Eskişehir Birinci Onur Yürüyüşü için 30 Haziran’da Porsuk Bulvarı’nda toplananlara polis müdahale etti. Yürüyüşte gözaltına alınan 25’ten fazla kişi gece ilerleyen saatlerde serbest bırakıldı. Gözaltındakilere polisler, “LGBTİ+ içerikli her şeye 15 gün yasak geldi, ona göre giyinin kuşanın” dedi. Gözaltına alınanlardan Ramin Aghayev, Mehmet Eren Erken ve Sevcan İncesu yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.
Kamera-kurgu: Sedat Elbasan
“Beş polis beni poşet gibi sürükleyip arabaya attı”
Azerbaycan vatandaşı Ramin Aghayev, “Saat 17.30 gibi Porsuk Bulvarı’ndaydım, ‘ne oluyor’ diye etrafa bakıyordum. Polis geldi ayağıma bastı ve ‘Burada duramazsın’ dedi. Durabileceğimi ve Türkiyeli olmadığımı söyledim, kimliğimi gösterdim. Kimliğimi ve telefonumu almaya çalıştılar, vermedim. Israrla kimliğimi alıp götürmek istediler ve bir polis, ‘Alın şunu’ dedi. Beş polis beni poşet gibi sürükleyip arabaya attı. Bedenimde o kadar çok morluk var ki darp raporu aldım” diyerek yaşadıklarını anlattı.
“Polis 16 yaşındaki kız çocuğunun vajinasına tekme attı“
Yürüyüş başlamadan önce gözaltına alınanlar arasında 18 yaşından küçük çocuklar olduğunu belirten Aghayev, “16 yaşında bir kız vardı. Onu, saçlarının bir kısmı yeşile boyalı diye aldılar. Şunu belirtmek istiyorum, polis yolda bu kız çocuğunun vajinasına tekme attı. Darp raporu almaya gittiğimizde o kız doktora bunu söyledi. Doktor o kız çocuğuna, ‘Sen bunu bana neden söylüyorsun’ dedi ve kızı eve gönderdi. O kız oradan ağlayarak ayrıldı, darp raporu yazmadılar. Doktor bakmadı bile” diye konuştu. Arkadaşlarından birinin gökkuşağı renklerini içeren desenli bir gömlek giydiği gerekçesiyle gözaltına alındığını söyleyen Aghayev, “Bunun artık bitmesi gerekiyor, ben suç duyurusunda bulunacağım. Türkiye’ye üniversite okumaya geldim, polisten şiddet görüyorum” dedi.
“‘Garip’ göründüğümüz söylenerek gözaltına alındık”
Arkadaşıyla kahve içtikten sonra bulvara girerken kimlik kontrolünde polislerin kimliklerini aldığını söyleyen Mehmet Eren Erken, gözaltına alınırken yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Nedenini bile sorgulamadan beş-altı sivil polis etrafımızı sardı, beni ve bir arkadaşımı araca bindirdiler ve henüz saat 17.00 civarıydı. ’20 dakikalık bir iş, bilgi alıp bırakacağız’ dediler. Sağlık kontrolünden sonra gittiğimiz odada sekiz-dokuz kişiydik. Üzerlerinde hiçbir şekilde gökkuşağıyla ilgili şeyler ve ürünler, gökkuşağı bayrağı olmayan kişiler dahi vardı odada. Odadaki diğer insanlar bana, ‘Polise yürüyüş mü var diye sorduk ve gözaltına alındık’, ‘Marketten su alırken gözaltına alındık’, ‘Garip göründüğümüz söylenerek gözaltına alındık’ dediler.”
“Polis, ‘Bu kafayla sizden bir şey olmaz, bu şekilde zor okul kazanırsınız’ dedi”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Gözaltına alınan 18 yaşından küçük kişilere polisin, baskıcı ve homofobik söylemde bulunduğunu dile getiren Mehmet Eren Erken, şöyle devam etti: “Reşit olmayan arkadaşlarımıza ara ara odaya giren bir kadın polis memuru sürekli ‘Bu kafayla sizden bir şey olmaz, bu şekilde zor okul kazanırsınız’ dedi.”
“Yedi çocuk üstlerinde gökkuşaklı aksesuar bulunduğu için gözaltına alındı”
Bu süreçte hukuksuz ve keyfi birçok uygulamaya maruz kaldıklarını anlatan Sevcan İncesu, “Yürüyüşten bir saat önce sekiz kişi keyfi olarak gözaltına alındı. Bunlardan yedisi reşit bile değildi ve sadece eylem alanı etrafında bulundukları için. Üstlerinde gökkuşaklı aksesuar ya da kıyafet bulunduğu için gözaltına alındılar” diye konuştu.
“Çevik üstümüze yürüyerek, darp ederek bizleri gözaltına aldı”
Yürüyüş başlamadan önce arkadaşları ile Uçurtma Kitap Kafe’nin önünde durduğunu ve çağrı olmamasına rağmen yaklaşık 50 kişinin kafenin önünde toplandığını söyleyen Sevcan İncesu, “Hiç beklemediğimiz şekilde polis ara sokaktan girerek kafeye doğru üstümüze yürümeye başladı. Kafe ablukaya alındı sonra pankartımızı açtık ve çevik üstümüze yürüyerek, darp ederek bizleri gözaltına aldı. O sırada slogan atarken ağızlarımız kapatılarak susturulmaya çalışıldık. Kolumuzu herhangi bir ters harekette kırılacak şekilde büktüler” dedi. Kafenin önünde gözaltına alınan kişiler arasında 14-16 yaşlarında beş çocuğun da olduğunu belirten İncesu, şöyle devam etti: “Gözaltına alınan çocuklardan biri gözaltı aracında kriz geçiriyordu. 14 yaşında bir çocuğu ‘garip’ göründüğü için, bir diğerinin saçı mavi olduğu için, bir diğerinin ise üstünde gökkuşaklı bir tişört olduğu için gözaltına alındığını öğrendik.”
“Dayanışma sayesinde motivasyonumuz düşmedi”
Sert müdahalenin nedeninin LGBTİ+’lar ile ilgili “akıllarda oluşturulan düşman profili” olduğunu söyleyen İncesu, Saçı kısaysa, renkliyse, kıyafetleri renkli ya da toplumun genelinden farklıysa, şort giyiyorsa LGBTİ+’dır şeklinde homofobik bir düşünce ve dayatmanın bir sonucudur gözaltılar. Gözaltına alındığımızda emniyette telefonlarımızı topladılar, haber vermemizi engellemeye çalıştılar fakat orada çok güzel bir dayanışma vardı. Moralimiz, motivasyonumuz hiçbir şekilde düşmedi bu dayanışma sayesinde” diye konuştu.
“Pride Eskişehir”, Twitter hesabından Eskişehir’de düzenlenecek ilk Onur Yürüyüşü için lubunyaları 30 Haziran saat 18.30’da Porsuk Bulvarı’na çağırdı. Yürüyüş başlamadan yaklaşık iki saat önce alana gelen çok sayıda polis, bulvardan geçen ve bulvarda oturan “şüpheli gördükleri” kişileri eyleme katılma ihtimallerini gerekçe göstererek gözaltına aldı. Polisler, gazetecilere de engel olmaya çalıştı.
