Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasının üçüncü duruşması, bugün (20 Mayıs) Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmada eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, eski milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Gülser Yıldırım ve Prof. Dr. Beyza Üstün’ün savunmaları dinlendi. Duruşmada savunma yapan Gültan Kışanak mahkeme heyetine, “Bu dava demokratik siyaseti Meclis’ten atma davasıdır. Yargı iktidarın oyuncağı olmuştur. Yolsuzlukların, arsızlıkların, mafyatik ilişkilerin üstü örtülüyor. Biz halkın desteğiyle yine karşınıza çıkarız” diyerek seslendi.
Duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP milletvekilleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eş genel başkanları Salihe Aydeniz ve Keskin Bayındır takip etti. Duruşma sonunda dava, 21 Mayıs Cuma gününe ertelendi. Bugünkü duruşmada öne çıkanlar şöyle:
“Heyetin her üyesini ayrı ayrı reddediyorum”
Duruşmada ilk konuşan kişi eski HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata oldu. Ata, mahkeme heyetine, “Her üyeyi ayrı ayrı reddediyorum” diye seslendi. Ata sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada kişisel olarak biz değil, HDP fikriyatı yargılanmaya çalışılıyor. Heyetin her üyesini ayrı ayrı reddediyorum. Faşizmin bugün dünyada geldiği nokta popülist rejimlerdir. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bu popülist rejim yükseldi ve bugün biz bu rejimle mücadele ediyoruz.”
“Mafyatik ilişkilerin üstü örtülüyor”
Duruşmada savunma yapan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in gündeme getirdiği iddiaları hatırlatarak “Yolsuzlukların, arsızlıkların, mafyatik ilişkilerin üstü örtülüyor” dedi. Kışanak, HDP’nin bu davadan güçlenerek çıkacağını söyleyerek şöyle konuştu: “Bugün yargının içinde olduğu durum büyük yapısal bir krizdir. Yargı iktidarın oyuncağı olmuştur. Yolsuzlukların, arsızlıkların, mafyatik ilişkilerin üstü örtülüyor. Ama tek bir tweet attığı için insanlar tutuklanıyor. Biz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu ülkenin sorunlarının çözümü için kendimizi muhatap olarak görüyoruz. Siz ne kadar bizi siyaset dışına atmaya çalışırsanız çalışın. Biz halkın desteğiyle yine karşınıza çıkarız.”
“Bu iddianame değil bir senaryo”
Kışanak davanın iddianamesini eleştirerek, “Önümüze getirilen şey bir iddianame değil. Bir senaryo, bir kurgu. İnternete Gültan Kışanak yazıp çıkan ne varsa eklenmiş. Siz bu senaryoda aktör olmak istiyor olabilirsiniz ama biz olmayacağız. Biz barışı, demokrasiyi, kadın haklarını savunmaya devam ederek bu iddianameyi size iade edeceğiz” dedi.
“Siyaset yargısallaşmıştır”
Eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yargının siyasallaştığını ifade etmenin bu davadaki gerçeği açıklayamayacağını belirtirken, “‘Yargı siyasallaşmış’ demek gerçeği açıklamaya yetmiyor bugünün şartlarında söylenmesi gereken şudur, ‘Siyaset yargısallaşmıştır.’ Dün de öyleydi, bugün de öyle” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
İsrail ve Filistin arasında süren gerilimi hatırlatan Önder, şöyle devam etti: “Bugün Filistin konusunda gösterilen hassasiyet neyse dün Kobani konusunda gösterilen hassasiyet aynıydı. Bunu yargılamaya çalışarak altı milyonu olağan şüpheli haline getiremezsiniz.”
“Ben sizin etinizi mi çaldım?”
Kobani davasında Et ve Süt Kurumu’nun mağdur sıfatıyla avukat bulundurmasını eleştiren Önder, “Et ve Süt Kurumu’nun temsilcisi de orada, soruyorum ‘Ben size ne yaptım? Etinizi mi çaldım, sütünüzü mü döktüm? Bana ve arkadaşlarıma 38 müebbet istenen bir davada müşteki olacak kadar ne geldi başınıza?’” dedi.
“Yok edilmek istenen demokrasi için çaba sarf ediyoruz”
Duruşmada son olarak söz alan Prof. Dr. Beyza Üstün ise şöyle konuştu: “Söylemekten yorulduk ama bizi tahliye etseniz de biz kaçmayacağız. Bugün tahliye edilsek yarın gelir buraya devam ederiz çünkü biz burada yargılanan değiliz. Biz bu ülkede yok edilmek istenen demokrasi için çaba sarf ediyoruz. Bugün hanginize ben sorsam, ‘Kobani olayları nedir?’ diye her biriniz ayrı olguyla tanımlarsınız. Herhangi bir mafya liderinin, içişleri bakanının ya da ‘Mafya lideri yoldaşımdır’ diyen parti yetkilisinin sözlerini uyguluyorsunuz.”
Bir sonraki duruşma 21 Mayıs’ta yapılacak
Kobani davasının bir sonraki duruşması, 21 Mayıs Cuma günü saat 09.30’da, Sincan Cezaevi Kampüsü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
