Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan iktidarında tarikat ve cemaatlerin serüveni (14) | Süleymancılar kime oy verecek?

Süleymancılar, tarihlerinin hiçbir döneminde cemaatlerinin liderlerinden Arif Ahmet Denizolgun’un Recep Tayyip Erdoğan’la olan husûmeti nedeniyle AK Parti’ye destek vermediler. Peki, cemaat önümüzdeki seçimlerde kimi destekleyecek? “Erdoğan döneminde tarikat ve cemaatlerin serüveni”ni ele aldığım yazı dizisinin 14. bölümünde, bu sorunun cevabını aradım. 

Süleymancılar, pek çok tarikat ve cemaatin aksine henüz önümüzdeki seçimlerde kimi destekleyeceklerini açıklamadı. Zaten grup, genellikle bu konudaki açıklamalarını seçimden yalnızca birkaç gün önce yapıyor.

Ancak Süleymancılar’ın 14 Mayıs seçimlerinde Erdoğan’a destek vermeyecekleri oldukça açık. Yazı dizisinin bir önceki bölümünde detaylı bir şekilde ele aldığımız gibi, cemaat ve Erdoğan arasında yaşanan kavgalar hâlâ sona ermiş değil. Bu nedenle, neredeyse tüm Süleymancılar cemaatlerinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın karşısındaki en güçlü aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini söylüyor. 

Öte yandan grubun milletvekilliği seçimlerinde destekleyebileceği birden fazla siyasî parti var: İYİ Parti, Gelecek Partisi üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) veya doğrudan CHP. Süleymancılar’ın geçmişte Türkiye’deki siyasî partilerden hemen hemen tümüne destek verdiği dönemler olduğu için Süleymancılar bu konuda net bir tahminde bulunamıyor. 

Süleymancılar, AK Parti’ye hiçbir dönemde destek vermese de 2000’li yılların başından 2009’a kadar hep sağ partileri destekledi. Ancak 2009 yılına gelindiğinde grup radikal bir karar alarak, en yoğun olduğu illerden biri olan Antalya’da CHP’ye oy verdi ve bu karar tabanda tepkiyle karşılandı. Ancak Süleymancılık’taki katı hiyerarşi ve verilen “emirlere” uymayan mensuplarına uyguladıkları sert tecrit politikası nedeniyle bu tepki çok büyük ve görünür değildi. 

Nitekim Süleymancılar 2014 ve 2018 yerel seçimlerinde de bazı bölgelerde CHP’ye destek vermeyi sürdürdü. Fakat 2018 seçimlerinde cemaat İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e destek verdi. Konuştuğumuz bazı Süleymancılar, bu kararın cemaatin tabanından tepki çekmek istenilmemesi ve CHP’ye oy vermeleri konusunda tabanın ikna edilemeyecek olması nedeniyle alındığını söylüyor. 

Süleymancılık ve milliyetçi gelenek

Öte yandan Süleymancılar hiçbir zaman net bir siyasî çizgiye sahip olmasa da milliyetçi bir gelenekleri de var. Örneğin, cemaatin Süleyman Hilmi Tunahan’dan sonraki lideri Kemal Kacar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) öncülü olan Milliyetçi Cumhuriyet Partisi’nde siyaset yapan bir isim. Ayrıca, Ahmet Denizolgun döneminde Süleymancılar’ın MHP’yi desteklediği dönemler oluyor. Ancak cemaatin baş düşmanı olan AK Parti ile ittifak yapması, MHP’yi Süleymancılar için bir seçenek olmaktan çıkartıyor ve grubun destekleyebileceği yeni milliyetçi çizgi İYİ Parti oluyor. Bu da cemaatin İYİ Parti’yi desteklemesinin bir nedeni olabilir. 

Bu nedenle cemaat, tabanının tepki vermesinden çekinerek 14 Mayıs seçimlerinde de İYİ Parti’ye destek verebilir. Ayrıca cemaatten bazı isimler Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde Süleymancılar’la olumlu ilişkiler kurduğunu ve cemaatin Davutoğlu’na büyük bir sempati duyduğunu söylüyor. Süleymancılar’ın net bir siyasî çizgiye sahip olmadıkları, siyasî tercihlerini çıkar odaklı yaptıklarını düşündüğümüzde Gelecek, Süleymancılar için fazlasıyla zayıf bir parti. Ancak belki cemaatin Ahmet Davutoğlu üzerinden CHP’yi desteklemesi mümkün olabilir. 

Bununla birlikte, CHP’nin muhafazakâr açılımı sayesinde cemaat tabanının CHP’yle arasının günden güne iyileştiğini söyleyenler de var. Bunu söyleyen isimler, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum da göz önüne alındığında 14 Mayıs seçimlerinde cemaatin CHP’ye oy istemesinin tabanın tepkisini çekmeyeceğini söylüyor. 

Fakat Süleymancılar bazen “Siz zaten kime oy vermeyeceğinizi biliyorsunuz” diyerek, doğrudan bir siyasî partinin adını zikretmeyebiliyor. Önümüzdeki seçimlerde zaten iki çok net bloğun olduğunu ve bunlardan Cumhur İttifakı’nın cemaat için asla bir alternatif olamayacağını düşündüğümüzde, Süleymancılar’ın doğrudan bir siyasî partiyi desteklemeyebileceklerini söylemek de mümkün. 

Alihan Kuriş’in seçim açıklaması

Süleymancılar, seçimlere ilişkin net bir açıklama yapmasa da seçim çalışmalarına başlamış görünüyor. Cemaatin mevcut lideri Alihan Kuriş, birkaç hafta önce bir cuma günü yaptığı konuşmada, Musa peygamber dönemine ait bir kıssa anlatıyor. Kıssada, Musa Peygamber’in Tur Dağı’na çıktığı sırada kavmini buzağıya tapmaya sevk eden Samiri isimli bir kişiden bahsediliyor. Kuriş, Musa Peygamber’in Firavun’dan kurtulduğu hâlde, münafık Samiri’den kurtulamadığını belirterek, Müslümanlar’ın münafıklara karşı tedbirli davranmaları gerektiğini öğütlüyor. 

Bu sohbet Süleymancılık’a mensup değilseniz sizin için pek bir şey ifade etmiyor olabilir. Ancak Kuriş’in yaptığı sohbet ve toplantıların metinleri cemaatin tüm mensuplarına dağıtılıyor. Ve cemaat mensupları metinde münafıklıkla suçlanan kişinin Erdoğan olduğunu, Kuriş’in seçimleri işaret ederek Süleymancılar’ı Erdoğan’a karşı uyardığını söylüyorlar. 

Peki, alınan kararlar tabanda ne kadar karşılık buluyor?

Süleymancılar, Türkiye’deki tarikat ve cemaatler arasında hiyerarşik yapısı en güçlü olan cemaat ve cemaat içinde farklı görüşlere pek saygı gösterilmiyor. Süleymancılar’ın aldığı kararlara uymayan isimler cemaatten kendi deyimleri ile “yasaklanıyor”. Yani bu isimlerin cemaate ait tüm kurumlara girmeleri engelleniyor, aynı zamanda cemaat içindeki yakınlarına onlarla görüşmemeleri telkin ediliyor. Süleymancılar’ın bu konudaki uygulamalarını cemaatin içinden bir isim şöyle anlatıyor: 

Zaten, AK Parti’ye oy verenlere yasak çıkartıyorlar. Bunu maille dünyanın her tarafındaki şubelerine gönderiyorlar. Mailde, ‘Bu kişinin hatimlere, yurtlara, sohbetlere alınmaması’na karar verildiği yazılıyor. Ve cemaat içindekilerin dışarıda bir sosyal çevreleri yok, aileleri de bu cemaatin içerisinde. Çünkü bir ailede bir kişi Süleymancı olunca tüm sülalesi de Süleymancı oluyor. Benim babam Süleymancı olunca bir gecede tüm sülalem Süleymancı olmuştu. Sülalenin tüm çocukları bir sene içinde Süleymancı yurtlarındaydı. O yüzden ayrılınca kimsesiz kalıyorsunuz. Cemaatteki çevreniz de sizinle iletişimi kesiyorlar. Çünkü sizinle konuştukları zaman kendilerinin de yasaklanacağını biliyorlar.” 

Öte yandan Süleymancılar’ın liderlerine ve onların aldıkları karara atfettikleri kudsiyet çok büyük. Zaten grupta tek gerçek İslam’ın kendileri tarafından yaşandığı vurgusu oldukça ön plana çıkarılıyor. Süleymancılar, tabanlarının tepki verebileceği birçok kararın “divan-ı salihin”de yani Hz. Muhammed’in, Allah dostlarının ve cemaat liderlerinin iştirak ettiği bir toplantıda alındığına inanıyor. Eski bir Süleymancı, cemaatin yapısındaki “itaat”in yeri ve önemini şöyle vurguluyor:  

“Hocaya itaatsizlik, idareciyle itaatsizliktir, idareciye itaatsizlik abimize itaatsizliktir, abimize itaatsizlik üstazımıza, üstazımıza itaatsizlik peygamberimize, peygamberimize itaatsizlik Allah’a itaatsizlik diye bağlıyorlar. Mesela, benim başıma koydukları adam namaz kılmıyor, bu benim umrumda değil, beni ilgilendirmiyor normalde. Çünkü din vicdan işidir ama adam cayır cayır yalan söylüyor. Ve ben bu adam yalan söylerken ona nasıl itaat edeyim? Ve itaat dediğiniz Allah’a olur.”

Ayrıca Süleymancılar, liderlerine birçok mânevi güç atfediyor. Başta şeyhleri Süleyman Hilmi Tunahan olmak üzere, cemaat liderlerinin ve cemaatteki abilerinin kendilerinin yapıp ettiklerinden haberdar olduklarını, günah işlediklerinde ve onlara itaat etmediklerinde bunu görüp bilebildiklerini söylüyorlar: 

“Herkes korkuyor. Oyları için ‘Abimiz görüyor’ diyorlar. Mesela benim babam, ‘Abimiz avcunun içine baktığı zaman senin yatakta gece kaç defa döndüğünü bilir’ diyordu. Böyle düşünen bir adam, nasıl başka bir yönde oy kullanabilir? Gece kaç kere döndüğünü bilen adam, nereye oy bastığını da bilir.” 

Bununla birlikte, cemaatin aldığı kararların bu denli kutsallaştırılmasından rahatsızlık duyan, Süleymancılık’a ait dinî ritüellere ibadet gözüyle bakılmasının şirk olduğunu düşünen Süleymancılar da var. Bu isimler, cemaatten çeşitli gerekçelerle ayrıl(a)masalar dahi, cemaatlerinin aldıkları her karara uymuyorlar. 

Özellikle, Süleymancılar’ın CHP’ye destek istediği seçimlerde, bu kararın aksi yönde oy kullananlar olabiliyor. Hatta, tabanda AK Parti destekçilerinin de olduğu söyleniyor. Ancak bu isimlerin birçoğu bu desteklerini açığa vurmuyor. İçlerinden kendisine cemaat dışında bir hayat alternatifi bulabilenler, cemaatten ayrılıyor. Fakat, CHP’nin muhafazakâr açılımının ve ülkedeki ekonomik problemlerin, Süleymancılar’ın tabanında zaten kısıtlı olan AK Parti desteğini iyice azalttığı da söyleniyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.