Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı ekonomi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar üzerinden eleştirdi. Türkiye’nin ekonomik bir buhran içinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya yönelik sözlerine ise “Ayşe Buğra sadece bizim ülkemizde bilinen değil, dünyaca bilinen saygın akademisyendir. Biz o zenginliği korumak zorundayız” diyerek tepki gösterdi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Kılıçdaroğlu: “Türkiye ekonomik bir buhran içinde”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ekonomik olarak zor günler geçirdiğini belirtirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şu sözlerle eleştirdi: “19 yılda bu milletin hangi sorununu çözdüler? Vergilerle dünyanın parasını topladın. İstediğine istediğin kadar faiz yükledin. Hangi sorununu çözdün bu memleketin? Türkiye bugün ekonomik bir buhran içinde. 25 milletvekilimizi Uşak’a gönderdik. Afyon’a da 26 milletvekilimizi gönderdik. Bütün ilçeleri gezdiler, esnafı dinlediler. Uşak’ta en işlek cadde İsmet Paşa Caddesi. Esnaf dert yanıyor. Ne AK Parti milletvekilleri ne Erdoğan gidip gezebilir orada.”
“Belediyelerimiz çok güzel çalışıyor”
CHP’li belediyelerin yaptığı hizmetlerle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Belediyelerimiz kendi aralarında çok güzel çalışıyorlar. Ocak 2021 itibariyle 7 milyon 200 bin vatandaşımıza ayni, 1 milyon 250 bin vatandaşa nakdi yardım yaptılar. Sokağa çıkma yasağında 30 milyon 500 bin kişiye sıcak yemek gönderildi” dedi.
“Meclis AKP ve MHP’nin vesayeti altındadır”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında TBMM’nin vesayet altında olduğunu söyledi. CHP lideri, “Vesayeti getiren yasal düzenleme 12 Eylül darbecilerinin zamanında geldi. Biz bunu kaldıracağız. TBMM, Gazi Meclis böyle olmayacak. Kuruluşundaki irade aynı şekilde olacak. Bu meclis vesayet altında bir meclistir. Şu anda TBMM, AKP ve MHP’nin vesayeti altındadır. Demokrasiden nasibimizi alacağız. Demokrasiyi getirmemiz lazım. Demokrasiyi getirmek yeterli mi? Yetmez. Üreten Türkiye’yi yaratmalıyız. Her alanda üretmeliyiz” dedi.
“Yılan bunlardan daha akıllı”
Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Melih Bulu’yu protesto eden öğrenciler için “Terörist bunlar”, “Bunlar yılan” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi çok sert sözlerle eleştirdi. CHP lideri, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya da şöyle sahip çıktı: “Yılan bunlardan daha akıllı. Neye göre terörist diyorsunuz? Saygın hocalardan Ayşe Buğra’ya ağza yakışmayan sözler söylediler, ’Osman Kavala’nın eşiymiş’ dediler. Ayşe Buğra sadece bizim ülkemizde bilinen değil, dünyaca bilinen saygın akademisyendir. Bir ülkenin zenginlik kaynağı, eğitimli insandır. Biz o zenginliği korumak zorundayız. Demokratik ve barışçıl bir gösteri yapıyor öğrenciler. Anayasaya uygun. Gençleri anlayamıyorlar. Her üniversitenin bir kültürü vardır. Üniversite öğrencilerine her türlü haksızlığı yaptılar. Şeyma’nın ayakkabısına ‘Bu ne biçim ayakkabı’ demişler. O kızın ayakkabı numarası sizin IQ’nuzdan yüksek.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Yüzde 10 barajını kaldıracağız”
İktidar olduklarında dört ayaklı bir strateji izleyeceklerini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 10 barajını ise kaldıracaklarını belirtip, iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını şöyle anlattı: “Medya özgürlüğünü sağlayacağız. Yolsuzluğu yazan gazetelere yasak geliyor, ceza geliyor. Bakanlar Meclis’in içinden gelecek, bunu da değiştireceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Varlık Fonu’nu denetleyemiyor. Ne oluyor burada, neler yapılıyor? Milyarlar denetlenmiyor, böyle bir devlet anlayışı olur mu? Yüzde 10 barajını kesinlikle kaldıracağız. Devlet kesinlikle şeffaf olmalı. Güç bir kişiye verilmez. Doğanın kanunları da buna örnektir. Hitler, Mussolini, daha kimler kimler, nice kanlar dökülmüştür. Demokrasiyi getirdik peki her şey bitti mi? Hayır. Üreten bir Türkiye olmalıyız.”
