Resmi Gazete’de bugün (5 Ağustos 2021) yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın yurtdışı teşkilatı kuruldu. Kararla, sekiz temsilci ve iki müşavir atanacak.
Aynı konuda yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile teşkilatın sorumlulukları şöyle sıralandı:
“Görev yapılan ülke ya da uluslararası kuruluş ile Bakanlığın görev alanına giren konularda çevre, iklim değişikliği ve şehircilik alanındaki faaliyetleri yürütmek, ilgili gelişmeleri takip etmek, raporlamak, değerlendirmek ve sonuçlarından Bakanlığı haberdar etmek, ikili ve çok taraflı uluslararası toplantılarda ve devlet kurumlarında Bakanlığı temsil etmek, çevre, iklim değişikliği ve şehircilik alanındaki güncel bilgi, politika ve uygulamaları takip etmek, yeşil dönüşüm, uluslararası finansman, dış yatırım olanaklarını araştırmak, Türk yatırımcıların küresel pazarları ve yatırım ortamını, küresel yatırımcıların ise Türkiye’nin pazarını ve yatırım ortamını tanımalarına yardımcı olmak, imzalanan ikili anlaşmalar, protokoller, mutabakat zabıtları ve daimi komisyon toplantılarında alınan kararların uygulanmasını izlemek ve değerlendirmesini yapmak, uluslararası ve yerli şirketler arasında gerçekleştirilecek çevre ve şehircilik alanındaki işbirliklerini takip etmek.”
“Çevresel konularda ortak mücadele edilmesi gerekiyor”
Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdür Yardımcısı ve eski Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, konuya ilişkin Medyascope’a değerlendirmelerde bulundu. Çevresel konularda uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan Bozoğlu şöyle konuştu:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın özellikle çevre alanındaki konuları, uluslararası niteliği olan konular. Yani iklim değişikliği, çevre sorunlarıyla mücadele, atıkların taşınması, yönetimi, hava kirliliği, su yönetimi gibi konuların tamamında artık ortak hareket edilmesi, ortak mücadele edilmesi gerekiyor. Bu konularda Türkiye’nin de uluslararası alanda imza attığı sözleşmeler, anlaşmalar var. Bu anlaşmaların takip edilmesi, konunun uluslararası alanda tartışılabilmesi ve bu konuda ortak işbirliklerinin yapılabilmesi adına bir temsilcilik olması olumlu. Gerçekten liyakatli, bu konuda inisiyatif alabilecek, becerikli ve Türkiye’nin çevre sorunlarını çözmek amacıyla işbirliği yapabilecek, müzakere edebilecek insanların burada çalışması mümkün olacaksa bu yararlı olacaktır. Bu mümkün olmazsa ve oralarda sadece belirli insanlar görevlendirilirse ciddi faaliyetlerin yapılmadığı bir durum olursa bu, yararlı olmayacaktır.”
“Paris İklim Anlaşması da Meclis’ten geçirilmeli”
Paris İklim Anlaşması’nın önemini de vurgulayan Bozoğlu, “2015 yılının Kasım ayında ortaya çıkan bir Paris İklim Anlaşması var. Türkiye, anlaşmanın imzacısı ama tarafı değil. Beş geri kalmış ülkenin yanında Türkiye de anlaşmayı Meclis’ten geçirmedi. Artık dünyanın bütün enerji, çevre, ekonomi politikaları Paris İklim Anlaşması’ndaki linkler üzerinden şekillendiriliyor. Bunun da uluslararası alanda takip edilmesi gerekiyor. Ortak işbirliği çalışmalarının yapılması adına Paris İklim Anlaşması’nın da bu kararın yanına konularak Meclis’ten geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
