Birleşik Krallık hükümetinin bilim danışmanı Patrick Vallance, The Guardian için Kovid-19’a karşı geliştirilen aşı çalışmaları ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Yazıyı Okan Yücel'in çevirisiyle paylaşıyoruz.
Sosyal mesafe ve birtakım başka önlemlerle koronavirüse karşı mücadele ediyoruz. Ancak bu sorunu kökünden halletmemiz için daha büyük çözümler gerekiyor. Bunun için de aşı ve yeni ilaçların bulunması şart.
“Aşı çalışmalarının başarılı olacağının garantisi yok”
İdeal olanı, bu hastalığı engelleyecek bir aşının zaten hazır olmasıydı ama böyle bir hastalık aralık ayından önce yoktu. Böyle bir hastalık hakkında ve insan vücudunun hastalığa nasıl cevap vereceği ile ilgili öğreneceğimiz çok fazla bilgi var.
Bütün yeni aşılar uzun bir süreç sonunda ortaya çıkar. Bütün bu süreçler deneye ihtiyaç duyar ve sadece bazıları başarılı olur. Koronavirüs de farklı değil ve aşı gelişimi için yeni zorluklar ortaya çıkartıyor. Bu süreç zaman alacaktır ve başarılı olacağının da garantisi yok.
“İyimser olmak için nedenlerimiz var”
Ancak iyimser olmak için nedenlerimiz var. Dünya genelinde 80 ülke aşı için proje geliştiriyor ve bu kadar geniş çaplı bir çaba daha önce hiç yaşanmamıştı. Aşının elbette ki başarılı olması lazım ancak aynı zamanda güvenli de olmalı. Eğer aşı koronavirüse yakalanma riskinin düşük olduğu milyarlarca insana uygulanırsa güvenli bir profil yaratılabilir.
Aşının bağışıklık geliştirdiği ortaya çıksa bile klinik testlerin düzenli olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Kovid-19’a vücudun geliştirdiği bağışıklığı daha iyi çözümlememiz ve aşının insanların hastalığa gösterdiğini reaksiyonu nasıl değiştirdiğini anlamamız gerekiyor. Bu da verimli ve güvenli bir aşı yaratma süreci için yeni zorluklar demek.
Birleşik Krallık, aşının geliştirilmesi ve imal edilmesi için büyük bir özveriyle çalışan çok sayıda bilim insanına ev sahipliği yapıyor. Özellikle akademik kurumların bu konudaki çabaları oldukça etkileyici. GSK ve Sanofi’nin açıklamalarına bakılırsa büyük şirketler bu tehdit ile başa çıkmak için birlikte mücadele ediyor.
Aşının bulunmasına yardımcı olmak hükümetin en büyük önceliklerinden biri. Zaten bu yüzden çok sayıda bilim insanını, sanayi liderini ve hükümet yetkililerini bir araya getirdik. Bu sayede verimli ve güvenli bir aşı bulunması için maddî kaynaklar yaratılacak, klinik testler hızlıca yapılacak, düzenleyiciler bu süreci hızlandıracak ve çok sayıda kişinin aşıya ulaşabilmesi için imalat kapasitemiz artırılacak.
Bu noktada Birleşik Krallık ile dünyanın geri kalanı birlikte hareket etmeli. Ne kadar fazla aşı projesi olursa, ortaya çıkacak aşının kullanımı 12 ile 18 ay arasındaki bir zaman diliminde başlayabilir. Ancak bu kesin değil.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Birleşik Krallık’ta halihazırda çalışmalar sürüyor. Oxford Üniversitesi’nde ve Imperial College London’da preklinik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Birleşik Krallık aynı zamanda 250 milyon euroluk katkı sunarak Salgın Hazırlık Yenilikleri Koalisyonu’nun aşı geliştirme programının önemli destekçilerinden biri. Bu doğrultuda hem özel sektör hem de kamu ile ortak bir çalışma yürütülüyor.
Birleşik Krallık’ın aşı biliminde gurur duyacağı bir geçmişi var. Alanın öncülüğünü yapan Edward Jenner bir İngiliz bilim adamı ve tıp doktoruydu. 200 sene sonra bilim camiası Kovid-19’a karşı bir aşı ve ilaç bulmak için özveriyle çalışıyor ve onları attıkları her adımda desteklememiz gerekiyor.
