Medyascope, maddi destek aldığı kuruluşları açıkça yayınladığı, mali şeffaflık konusunda akıllarda soru işareti bırakmadığı halde başta Ruşen Çakır olmak üzere kurum, bayramı saldırı altında geçirdi. Medyanın aşırı kutuplaşmış ortamında çoğulcu ve kapsayıcı duruşla, yayıncılık ilkesine bağlılığıyla göz doldurup izleyeni giderek arttığı için gölgelenmek istenen bir başarı var ortada. Turgut Özal’ın siyasi literatüre kazandırdğı deyimle “Meyve veren ağaç taşlanır” diyerek yola aynen devam etmek, verilecek en iyi cevap.
Kadın voleybolcularımızın Tokyo 2020 başarısı kadın karşıtlarını korkuttu Başarı tahammülsüzlüğü, A Milli Kadın Voleybol Takımımız’ın önceki Olimpiyat Oyunları’nın şampiyonu Çin’i 3-0 yendiği gün de zafer coşkumuzu gölgelemeye çalıştı. Kadın sporcuların giyimi bahaneydi, kadın düşmanlığına din kılıfı geçirerek servis etti İhsan Şenocak. Kadınların başarısı korkutuyor. Çünkü takımın başarısı başta kız çocukları olmak üzere tüm kadınların kendilerindeki gücü keşfetmesine destek sunan kıymetli bir örnek. “İslam’ın kızı” sözüyle özellikle dindar ailelerin kız çocukları ve dindar kadınlara sınır çizmek isteği apaçık ortada. Kadınların güçlenmesinden duyulan korku eril restorasyonun yaygın endişesidir. Bu endişe saldırgan eril zihniyeti hemen mağduriyet rolüne sokar. Şenocak da mağdur pozuna girdi, mesajına güçlü itirazlar geldiğinde saldırıya uğrayan kendisiymiş gibi göstermeye çalışıyor. Kadınlar ve kız çocukları ise “Kendime söz verdim” diyerek azimle yollarına devam ediyor.
Berrin Sönmez, “Feminist Bakış”ta yorumluyor…
