Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan iktidarında tarikat ve cemaatlerin serüveni (13) | Süleymancılar: Bir cemaat nasıl AK Parti düşmanı olur?

Süleymancılar, Türkiye’deki pek çok cemaatin hilâfına sert bir muhalefet izliyor. Süleymancılar’ın AK Parti ile ilişkilerinin bozulmasının nedeni, cemaatin liderlerinden Arif Ahmet Denizolgun’un Erdoğan’la kişisel husûmetlerine dayanıyor. Peki, AK Parti kurulduğundan beri muhalif bir tutum izleyen Süleymancılar, nasıl bu partiye düşmanı oldu?

Süleymancılar, Türkiye’deki pek çok tarikat ve cemaatin aksine AK Parti ile ilişkisi oldukça gergin olan bir cemaat. Aslında Süleymancılık’ın kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’dan sonra cemaatin başına geçen Kemal Kacar döneminde Recep Tayyip Erdoğan’la cemaatin ilişkileri oldukça iyiydi. Ancak Kacar hayatını kaybettikten sonra cemaatin başına Ahmet Arif Denizolgun geçti. Ve onun döneminde Süleymancılar’ın AK Parti ile ilişkileri oldukça bozuldu. 

Bu bozulma Arif Ahmet Denizolgun, Mehmet Beyazıt Denizolgun ve Erdoğan üçgenindeki kişisel husûmetlerden kaynaklanıyor. 2000 yılında Kemal Kacar öldükten sonra, cemaatin başına geçmek isteyen iki isim var: Arif Ahmet Denizolgun ve Mehmet Beyazıt Denizolgun. Ancak Mehmet Beyazıt Denizolgun’un daha pasif bir isim olması nedeniyle cemaatin yeni lideri Arif Ahmet Denizolgun oldu.

Solda Mehmet Beyazıt Denizolgun, sağda Ahmet Arif Denizolgun

Bu süreç tam da Millî Görüş hareketinin dağıldığı, Erdoğan ve arkadaşlarının AK Parti’yi kurduğu sürece denk geldi. Ahmet Denizolgun, Refah Partisi’nden milletvekili seçilen ve hatta 28 Şubat’ın ardından kurulan ANASOL-D hükümetinde ulaştırma bakanlığı yapan deneyimli bir siyasetçi olsa da AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan isim, kardeşi Mehmet Beyazıt Denizolgun’du. Bu süreçte iki kardeş miras kavgaları sebebiyle davalık oldu.

Mehmet Beyazıt Denizolgun’un AK Parti’de siyaset yapmaya başlamasıyla, cemaatteki pek çok isim de AK Parti’ye üye oldu. Ancak Süleymancılar, bu isimlerin Meclis’e girmesini engellemek için mensuplarından AK Parti Genel Merkezi’ne faks göndererek “Bu isimleri aday yapmayın!” demelerini bile istedi. Cemaat içinden konuştuğumuz bir isim o yılları şöyle anlatıyor: 

“Cemaatten AK Parti Genel Merkezi’nde çok ciddi bir faks yağmuru yapılmıştı. Çünkü bazı isimler AK Parti’ye üye olmuştu, adaylıkları söz konusuydu. Ahmet Bey abisinin kendisine rakip olmasını istemediğinden, ‘Biz bu isimleri istemiyoruz, bunları partinize almayın’ diye Türkiye’nin her yerinden faks gönderilmesi istendi. Faks gönderen kişilerin çoğu gönderdikleri isimleri tanımıyordu bile, en fazla ismen biliyorlardı.”

Süleymancı siyasetçiler

2002 Türkiye Genel Seçimleri’nde, Mehmet Denizolgun AK Parti listelerinden İstanbul’da aday gösterildi. Ahmet Denizolgun ise Süleymancılar’ın en etkin olduğu illerden biri olan Antalya’da Anavatan Partisi’nin liste başı adayı olarak seçimlere girdi. Yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve AK Parti’nin Meclis’e girebildiği seçimlerde Ahmet Denizolgun seçilemezken, kardeşi Mehmet Denizolgun seçildi.

İlerleyen süreçte cemaat ve AK Parti arasında hep bir zıtlaşma olsa da bu tek taraflıydı. Cemaat AK Parti aleyhine çalışsa da Erdoğan cemaate karşı açık bir şekilde cephe almıyordu. Hatta AK Parti’nin dinî yapılara tanıdığı imtiyazlardan Süleymancılar da geniş bir şekilde yararlanıyordu. Diyanet çalışanı olan ve aynı zamanda yüksek lisans tezini Süleymancılar üzerine yazan Emine Sevde Çakmak, o süreçte yaşananları şöyle anlatıyor:

“AK Parti ‘Bunlar bizim aleyhimize’ diye onların kurumsal işleyişini zorlaştırmadı. Hükümetin Diyanet’in çerçevesinde kolaylaştırdığı her şeyden onlar da yararlandı. Ben kendim mesela Diyanet kursu olarak görünen (Süleymancı) kurslarının bütün iaşelerinin devlet tarafından karşılandığını biliyorum. Hem bu iaşeyi alıp hem de devlet aleyhine konuştuklarını müşahede ettim.”

Süleymancılar ve Erdoğan arasındaki gerilim tırmanıyor

2007 Genel Seçimleri’nden önce cemaatle AK Parti arasındaki gerilimi tırmandıran bir olay daha yaşandı. Süleymancılar’ın İstanbul-Kasımpaşa’daki Piyale Kuran Kursu, o zamanlar Kadir Topbaş’ın başında olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından kaçak ve depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Mehmet Denizolgun AK Parti listelerinden tekrar seçilirken, bu defa Demokrat Parti’den Antalya 1. sıra adayı olan Ahmet Denizolgun yine seçilemedi.

Bu seçimlerde Süleymancılar tüm bileşenleriyle aktif bir şekilde çalıştı. Cemaatin bütün imkânları Demokrat Parti için seferber edilerek sıkı bir propoganda yürütüldü. Hatta çocukluğundan itibaren cemaatin içinde yer alan bir isim o süreci, Cemaatin yurtları Demokrat Parti’nin seçim ofisi gibi çalıştı” diye özetliyor. 

2009 yerel seçimlerinde Süleymancılar, Türkiye’deki en yoğun oldukları illerden biri olan Antalya’da AK Parti’nin karşısında ilk kez CHP’yi destekledi. Ancak cemaatin bu kararı tabanda tepkiyle karşılandı. Süleymancılar her zaman büyük oranda cemaatleri tarafından verilen direktiflere uysa da bu defa içlerinden çatlak sesler duyulmaya başladı. Tüm tepkilere rağmen cemaat 2014 seçimlerinde de Antalya’da CHP’ye olan desteğini sürdürdü. 

“AK Parti hariç herkes”

2016 yılında Arif Ahmet Denizolgun öldükten sonra yerine geçen isim Alihan Kuriş oldu. Kuriş, kendisinden önceki liderler gibi aktif siyasî hayata girmese de cemaat AK Parti’ye olan düşmanlığını sürdürerek, 2018 Genel Seçimleri’nde Meral Akşener ve İYİ Parti’yi destekledi. Yerel seçimlerde ise AK Parti’nin karşısındaki en güçlü aday kimse ona oy verdiler. Örneğin İstanbul, Ankara ve Antalya’da CHP desteklenirken, Güneydoğu’da ise HDP’nin desteklendiği iller bile oldu. Bu karar da cemaatin içinde çeşitli tepkilere yol açtı.

Bu karara tepki gösterenler arasında Mehmet Beyazıt Denizolgun ve Fatih Süleyman Denizolgun da bulunuyordu. AK Parti, 2018 seçimlerinde Mehmet Beyazıt Denizolgun’u değil, oğlu Fatih Süleyman Denizolgun’u İstanbul’dan aday göstermişti. Bir beyanat yayımlayan baba-oğul, seçimlerde AK Parti’nin ve Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğini vurguladılar. 

2018’de Süleymancılar bir kez daha “yurt krizi” yaşadı. İstanbul-Çağlayan’daki cemaate ait Sadabad Öğrenci Yurdu gece 03:30’da boşaltılarak depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Cemaat mensupları ise binaya daha önce sağlam raporu verildiğini söyleyerek bu yıkıma oldukça sert tepki gösterdi.

Bunun üzerine elbette ki gözler Fatih Süleyman Denizolgun’a çevrildi. Denizolgun, konuyla ilgili Ankara’yla ve Kağıthane Belediyesi’yle görüştüğünü söyleyerek bir açıklama yaptı. Açıklamada, cemaat tarafından sunulan tüm bilgi ve belgelerin gerçek dışı olduğu, söz konusu yıkımın hukuka uygun olduğu vurgulandı. 

Takvimler 2019 yılını gösterdiğinde Antalya’da Süleymancı yurtların ve kursların kurban toplamaları yasaklandı. Yine aynı yıl, Süleymancılar’ın düzenlediği kermes jandarma tarafından basıldı. Süleymancılar bu uygulamanın gerekçesini bilmediklerini söylerlerken jandarma, gelen bir şikâyet üzerine kermesi toplattıklarını söyledi. 

Erdoğan neden Süleymancılar’a savaş açmıyor?

Erdoğan, eline Süleymancılar’a zarar verebilecek küçük fırsatlar geçtiğinde bunları değerlendirmekten kaçınmıyor. Ancak Süleymancılar’a topyekûn bir savaş açmış değil, kendisinin Süleymancılar’ı hedef gösterdiği, “devlet düşmanı” olmakla suçladığı anlara tanıklık etmek pek mümkün değil. Peki tüm dinî yapılanmalardan kendisine biat etmelerini isteyen Erdoğan’ın Süleymancılar’a hoşgörüsünün nedeni ne?

Bu soruyu sorduğunuzda aldığınız ilk cevap, Erdoğan’ın vakt-i zamanında ailesiyle Süleyman Hilmi Tunahan’ın dost olmaları nedeniyle cemaate büyük bir zarar vermekten kaçınması oluyor. Erdoğan’ın çocuk yaşlarında Süleymancı kurslarına gittiği ve annesi Tenzile Erdoğan’ın da Süleymancılar’la ilişkisinin oldukça iyi olduğu söyleniyor. Nitekim kendisinin mezarı ile Süleyman Hilmi Tunahan’ın mezarı yan yana.

Ayrıca Süleymancılar her ne kadar Erdoğan’ı hiçbir zaman desteklemeseler de cemaatin kararına uymayarak AK Parti’ye oy verenler de var. Erdoğan’ın bu isimlerin desteğini kaybetmek istemediği, bu nedenle Süleymancılar’a karşı yalnızca kılıfı olan sopaları kullandığı da söyleniyor. 

Yarın: Süleymancılar kime oy verecek?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.