İngiltere Premier Ligi‘nde mücadele eden Manchester City‘nin teknik direktörü Pep Guardiola‘nın, sahte 9’dan santrfor pozisyonunda yararlanmaya başladığı 24 yaşındaki Brezilyalı Gabriel Jesus‘un kariyer öyküsünü Mustafa Murat Erdem yazdı.
Manchester City’nin prensi Gabriel Jesus
Manchester City takımında santrafor pozisyonunda görev yapan Brezilyalı milli futbolcu Gabriel Jesus, 3 Nisan 1997’de São Paulo şehrinde dünyaya gözlerini açar. 24 yaşındaki dünya yıldızı kariyerine 2015 yılında Palmeiras ekibinde başlar. Gabriel Jesus 2015-2016 sezonunda gösterdiği performans ile 2017 yılında 32 milyon euro bedel ile Manchester City’nin yolunu tutar.
Faveladan zirveye
Çok değil bundan sadece birkaç sene önce, elinde boya kovası, fırça, yalınayak São Paulo sokaklarında gezen çocuk şimdi Premier League’i sallıyor. Brezilya’nın genç yıldızı Gabriel Jesus, çocukluğu, annesinin kendisine yardımları, kariyeri, hayalleri ve zorluklardan zirveye çıkan hayat hikayesinin başına döndüğümüzde karşımıza São Paulo’nun dışında, favelalarıyla (Brezilya’nın suç oranı yüksek, fakir gecekondu mahalleleri) ünlü Jardim Peri’de sadece iki odalı, onarıma ihtiyaç duyan, yıkık dökük ve dışı kadar içi de oldukça fakir görünen bir ev çıkıyor. Dört çocuklu bir aile… Başlarında sadece hayatını temizlikçilik yaparak kazanan anneleri Vera Lucia. Gabriel Jesus’un babası, annesi ona hamile kaldığında başka bir kadın için ailesini terk eder. Daha sonra ise bir motosiklet kazasında hayatını kaybeder. Dindar bir kadın olan Vera Lucia çocuklarını tek başına büyütmeye karar verdiğinde hayatının ne kadar zor olacağını bilmektedir. Bu yüzden bir daha evlenmez. Böylece Gabriel, adını aldığı Hz. İsa gibi babasız büyür.
Gabriel Jesus, diğer tüm Brezilyalı çocuklar gibi doğuştan futbol delisidir. Çok uzun değildir, çok güçlü de değildir ama çok hırslıdır. Ondaki yeteneği bölgedeki çocuklardan oluşturulan bir takımı çalıştıran José Francisco Mamede herkesten önce görür. Mamede yıllar sonra, Jesus’un sokakta koştururken bile diğer çocuklardan farklı olduğunun hemen anlaşıldığını söyleyecektir. Pequeninos do Meio Ambiente adlı takımı çalıştıran Mamede, sekiz yaşındaki Gabriel Jesus’u takımında oynatmak ister. Mamede’nin Jesus’a verebileceği tek şey, içi peynir ve yeşillik dolu bir sandviçtir. Gün içinde karnını zar zor doyuran Jesus, Mamede’nin bir sandviçlik teklifini kabul ederek doğruca cezaevinin yolunu tutar.
Neden cezaevi derseniz, Pequeninos do Meio Ambiente, o dönemde antrenmanlarını bugün de olduğu gibi Romão Gomes Askeri Hapishanesi’nin sahasında yapar. Jesus ilk idmana gider ama sonrakilere nasıl gideceğini kara kara düşünmeye başlar. Çünkü her gün antrenman sahasına gidebilecek parası yoktur. Annesinden otobüs bileti için para istemesi imkânsızdır. Sabah 08.00’de başlayan idmanlar, üç saat sonra 11.00’de bitmektedir. Her sabah 06.00’da kalkar ve 1,5 saatlik yolu yürür. Arkadaşları ve Mamede’nin söylediğine göre Jesus o kadar disiplinlidir ki antrenmanlara ilk gelen hep o olur. Onun geç kaldığını ya da mazeretsiz idman kaçırdığını hatırlayan bir kişi bile yoktur. Tam beş yıl boyunca antrenmanlara yürüyerek gider.
Favelada yaşam zordur. Uyuşturucu satıcıları ve çetelerden annesi ile sımsıkı tutunduğu futbol sayesinde uzak durur. Jardim Peri’deki her çocuk gibi onun da başı polisle belaya girer. Musibetlerden uzak durmasına rağmen polisle karşı karşıya kalmaktan kurtulamaz. Evde ve mahallede geceden sabaha kadar futbol oynadığı için komşular onu çok gürültü yapmakla suçlayarak polise şikâyet eder. Mahalleye gelen polisler kendilerine kısa bir şov yapan bu top cambazı sevimli çocuğu sessiz olmasını söyleyerek evine yollar.
Gabriel, evinden ve annesinden uzaklaşmayı istemez. Bu yüzden, yeteneğinin farkına varan birkaç kulüp geri çevrildikten sonra bölgede altyapı çalışmalarıyla bilinen, 1928’de kurulan Associação Atlética Anhanguera’ya transfer olur. Anhanguera’yı altyapısının kendisini geliştireceğini bildiği için tercih etmiştir. Nitekim öyle de olur. Anhanguera’da oynadığı 48 maçta tam 53 gol atarak Brezilya’nın en büyük kulüplerinden Palmeiras’ın dikkatini çeker. Palmeiras, 2013’te, Gabriel Jesus’u altyapısına katar.
Palmeiras’ın altyapısında geçirdiği iki başarılı sezonun ardından kulüp yönetimi 2015’te A takıma yükselmesi için kendisiyle profesyonel sözleşme imzalar. Palmeiras ile 2015’te Brezilya Serie A’da oynadığı 28 maçta dört gol atıp iki asist yapar. Maç başına bir kilit pas ve 1,2 adam geçme istatistiklerini yakalar. İlk sezonu olduğu için biraz çekingendir. Ancak ligin en iyi genç oyuncusu seçilir. 2016 onun sezonu olacaktır. İlk çıktığı maçta golünü atar. Serie A’da oynadığı 23 maçta 13 gol atıp dört asist yapmayı başarır. Copa Libertadores’te oynadığı beş maçta ağları tam dört kez sarsar. Sezon boyunca ortalama 2,8 şut. 1,4 kilit pas, 1,3 adam geçme verilerine sahip olan Gabriel Jesus kendini geliştirmeye devam eder. ‘Pep’ lakabıyla tanınan Manchester City’nin Katalan teknik direktörü Josep Guardiola’nın dikkatini çeker. Manchester City’nin Güney Amerika’da dolaşan scoutlarından hep aynı golcünün ismi gelir: Gabriel Jesus. Pep onu mercek altına alır. Sahadaki hırsı, azmi ve mücadelesine hayran olur. Kararını vermiştir. Kulüp yönetimine tek cümlelik bir e-posta atar: “Ne yapıp edelim, bu çocuğu alalım!”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Her şeyimi anneme borçluyum”
Yaşadığı zorluklardan bahsettiği bir röportajında Gabriel Jesus, çocukluğunu ve futbol yolculuğunu şöyle anlatacaktır:
“Brezilya’da milyonlarca çocuğun hayali, futbolcu olmaktır. Ben şanslıydım çünkü bazı süper kahramanları tanıyordum. Büyüdüğüm yerde hayat çok zordu. Ama ben yine şanslıydım çünkü annem çok sıkı çalışıp eve yemek getiriyordu. Bazı arkadaşlarım günü sadece soda içerek geçiriyordu. Bu inanılmazdı… Bazen çocuklar, bir saat otobüs yolculuğu yapıp yardım yemekleri topluyorlardı. Bu yemekler de sadece pilav ve ekmekti. Ve bir ay boyunca bu yemeklerin yetmesi gerekiyordu. Babam, ben küçükken bizi terk etmiş. Annem benim ve kardeşlerim için her gün çalışmak zorunda kalmış. Temizlikçi olarak çalışıyordu ve gece eve geldiğimde yatağı paylaşıyorduk. Bazı çocukların video oyunları vardı. Benim ise topum ve hayal gücüm vardı. Aslında bu daha güzel. Çünkü gerçek bir çocukluk yaşamış oldum.
Sokakta gazozuna futbol turnuvaları düzenliyorduk. Bir soda için savaşıyorduk resmen. O zamanlar bizim için soda, Libertadores Kupası’ndan daha önemliydi. Şampiyonluk sonrası kazanılan soda, 10 şampanyaya bedeldir. Bir gün takım olarak bir turnuvaya katıldık. Biz hapishanenin kenarında top oynuyorduk. Rakibimiz ise gerçek kramponlara ve formalara sahipti. Ve o gün çok fırtına vardı. Ayakta duramıyorduk. Olsun, çıkıp kazanacağız dedik. Kazanmak için her şeyi yaptık ama 4-2 kaybettik. O maçı asla unutamıyorum. Futbol, hayatın kendisi gibi çok acımasız. Adil değil.
Brezilya’da bir futbolcu olmak istiyorsanız 12-13 yaşında yaşında akademiye girmeniz gerekiyor. São Paulo beni denemeye çağırmıştı ve beğenmişler. Ama orası benim evime çok uzaktı. Her gün gidip gelmem için okulumu ve annemi bırakmak zorunda kalacaktım. Ama annem tabii ki okulu bırakmama izin vermedi. Ne yaptıysam anneme borçluyum. Annem bana inandı. Hangi sebepten bilmiyorum ama bana her zaman inandı. Bana her zaman devam etmemi söyledi. Eğer annemin desteği olmasaydı bugün yaptığım hiçbir şeyi yapamazdım. 15 yaşında Palmeiras dışına çıkma şansım vardı. Açıklayamıyorum ama Tanrı sanki her şeyi çok düzgün bir şekilde ayarlamış. Genç takımda kaldım ve bir yıl sonra resmi sözleşme imzaladım. Roket gibi ilerledi sonrası. 2016 yılında ise Brezilya Milli Takımı ile Rio Olimpiyatları’na gittim. Sadece iki sene önce dünya kupası resimleri ile dolu bir duvar arasında mahallede futbol oynarken, şimdi David Luiz ve Neymar ile birlikte Brezilya forması giyerek oynuyordum. Neymar ile oynamak inanılmaz bir histi.”
Gazozuna maç yaparken, şimdi City’de
Pep o kadar isteklidir ki Jesus bu çağrıya kayıtsız kalamaz. Kendisine Manchester City’ye gelmesinde Guardiola’nın etkisi sorulduğunda şöyle cevap verir: “Manchester City’ye gitme kararını ailem ve menajerimle birlikte aldık. Açıkçası maddi anlamda en yüksek teklif City’den gelmemişti ama bana sundukları vizyon ve projeler hoşuma gidince imzayı attım. Dünyanın en iyi liginde zirve yarışında bulunan bir takıma geldiğim için çok mutluyum. Guardiola ile çalışma fikri tabii ki kararımı etkiledi çünkü dünyanın en iyi menajerlerinden biri. Benimle ilgili düşüncelerini söylediğinde ona teşekkür ettim. Hayatımın en mutlu anlarından biriydi. Özellikle oyun tarzımı çok beğendiğini, burada inşa etmek istediği sisteme çok iyi uyduğumu söylemesi hoşuma gitti. Artık hedefim, bana güvenenlerin yüzünü kara çıkartmamak!”
Anlaşmaya göre Gabriel Jesus, Brezilya Serie A bitene kadar Palmeiras’ta kalacak ve 1 Ocak 2017’de Manchester City formasını giyecektir. Palmeiras ile Serie A’yı şampiyon olarak bitirir. Manchester’da uçaktan indiğinde yanında annesi Lucia Vera, ağabeyi ve iki çocukluk arkadaşı vardır. Çok değil üç-dört yıl önce yaşadıkları yıkık dökük evden sonra şehrin en gözde yerlerinden birindeki villaya yerleşirler. Takım ile ilk görüşmesinde, annesinin tavsiyesiyle 33 numaralı formayı giymek istediğini söyler. Koyu bir Katolik olan annesi oğlundan forma numarası olarak İsa Peygamber’in çarmıha gerilerek gökyüzüne çıktığı yaş olan ’33’ü giymesini istemiştir.
2016-2017 sezonundan itibaren Manchester City forması giyen Gabriel Jesus bu süre zarfında üç İngiltere Premier Lig, dört İngiltere Lig Kupası, iki İngiltere Community Shield, bir FA Cup kazanmayı başarır. Brezilya Milli Takımı ile beraber 2019’da Copa America şampiyonluğu yaşayan Gabriel Jesus henüz 24 yaşında oldukça başarılı bir performans ortaya koyar.
Gabriel Jesus’un City için önemi
Pep Guardiola ile beşinci sezonunu oynayan Gabriel, City için saha içinde önemli unsurlardan birisi olmayı başarır. Sergio Aguero’nun sakatlık ve yaş sorunu onun City için yeni 9 numara olmasının yolunu açar. Oyun içerisinde klasik 4-3-3 gibi dizilen Manchester City için en önemli konu akışlanlıktır. Maç içinde dizilişlerinden bağımsız oyuncu serbestiyetine sahip olan City ileri üçlüsü, 90 dakikayı sürekli olarak pozisyon değiştirerek oynar.
Pep’in City için hazırladığı oyun tipinde Gabriel Jesus, sağ ve sol kanat forveti olarak görev yapabilmesinin yanı sıra en uç oyuncu olarak bağlantı oyununa katılabilmesi ile dikkat çeker. Kale alanı içinde bitirici özelliğine sahip Gabriel Jesus, City oyunu için akışkanlığın en önemli kaynaklarından birisidir. Pozisyon yaratma becerisi Jesus’un hem skor üretmesine hem de bir forvet oyuncusu için fazlasıyla asist yapmasına olanak sağlar. Sol ve sağ kanat forveti olarak görev yaptığında adam geçme ve dripling becerileri sayesinde fark yaratan Gabriel Jesus, topsuz koşuları ile de takımına boş alan yaratır.
“Gol attığımda ‘Alo Anne’ diyorum“
Gol sevincinin anlamı üzerine sorulan soruya Gabriel Jesus şu karşılığı verir: “Manchester City’de ne zaman gol atsam annem arıyor. Top kaleye girdiğinde telefonum hemen çalıyor. Brezilya’da veya stadyumda olması fark etmiyor. Ben de golden sonra korner direğine koşuyorum ve elimi kulağıma götürüp ‘Alo anne’ diyorum. İnsanlar bunu komik buluyor ama City’de bunu yapmaya başladığım an, insanlar bunun komik olduğunu düşündü. Neden yaptığımı sordular. Cevabı çok basit. Annemi seviyorum ve o da her zaman beni arıyor. Şimdi attığım her golden sonra, annem stadyumda olsun veya olmasın telefon işareti yapıyorum ve ‘Telefonu aç’ diyorum. Çocukken de annem beni aradığında ulaşamadığı zaman hemen arkadaşlarımı arıyordu.”
Henüz 24 yaşında olan Gabriel Jesus, dünya futbolu için şüphesiz yeni stil bitiricilerden birisi ve yeteneklerini sergilemeye devam edecek.
Gabriel Jesus’un Manchester City forması ile attığı gol ve yaptığı asistler:
Gabriel Jesus’un çalım ve dripling becerilerinden kesitler: