtücretleridurdurulsun etiketi ile taleplerini dile getirdi. Kampüs Cadıları sözcüsü Arzu Sert’le öğrencilerin bu taleplerini konuştuk.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasını 11 Mart’ta açıkladı. Yükseköğretim Kurulu’nun üniversitelerde 16 Mart 2020 tarihinden itibaren 3 hafta süreyle eğitime ara vermesinin ardından bazı öğrenciler memleketlerine, ailelerinin evine döndü ancak öğrencilerin bir kısmı da, uygulanması Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da tavsiye edilen bireysel karantinaya uyup, yurtlarında kalmaya devam etti.
Bu süreçte öğrenciler, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü’ne bağlı 36 yurttan çıkartıldı, umreden dönen yolcular karantina için bu yurtlara yerleştirildi. Kısa bir süre sonra özel yurtlar da salgın nedeniyle kapatılacaklarını açıkladı.
“Devlet yurdunda yer bulamadığımız için özel yurtlara mecbur bırakıldık”
Karantina sürecinde öğrenciler, KYK yurtlarının boşaltılmasıyla ve özel yurtların salgın gerekçesiyle kapatılmasıyla birlikte seyahat etmek zorunda kaldı. Bu mecburi seyahatin gerçekleştiği günlerde öğrenciler bir de, firmaların fahiş fiyattan sattığı bilet ücretleriyle karşılaştı.
Üniversiteli kadınların dayanıştığı bağımsız bir topluluk olan Kampüs Cadıları dün akşam #yurtücretleridurdurulsun başlığı altında bu süreçte mağdur edilen, yurtlarından çıkmak zorunda kalan öğrencilerin yurt ücretlerini ödemek istemediğini kamuoyuna duyurdu. Kampanyaya Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa ve oyuncu Mert Fırat gibi isimler de öğrencilerle birlikte destek verdi.
Kampüs Cadıları sözcüsü Arzu Sert, kendileriyle iletişime geçen üniversite öğrencilerinin bir günde yurtlarından çıkmak zorunda bırakıldıklarını anlattıklarını dile gertirdi. Sert, “Öğrenciler neden yurt ücreti ödemek istemiyor? Aslında bizler zaten devlet yurdunda yer bulamadığımız için özel yurtlara, evlere ya da apartlara mecbur bırakılıyoruz. Salgın günlerinde zaten yeterince mağdur edildik. Özel yurtlar imzalattıkları senetlerle pek çok öğrenciyi tehdit ediyor ve ödeme yapmaya zorluyorlar” dedi. Devlet yurdundan iki-üç kat daha pahalı olan özel yurtlarda, yemeğe, çamaşır yıkamaya ve suya ayrı ayrı ödemeler yaptıklarını söyleyen Sert, normal zamanlarda bile yurt ücretlerini ödemekte zorlanan öğrencilerin yaşanan salgın günlerinde kalmadıkları ya da kalamadıkları yurdun ücretini ödemek istemediğini söyledi.
“Uzaktan eğitim başladı ama bilgisayarı ve interneti olmayan öğrenciler var”
Bu süreçte kendilerine Ankara, Adana, Bolu ve Antalya gibi pek çok şehirden ulaşan öğrencilerin, salgın günlerinde yurtlarda yaşadıkları sıkıntıları anlattıklarını dile getiren Sert, “Biz öğrencilerin belirli talepleri var. Koronavirüs salgının Türkiye’de ortaya çıkmasından sonra iktidar sermaye ve şirket sahiplerine pek çok imkan sağladı ama halka dua ve kolonya dışında bir şey sağlayacağını söylemedi. Öğrencilere dair de bir şey söylenmedi. Evet, okullar tatil edildi, uzaktan eğitime geçildi ama bizlerin bilgisayar, telefon ve internet imkanlarımızı sorgulamadılar. Evlerinde interneti, bilgisayarı, akıllı telefonu olmayan öğrenciler var” diye konuştu.
