Haber: Cansu Şimşek – Batu Bozkürk
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı için artık sadece saatler kaldı. İyi bir lise hayali kuran öğrenciler ve veliler için koronavirüs gölgesinde geçen hazırlık dönemi sona erdi. Ancak LGS de, tıpkı üniversiteye girişin anahtarı YKS gibi salgın döneminde art arda gelen değişiklerle gündemdeydi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, önce kademeli olarak da olsa okulların açılmasını temenni ettiğini belirtti ancak okullar açılmadı, sınav tarihi değişti, endişe içinde bekleyen öğrenciler sadece ilk dönem konularından sorumlu tutuldu. Önce sınava maskeyle girileceği açıklandı ve öğrencilere maskeyle deneme sınavı çözmeleri tavsiyesi verildi ancak bu karar birkaç gün önce kaldırıldı.
Herkesin kendi okulunda sınava girecek olması, hijyen kaygısı yaşayan velileri bir nebze olsa rahatlattı ama okul bahçesinde sınavdaki çocuğunu bekleme geleneği bu yıl nasıl şekillenecek hâlâ belli değil. Dün de sınav saatleri süresince 81 ilde sokağa çıkma yasağı olacağı açıklandı. Koronavirüs tedavisi gören öğrencilere nasıl bir sınav uygulanacağı ise yarın belli olacak. Psikolojik olarak öğrencilerin nasıl etkilendiğini ise aileler dışında pek de konuşan yok.
Tüm bu belirsizlikler ve salgının etkisinde geleceklerine şekil vermek isteyen 13 ila 14 yaşındaki öğrenciler ise haftalardır karantinada evde. Bu durumu sınava çalışmak için lehine kullanan da var, dört duvar arasında pes eden de.
Biz de sınava sadece iki gün kala Şahin, Şimşek ve Akçay aileleriyle beraberdik. Liselere geçiş sınavının yıllardır ne denli tartışmalı ve eğitim sistemindeki bozukluğun bir yansıması olduğunu anlatan aileler, karantina sürecini ve sınavdan ne beklediklerini açık yüreklilikle ortaya koydular. Sınavı ailenin tümünün uyku düzenini değiştirecek kadar önemseyen de var, evde konusunu dahi açmayan da. Bazılarının hedefi şehrin en iyi okuluyken, bazılarının motivasyonu imam hatipe gitmeyecek kadar bir puan alabilmek. “Batsın bu sınav” diyen de var, “İki ay karantina olsa daha da çalışırım” diyen de. Ancak ortak noktaları aylardır süren belirsizliğin yarattığı yorgunluk. İşte üç LGS ailesi ve çocuklarının kendi ağızlarından yaşadıkları:
