Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından Tunceli’de yapılacak maden ocakları için belirlenen sekiz maden arama sahası ve üç maden işletme ruhsatının bugün (23 Eylül) yapılan ihalesi, Munzur Özgür Aksın Meclisi ve sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından protesto edildi. Yapılan ortak basın açıklamasında, maden çalışmaları sonucu kentin doğasının ve bölgedeki onlarca endemik bitki türünün büyük zarar göreceği belirtilerek ihalelerin bir an önce iptal edilmesi istendi. Meclisin sözcüsü olan Tunceli Barosu Başkanı Kenan Çetin, Ovacık ilçesindeki Munzur Gözeleri’nde devam eden çevre düzenlemesi çalışmalarında, daha önce alınan karar kapsamında bölgeye iş makinelerinin girmeyeceğinin kararlaştırılmış olmasına karşın şu an iş makinelerinin bölgede olduğunu belirtti.
Tunceli’de yapılması planlanan maden ocaklarıyla ilgili bir süre önce belirlenen sekiz maden arama sahası ve üç maden işletme ruhsatı için bugün yapılan ihaleler, CHP ve HDP temsilcileriyle birlikte Tunceli Barosu ve birçok STK’nın da yer aldığı Munzur Özgür Aksın Meclisi tarafından protesto edildi. Sanat Sokak’ta yapılan basın açıklamasında, MAPEG tarafından yapılan ihalenin hukuki olmadığı ve kentteki doğal yapının büyük zarar göreceği belirtildi. Munzur Özgür Aksın Meclisi’nin basın sözcüsü olan Tunceli Barosu Başkanı Kenan Çetin, ihalenin yapılacağı alanlar arasında Munzur Vadisi Milli Parkı’nın da yer aldığını belirterek, ihale süreçlerinin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Belirlenen bölgelerde yaylaların, meraların, vadilerin, tarım alanlarının ve hayvanların doğal yaşam alanlarının olduğunu belirten Çetin şöyle devam etti:
“Gözü doymaz sermaye şimdi de Dersim’in eşsiz coğrafyasını hedef aldı. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın da içinde bulunduğu Munzur Havzası toplam 43 bin 350 hektarlık bir saha. Bugün Ankara’da ilimizdeki sekiz arama ve üç işletme ihalesi için toplam 11 ihale yapılıyor. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın büyüklüğü yaklaşık 42 bin hektardır. Ruhsatlandırılan alan, bu parkın sınırlarından daha geniş bir alana denk düşmektedir. Ruhsatlandırılan alanda hem parkın bir bölümü hem de park dışındaki köyler, mezralar ve Karaoğlan, Cevizlidere, Sin ve Mamles gibi birçok köy yer almaktadır. Dersim’in kaynakları, suları, bitkileri ve havası zehirlenerek Dersim halkının geleceği yok edilmek isteniyor. Endemik tür barındırması bakımından Türkiye’nin en zengin milli parkı Munzur Vadisi Milli Parkı. Parkta iki bine yakın farklı bitki türü saptanmış olup bunların yaklaşık yüzde 20’si endemik türdür. Yaban hayatı bakımından da eşsiz bir doğadır Dersim. Soruyoruz: Kimden rızalık aldınız? Bu havzada maden projesi yürütülmesi demek akarsu kaynaklarının, toprağın, havanın, ekosistemin, yaylaların, meraların ve en önemlisi yeraltı suyu kaynaklarının tıpkı Kaz Dağları’nda, İliç’te, Hasankeyf ve Salda’da olduğu gibi telafisi imkansız olan bir zarar görmesi demek. Maden projelerinin gerçekleştirilmesi halinde, tam bir ekolojik katliam ortaya çıkacağı çok açık. Başta Avrupa Yaban Hayatını ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerle nasıl hukuka ve çevre kanununa aykırı olan iş ve işlemlere ve barajlara karşı çıkarak sonuç aldıysak, burada da karşı çıkacağız ve duyarlı olmaya da devam edeceğiz. İş vaatleriyle ve yalanlarıyla bölgemize gelecek bu şirketlere karşı, bu coğrafyayı insansızlaştırarak yağma ve talan edeceklere karşı buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Çevremizi, doğamızı, kültürümüzü, inancımızı, kimliğimizi ve dünyanın bütün doğal miraslarını korumaktan asla geri durmayacağız.”
Munzur Gözeleri’ne iş makinaları ile müdahale de protesto edildi
Tunceli Barosu Başkanı Çetin konuşmasında, Ovacık ilçesindeki Munzur Gözeleri’nde devam eden çevre düzenlemesi çalışmalarına da değindi. Alınan karar gereği bölgeye iş makinesinin girmeyeceğinin belirtilmiş olmasına karşın şu anda iş makinalarının bölgede çalıştığını anlatan Çetin, “Dünya mirası ve inanç merkezi konumunda olan, birinci derece sit alanı ilan edilen Munzur Gözeleri’nde yapımı süren çevre düzenlemesi çalışmalarında iş makineleri kullanıldığı tespit edilmiştir. Munzur’un iş araçlarıyla ticarete ve korumaya değil, kullanmaya açılması insanlık ortak aklına ve mantığına sığmaz bir durumdur. Bu konuda da gerekli müdahalenin yapılması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Sit alanlarında bu tür tahribatlara izin verilmemeli ve bu işin sorumluları hakkında hukuki işlem başlatılmalıdır” diye konuştu.
