Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonra yaptığı açıklamada Türkiye’de en çok koronavirüs vakası ve ölüm görülen ilk 10 ili açıkladı. Açıklanan rakamlara göre Sakarya’da 207 vaka tespit edildi ve en çok vaka görülen yedinci il oldu.
CHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya’da yaşananları ve vaka sayısını Medyascope’a değerlendirdi. Özkoç şöyle konuştu: “Sakarya’da hasta sayısı ciddi derecede yüksek. Şu anda Toyota Hastanesi ve Araştırma Hastanesi koronavirüs hastaları için ayrılmış durumda. Medar Hastanesi çocuklar ile ilgili hastalıklar için, Adatepe Hastanesi ise kalp sıkıntısı yaşayanlar için ayrıldı. Beyhekim ve Bilge hastaneleri ise Araştırma Hastanesi ve Toyota Hastanesi’ne yardımcı olması amacıyla tahsis edildi. Ama buna rağmen ölüm oranında ve vaka oranında ciddi sıkıtılar var. Araştırma Hastanesi’nin bahçesindeki Doğumevi Hastanesi’nin bir an önce devreye sokulması gerekiyor. Test sayısının Sakarya açısından yeterli olmadığı arkadaşlarımız tarafından belirtiliyor. Bugün tekrar hem sayın valimizle hem de diğer yetkililerle görüşmeler yapacağım. Sakarya gibi bölgelerde bir an önce sokağa çıkma yasağının getirilmesi gerekiyor. Hıfzıssıhha Kanunu’na uygun olarak, hem bu insanların ihtiyaçları giderilmeli hem de sokağa çıkma yasağı uygulanmalı. Testler de artık hastane ortamında değil, gerekirse şikayetlerinin bulunduğu yerlerde yapılmalı. Karantina altına alınması gereken insanlar da uygun koşullarda karantinaya alınmalı.”
“İnsanlar üç hafta evlerinde tutulmalı”
Yaşananların yalnızca Sakarya ile sınırlı kalmadığını da belirten Özkoç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu olayın iki yönü var. Bir sağlık yönü var, bir ekonomik yönü var. İnsanları dışarıya çıkarmamak tek başına çözüm değil. Yaşamalarını da sağlamak gerekiyor. Türkiye ile ilgili söylediğimiz her şeyi Sakarya için de söylüyoruz. Türkiye bunun altından kalkabilecek bir güce sahip. Bizim hem Sakarya’da hem Türkiye’de üç hafta insanları evinde tutuyor olmamız lazım. Bu üç hafta boyunca da Hıfzıssıhha Kanunu’na uygun olarak insanların ihtiyaçlarının gideriliyor olması lazım. Bir beş yıllık, bir de on yıllık ekonomik olarak plan yapmamız gerekiyor; bir kısa vadeli bir de uzun vadeli olarak. Cumhurbaşkanı bu konuda yardım kampanyası başlattı. Bu demektir ki devlet bütçesi bu konuda yeterli değil. Hazine yeterli kaynakları sahip değil. O zaman milletin kaynaklarına başvuruyoruz demektir. Gerekirse para basarak, millete yüklenecek ekonomik yükü kısa ve uzun vadeli planlar yaparak çözmek gerekiyor. Eğer bunlar gerçekleşirse biz krizi büyük bir hasar almadan atlatırız.”
