Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: “HDP baskılara rağmen büyüyor”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) eş genel başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan başkanlığında Ankara’da toplandı. Toplantının açılışında konuşan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, HDP’nin tutum belgesini hatırlatarak “Deklarasyonunun somutlaştırılarak hayata geçirilmesini nasıl yapacağımızı yine hep birlikte burada tartışacağız” dedi. Sancar, HDP’ye yönelik artan baskıların HDP’yi büyüttüğünü de sözlerine ekledi.

HDP Parti Meclisi, eş genel başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan başkanlığında Ankara’da toplandı. Toplantıda HDP’ye açılan kapatma davası, Kobani davası ve son siyasi gelişmelerle ilgili HDP’nin yol haritası belirlenecek. Toplantının açılış konuşmasında söz alan Mithat Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:

“Türkiye, çoklu kriz içinde”

Türkiye’nin çoklu bir kriz içine olduğunu söyleyen Sancar, buna dair çözümün ise partilerinde olduğunu belirtti. Sancar, “HDP siyaset üretiyor. HDP, Türkiye siyasetinin kurucu aktörü olma iddiasının hakkını vermeye çalışıyor, gereklerini yerine getirmek için elinden geleni yapıyor. Bu gerçeği göz ardı edenler, bu gerçeği tartışmaya katlanamayanlar ölü balık numarası yapmanın bir sonuç doğurabileceğini sanıyorlar ama gerçeklik onları yanıltacaktır. Çünkü bu sesin halkta yankı bulacağını ve bu sesin yine Türkiye’de en geniş demokratik mücadele ortaklığını yaratmayı sağlayacağını bizler biliyoruz. Bunu başarmak için de birkaç şeye ihtiyacımız var. Her şeyden önce örgütlülüğümüzü güçlendirmek, ikincisi birliğimizi sağlam tutmak, bu kadar farklı eğilimlerin bir arada bulunduğu bir partinin en büyük gücüdür. Çünkü farklılıkları temel ilkeler etrafında buluşturabilme becerisi gerçekten toplumu demokratik temelde bir arada yaşatma imkanının da temelinde olmuştur” dedi.

“Demokrasi ittifakı bir program olarak önümüzde” 

Demokrasi ittifakı çağrısı yapan Sancar, görüştükleri parti ve demokratik kitle örgütlerinin de bu ittifaktan yana olduğunu söyledi.  Sancar, şöyle konuştu:

“En geniş kapsamda bir demokratik mücadele ortaklığı ve bunun ihtiyaç durumunda parlamento seçimleri için demokrasi ittifakına dönüştürülmesi meselesi artık somut bir program olarak önümüzdedir. Sadece bir söylem değil, sadece bir slogan değil, somut bir program olarak artık şekillenmektedir. Nasıl yürüyeceğimizi, ilişkileri, en geniş demokrasi ittifakı için ilişkileri nasıl kuracağımızı, kurallarımızı yine bütün demokrasi güçleriyle istişare ederek, halkla buluşarak belirleme aşamasında olduğumuzu bilelim. Çünkü eğer bu birlikteliği sağlayabilirsek gelecek dönem, yeni bir başlangıcı, demokratik dönüşümü ve barışı sağlamanın önündeki engellerin hepsini ortadan kaldıracak halkların ortak iradesini yaratma imkanımız da o kadar büyüyecektir. Biz bu birlikteliği sağlayabileceğimize inanıyoruz. Şimdiye kadar deklarasyon konusunda heyetlerimizin görüştüğü demokrasi çevrelerinin hemen hepsinin de değerlendirmesi ve kanaati bu yöndedir.”

“Hedefimiz Türkiye’de demokrasinin yolunu açmak”

Sancar, 27 Eylül’de kamuoyuna açıkladıkları tutum belgesine yönelik toplumdan olumlu tepkiler aldıklarını belirtirken, Türkiye’de barışın sadece siyasi partilere bırakılamayacağını söyledi. Sancar, “Hedefimiz Türkiye’de demokrasinin yolunu açmak, Türkiye’de barışı inşa etmenin zeminini yaratmak, eşit yurttaşlığı inşa etmektir. Demokrasi, özgürlük, eşit yurttaşlık, eşit ortak yaşam. Bunun için de barış mücadelesi bizim açımızdan en hayati konudur. Barışı da yine toplumdan, tabandan inşa etme gibi bir hedef koyduk önümüze. Barışın hedeflerini, barışın amacını ve barışın boyutlarını yine toplumda birlikte konuşacağız ve toplumla birlikte inşa edeceğiz. Bu meseleleri sadece siyasi partilere hele de iktidara bırakmaya hiç niyetimiz yok. Ancak tabandan inşa edilen bir barış kalıcı hale gelebilir. Ancak böyle inşa edilmiş bir barışın üzerine demokratik bir gelecek kurulabilir” ifadelerini kullandı.

“Bu toplantımızın gündemi deklarasyonumuzu somutlaştırıp hayata geçirmektir”

Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deklarasyonumuzu somutlaştırmayı nasıl yapacağımızı yine hep birlikte burada tartışacağız. Daha sonra başka kurullarımızı da toplayacağız ve bu kurullarda yine tartışmalarla, istişarelerde yolumuzu netleştireceğiz. Yani ne kulislere ne kapı arkası pazarlıklara prim verdik, tam tersine halka sözümüzü açık söyledik. Yolumuzun ana hatlarını bütün kamuoyuna net bir şekilde ilan ettik. Bu toplantımızın en önemli gündemi deklarasyonumuzu somutlaştırıp hayata geçirmektir”

“Türkiye, en ağır hukuksuzluk dönemini yaşıyor”

Partilerine yönelik açılan kapatma davası ve eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan Kobani davasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sancar, iktidar şu sözlerle tepki gösterdi:

“Türkiye belki de tarihinin en ağır hukuksuzluk dönemini yaşıyor. Hukukun bütünüyle devre dışı bırakılması gibi bir yönelim içinde iktidar. Şimdiye kadar hiç olmazsa görünüşte hukuka uymak gibi bir kaygı güttükleri olmuştu. Yani hukukun gereğini yerine getirmeseler de hiç olmazsa buna kendilerince gerekçeler üretmeye çalışmışlardır. Ama böyle zorba bir iktidarın, sömürü, talan ve zulüm üzerine kurulmuş bir iktidarın hukuku göstermelik olarak bile dikkate almasının bir sınırı vardır. Hiçbir hukuksuzluğu açıklama ihtiyacı bile duymadıkları gibi, kamu yönetiminde çalışanları da hukuksuz davranma konusunda cesaretlendirme pervasızlığı da yapabiliyorlar. İktidarın küçük ortağı sadece partimize karşı kapatma davası açılması için yoğun bir siyasi kampanya yürütmekle kalmadı, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi’ni her fırsatta tehdit etti. Aynı yöntem Kobani davasında da devam ediyor. Kobani davasında yine siyasi müdahaleler hiç gizlenme ihtiyacı duyulmadan gerçekleşiyor. İktidar, HDP’nin üzerine oturduğu siyasal geleneğin tümünü yargılamak gibi bir hırsla hareket ediyor. HDP var oldukça bu iktidarın sonunun geleceğini biliyorlar. Bu iktidar ve onu besleyen zihniyetin de sonunu getirebilecek olan işte bu kararlı mücadeledir. Bunun farkındalar ve bunu en açık dile getiren de iktidarın küçük ortağıdır.”

“Baskılara rağmen HDP büyüyor” 

HDP’ye yönelik kapatma davası ve süren davaların HDP’nin oyunu artırdığını belirten Sancar, “HDP bütün bu saldırıları boşa çıkaracak güce ve inanca sahiptir. Aslında iktidar bu tür davaları ölüm kalım meselesi haline getirmekle kendisinin kaybedeceğini açıkça ilan etmektedir. Çünkü eğer biri için ölüm kalımsa mesele, yaşamda kalma becerisini ve gücünü en iyi sergileyen, en iyi gösteren, bunun pratiğiyle dolu bir geçmişe sahip olan parti HDP’dir. Diğerleri ise kendi dayattıkları tercihin öbür kısmına mahkumdurlar. Burada yapılanlar boştur. Baskılara rağmen HDP’nin büyüdüğünü biliyoruz. Sadece kendi tabanımızın daha kararlı bir tutum sergilemekle kalmadığını da görmemiz ve göstermemiz gerekiyor. Türkiye’nin her yerinden bu kabul ve bu destek HDP’ye en azından sempati olarak, en azından HDP’yi dikkatle izleme olarak ortaya çıkıyor ve bunun oya dönüşeceğini de biliyoruz” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.