Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ayasofya’nın ibadete açılması ve devamında kamuoyunda tartışılan konularla ile ilgili yazılı bir basın açıklaması kaleme aldı. Açıklama MHP Genel Merkezi Basın Birimi tarafından paylaşıldı.
“Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir. Atatürk’e ancak rahmet okunur”
Açıklamasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’nın açılışında yaptığı ve büyük tartışma yaratan konuşmasına değinen Bahçeli, bahsi geçen sözlerin bağlamından kopartıldığını ve bunu yapanların da “ülkeye büyük kötülüğü dokunan sorumsuzlar” olduğunu belirtti. Bahçeli, tartışmayla ilgili olarak şunları söyledi: ”Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız, istiklal mücadelemizin lideri ve Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz henüz anasından doğmamıştır. Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir. Herkes susup seyretse bile böylesi bir rezilliğe Milliyetçi Hareket Partisi’nin sessiz kalması, seyirci olması varlığını inkârdır. Aziz Atatürk’e lanet değil, rahmet okunur, dua edilir, minnet, şükran hisleriyle muhterem hatırası yâd edilip emanetlerine sahip çıkılır. Atatürk’e lanet okunduğu yalanıyla imal ve inşa edilen kutuplaşma zalim bir bölücülüktür, Türkiye’yi uçuruma çekmenin zehirli hazırlığıdır.”
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin iftihar ve itibar zirvesidir”
Bahçeli, Atatürk ile ondan önce yaşayan tarihi figürler arasında ayrım yapılmasının büyük bir yanlış olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Hiç kuşku yok ki, İstanbul’u fetheden yüksek iman kadar işgalden kurtaran muhteşem irade de değerlidir, yok sayılması düşünülemeyecektir. Şayet Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’ten ezanlar yükselip tevhid inancımızın sancağı dalgalanıyorsa bunun şeref payesi hem Fatih Sultan Mehmet Han hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti birbirinin zıddı, tarihin iki ayrı devlet modeli, birbirine yabancı iki egemenlik anıtı değildir, olamayacaktır. Osmanlı İmparatorluğu Oğuz neslinin devamı, Türkiye Cumhuriyeti bu neslin varisidir. Fatih neyse Atatürk odur. II. Abdülhamid Han nasıl değerliyse Atatürk de bir o kadar değerlidir.”
Bu tartışmaların CHP ve İYİ Parti tarafından körüklendiğini öne süren Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi’nin 37. Olağan Kurultayı’ndaki açıklamasına da atıfta bulunarak, “Lekeli dostlarıyla iktidar olmak için hedef koyan CHP’nin, arada ve arafta kalmanın sancısını çeken İP’in, kendilerine bizzat Cumhuriyet’in bekçisi rolü vermiş kişi ya da grupların Atatürk ve laiklik üzerinden yeni bir mevzi arayışları boşuna bir çırpınıştır” dedi.
“Ayasofya’nın ibadete açılması yakın tarihimizin en önemli olayı ve aynı zamanda ecdadımıza saygının bir nişanesi”
Devlet Bahçeli yazılı açıklamasının başlarında ise Ayasofya’nın tarihi önemine değinerek şunları belirtti: “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’inin müstesna bir kararlılık eşliğinde, muazzam bir katılımla aslına rücu ederek ibadete açılması yakın tarihimizin en önemli olayıdır… 1930’lu yılların kasavet dolu iç ve dış siyasi şartlarında müze yapılan Ayasofya’nın nihai aşamada camiye dönüştürülmesi aynı zamanda aziz ecdadımıza saygının bir nişanesi, fetih mirasımızı bihakkın muhafaza dirayetidir.”
Açıklamada Ayasofya’nın ibadete açılmasını kaldıramayan kesimler olduğu vurgulanırken bu kişilerin “Türk ve İslam” düşmanı olduğu belirtiliyor. İlk olarak Yunanistan’ın tavrını eleştiren Bahçeli, “24 Temmuz günü Yunanistan’da matem havasının hâkim olması tam bir akıl ve izan tutulmasıdır” derken Yunanistan’ın tutumunun istikrar, huzur ve barışa katkısı olmadığını yazdı.
“İstanbul dünyanın en büyük Türk kenti”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada Ayasofya’yı “567 yıldır emanetinde olan fetih sembolü, zafer simgesi, iman ve inanç ziyneti”, İstanbul’u ise “dünyanın en büyük Türk kenti” olarak niteledi.
İlhan Cihaner’e eleştiri
CHP Kurultayı’nda parti genel başkanlığı için aday adayı olan İlhan Cihaner’in Ayasofya’nın açılışı için yaptığı “laikliğin cenaze namazı” benzetmesine de değinen Bahçeli, “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılmasına ortaçağ çamuru sıçratmak, Cumhuriyet’in ve laikliğin cenaze namazı yaftası vurmak vesayetçi bir dil, mütehakkim bir dayatma, nifak saçan bir ağızdır” dedi.
“Hilafet tartışmaları kapanmıştır. Yeniden hilafet demek yeni bir cepheleşme demektir”
Bahçeli aynı zamanda Ayasofya’nın açılmasıyla gündeme gelen hilafet tartışmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Hilafet tartışmalarını böylesi nazik bir ortamda kızıştıranlar ise Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük bir bühtan içindedir. Bu mesele kapanmış, tartışmaların üzeri küllenmiştir. Yeniden hilafet demek yeni bir cepheleşme, önü arkası kestirilemeyen iç kargaşa demektir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’nın ikinci maddesinde vurgulandığı gibi; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
“Kılıçdaroğlu PKK’ya gülücükler saçıyor”
Devlet Bahçeli, açıklamasının sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak ise şu eleştirileri getirdi: “İktidar parolasıyla 37’nci Büyük Kurultay’ı da atlatan Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye zeytin dalı uzatan, PKK’ya gülücükler saçan, FETÖ’yü umutlandıran, Türkiye düşmanlarına köprü olan politikalarından geri dönüşü de hem ülkemiz hem kendi hayrına olacaktır.”
“Camiyle cemevi arasında fitne üretmek Türkiye’ye ihanettir”
Devlet Bahçeli yazılı açıklamasının sonunda anayasal güvence altında olduğunu belirttiği haklardan bahsederek, “Türkiye’nin varlığına ve güvenliğine zarar vermedikten sonra herkesin inanç ve düşünce hürriyeti vardır ve kutsaldır. Camiyle cemevi arasında fitne üretmek Türkiye’ye ihanet, milli dokumuza suikasttır. Kimin nerede ibadet edeceği, kimin neye inanacağı devletin konusu değildir” dedi.