Pasifik’te sekiz küçük ada ülkesinin bundan yaklaşık 40 yıl önce imzaladıkları Nauru Anlaşması (PRA), bu ülkelerin balıkçılıktan yılda 500 milyon dolarlık gelir elde etmelerinin yanı sıra, avlanma miktarı üzerinde kontrol mekanizması oluşturarak bölgede sürdürülebilir balıkçılığı sağlıyor. The Guardian gazetesinin haberini Mehmet Yaşar Altundağ derledi.
1982 yılında Okyanusya’da yer alan sekiz ülke tarafıdan imzalanan Ortak Çıkarlı Su Ürünleri Yönetiminde İşbirliğine İlişkin Nauru Anlaşması (PRA) hem ülkelerin hem de bölgedeki balıkçılık faaliyetlerinin kaderini değiştirdi. Altı küçük ada ülkesi Kiribati, Marshall Adaları, Tuvalu, Nauru, Mikronezya Federal Devletleri, Palau ile birlikte Papua Yeni Gine ve Solomon Adaları’nın imzaladığı anlaşmayla ülkeler bugün balıkçılık ihracatından yıllık neredeyse 500 milyon dolar gelir elde ediyor.
Japonya ve Tayvan’a karşı birleşmişlerdi
Japonya ve Tayvan gibi ülkelerin kendi sularında kaçak ton balığı avlaması üzerine bir araya gelen sekiz Pasifik ülkesi, anlaşmayla birlikte Pasifik Okyanusu’nda kendi münhasır ekonomik bölgelerini ilan ederek birbirleriyle ortak bir ticaret bölgesi oluşturmuştu.
Ancak 1990’lı yıllardan itibaren ton balığına talebin küresel olarak artmasıyla ton balığı üretiminden çok az pay almaya başlayan imzacı ada ülkeleri, çareyi 2011 yılında aldıkları bir kararda buldu. The Vessel Day Scheme (Gemi Günü Programı) adındaki düzenleme üzerinde anlaşan sekiz ülke, kendilerine verilen günlük avlanma kotasını balıkçılara açık artırma usulünde sunmayı kararlaştırdı. Düzenlemeye göre en yüksek teklifi veren balıkçılar, belirli bir kota çerçevesinde o günün ton balığı avlanma hakkını kazanıyor ve elde edilen para ülkelere dağıtılıyor.
Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nde görev yapan Pasifik Adaları uzmanı Jonathan Pryke, bu işbirliğini “ada ülkelerinin son 50 yılda aldığı en önemli karar” olarak değerlendirdi ve ekledi:“ Sadece yarım milyar dolarlık bir sektör yaratmadılar ayrıca yabancı gemilerin fakir ülkelerin karasularında aşırı avlanmasını önlediler.”
Nauru Anlaşması’nın baş direktörü, Papua Yeni Gine vatandaşı Ludwig Kumoru ise anlaşmanın yakaladığı başarının arkasındaki temel faktörün, sürdürülebilir balıkçılık için her yıl avlanması gereken maksimum ton balığı miktarını güne bölerek ülkelere dağıtmaları olduğunu söyledi.
Balıkçılıktan elde edilen gelir, ada ülkeleri için çok oldukça önemli bir yer tutuyor. Sekiz imzacı ada ülkesi arasında en fakir ülke olarak göze çarpan Kiribati’nin yıllık geliri, 2011 yılındaki düzenlemenin ardından yıllık 25 milyon dolardan 160 milyon dolara çıktı. Kiribati hükümeti, balıkçılıktan elde edilen geliri engellilere ve yaşlılara bakım, eğitim ve sağlık hizmetlerine harcama veya altyapı çalışmaları gibi sosyal harcamalara yönlendiriyor.
Kaynak: The Guardian
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.