TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu “Göç ve Uyum” Alt Komisyonu, dün (19 Ocak) toplandı. Toplantıda “Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi” (PIKTES) çalışmaları ele alındı. Çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Nazif Yılmaz ve bakanlık bürokratları, komisyona bilgi verdi. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ortak projesi olan PIKTES, 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde AB kaynaklarından finanse edilerek hayata geçirildi. PIKTES projesi kapsamında 854 bin Suriyeli çocuk eğitim aldı ve proje kapsamında sekiz bin kişi istihdam edildi.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Suriyeliler’in ve sığınmacıların temel insani ihtiyaçlarından olan eğitim alanında hem sosyal-kültürel uyum hem de dil yeteneğinin kazandırılması amacıyla yürütülen PIKTES projesi hakkında alt komisyon üyelerine bilgi verdi. Geçici eğitim merkezleriyle yürütülen çalışmaların 2016 yılından itibaren başta Suriyeliler olmak üzere mültecilerin okullara entegrasyonunun sağlanmasını ve Türkçe öğretilmesini içerdiğini belirten Yılmaz, son dönemdeki göç hareketliliğinden dolayı Afgan, Irak, Somali, Yemen ve Filistin kökenli mülteciler için de bu kapsamda çalışmalar yapıldığını aktardı.
Türkçe’nin yanı sıra kendi dillerinde eğitimler veriliyor
MEB Göç ve Acil Durumlarda Eğitim Daire Başkanı Levent Özil, 3 Ekim 2016 tarihinde PİKTES-1 olarak başlatılan proje kapsamında Suriyeli çocukların okullara entegrasyonunun sağlanmasının amaçlandığını, projenin 21 Aralık 2018 tarihinde ise PİKTES-2 olarak devam ettirildiğini belirtti. Koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen projenin 10 ay uzatıldığını ve 21 Ekim 2022 tarihine kadar süreceğini söyleyen Özil, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“400 milyon euroluk büyük bir bütçeye sahip olan projemiz nitelikli ve çok yönlü olarak devam ediyor. Proje kapsamında özellikle Türkçe eğitimini çok önemsiyoruz. Yine kendi dilleri noktasında, unutmamaları için Arapça eğitimleri, erken çocukluk eğitimleri, destekleme, telafi eğitimleri, kırtasiye destekleri, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, mesleki ve teknik eğitim bursları veriliyor.”
“150 prefabrik anaokulunun ihalesi bitti, teslimleri yapılacak”
Proje kapsamında hem Suriyeli öğrenci ve ailelerine hem de Türk öğrencilere ve ailelerine sosyal uyum ve rehberlik, mesleki-teknik eğitim burslarının verildiğini aktaran Özil, 23 bin 890 öğrencinin burs aldığını ve öğrencilerin okula devam etmelerini teşvik etme noktasında önemli çalışmaların yapıldığını söyledi. Proje kapsamında prefabrik anaokullarının inşa edildiğini söyleyen Özil, okulların konteynırlardan yapılmadığını ve okulların en az 30 yıl hizmet verebileceğini belirtti. Özil, şöyle devam etti:
“150 prefabrik anaokulunun ihalesi bitti, beş ay içinde teslimleri yapılacak. 26 ilde gerekli görülen yerlerde bu prefabrik ana okullarımız kurulmuş olacak. PIKTES’in önemli konularından bir tanesi de özel eğitim, bu noktada 50 prefabrik anaokulunun ihalesine çıkmak üzereyiz.”
Okulların ara tatile gireceği şubat ayında Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ile birçok öğretmene rehber eğitim verileceğini aktaran Özil, projenin kaynağının Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı (FRIT) olduğunu belirterek, “Proje kapsamında şu ana kadar 210 milyon euro harcandı, kalan 190 milyon euro ise Ekim 2022’de alınmış olacak” dedi.
“Kökeni, dini, ırkı ne olursa olsun çocuk çocuktur”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Toplantı sırasında Suriye’den göç eden nüfusun ağırlıklı olarak Kürtler’den oluştuğunu, proje kapsamında Türkçe, Arapça ve matematik alanlarında eğitimlerin verildiğini ancak Kürtçe eğitimin verilmediğini söyleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, “Eğer bu proje, çocukların kendi ana dillerini unutmaması temelli bir proje ise bu husus niye göz ardı edilmiş? Buna ilişkin herhangi bir çalışma var mı ya da olacak mı?” sorularını yöneltti.
Çocukların anadillerinde (Kürtçe, Arapça) seçmeli olarak eğitim alabildiğini belirten Özil, Kaçmaz’a şöyle yanıt verdi: “Hem ilkokullarda hem de ortaokullarda bu dersleri seçmeli olarak alabiliyorlar, aile ortamında da bu dilleri öğrenebiliyorlar. Biz, asıl çocukların entegrasyonunun sağlanması için okula uyum, topluma uyum, sosyal hayata uyum ve Türkçe üzerinde duruyoruz. Kökeni, dini, ırkı ne olursa olsun çocuk, çocuktur. Başta eğitim olmak üzere her türlü insani ihtiyaçlarını karşılamak hepimizin insani bir görevidir diye düşünüyorum.”
