Oğuz Solak, Tayvan’dan bildiriyor.
Bugün (25 Şubat) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’ya “askeri bir operasyon” başlatmasının ikinci günü. Tayvan’ın başkent Taipei’de yer alan Rus Temsilciği’nin önünde toplanan bir grup, Rusya’nın Ukrayna’yı saldırısını protesto etti.
Aralarında hem Tayvanlılar’ın hem de yabancıların bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup, öğleden sonra Taipei’de bulunan “de facto” Rus Büyükelçiliği binası önünde toplandı. Protestocular, slogan ve dövizlerle Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını protesto etti.
Medyascope’a konuşan 23 yaşındaki Ukraynalı Natalia, “Yaşananlara inanamıyorum ve kendimi çok çaresiz hissediyorum. Tüm ailem Ukrayna’da. Çok korkuyorum” dedi.
Taipei’de Rusya’yı protesto edenler arasında Rus vatandaşları da vardı. 26 yaşındaki Rus vatandaşı Lera, “İki gündür çok büyük acı çekiyorum. Bugün, savaş yerine barışı ve Ukraynalı dostlarımı desteklemek için buradayım. Ülkelerin arasındaki sorunları çözmenin başka yolları var” diye konuştu.
Medyascope’a konuşan 40 yaşındaki Tayvanlı Sy, “Bence biz (Tayvanlılar) daha fazla empati kurabiliyoruz çünkü biz de Ukrayna’yla benzer bir durumdayız. Ayrıca insan olarak konuşma ve bir şeyler yapma sorumluluğumuz var” dedi.
Çin ve Tayvan arasında da bir süredir sınır ihlalleriyle artan gerilimler mevcut. Çin, geçen ekim ayında 150’den fazla uçakla askerden arındırılmış hava sahasını ihlal etmiş ancak Tayvan Boğazı’nda herhangi bir çatışma yaşanmamıştı.
Çin ve Tayvan da karşı karşıya gelir mi?
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından Çin’in Tayvan’ı işgal etme ihtimali yeniden konuşulmaya başlandı. Fakat yakın zamanda Tayvan Boğazı’nda gerçekleşebilecek bir çatışmaya dair herhangi bir işaret yok. Rusya’nın Ukrayna’ya operasyon başlatmasının ardından dokuz Çin uçağı, Tayvan hava savunma sahasına girdi ancak bölgede buna benzer sınır ihlalleri çok sık yaşanıyor. Çin uçakları geçen yıl, Tayvan Ulusal Günü öncesinde bir günde 56 kez sınır ihlalinde bulunmuştu.
Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, bu hafta içinde sınır izleme faaliyetlerinin artırılması emrini verdi. Tsai dünkü (25 Şubat) açıklamasında da Ukrayna’daki durumun Tayvan’dan oldukça farklı olduğunun altını çizdi. Tayvan lideri ayrıca, “Ukrayna’daki durumu kullanıp, Tayvan halkının moralini bozmaya yönelik yalan haberler üreten dış güçler ve işbirlikçileriyle” mücadele yöntemleri geliştirdiklerini söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Tayvan kısa vadede oldukça güvenli”
Tayvan, Ukrayna’daki saldırının hemen ardından Çin’le karşı karşıya gelmeyi beklemese de ada halkı Çin’den tehdit algılıyor ve Ukrayna halkıyla empati kuruyor. Medyascope’a konuşan Tao I-chia (21), “Ukrayna’yı anlayabiliyoruz. Biz de bir Çin kriziyle başa çıkmaya çalışıyoruz. Bir bakıma benzeşiyoruz ama durumumuz o kadar da yakın değil” dedi.
Tayvan’ın durumunun Ukrayna’ya benzediğini söyleyen Sy da iki ülke arasında her şeye rağmen farklılıklar olduğunu belirtti. Sy “Tayvan ve Ukrayna’nın durumları tam olarak aynı değil. Bence Tayvan kısa vadede oldukça güvenli fakat uzun vadede son derece endişeliyim” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan, Çin İç Savaşı’ndan önce iktidarda bulunan ve iç savaşı kaybeden Çan Kay Şek’in adaya yerleştiği 1949 yılından beri kendi kendini yönetse de, resmi olarak ülke statüsünde bulunmuyor. Ada ülkesini dünyada sadece 14 ülke tanırken, Türkiye’nin de dahil olduğu diğer ülkeler, Tayvan’la olan ilişkilerini resmi olmayan kanallar aracılığıyla yürütüyor.
Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan birbirini tanımıyor. Pekin, Tayvan’ı topraklarının bir parçası olarak görüyor ve mevcut Devlet Başkanı Tsai Ing-wen’in ilk kez seçildiği 2016 yılından bu yana bölgedeki tansiyon artmış durumda.
