Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dolmabahçe’deki çınar ağaçlarını kesme kararı AKP döneminde alınmış

Haber: Ali Macit & Özgecan Özgenç

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Beşiktaş-Dolmabahçe’deki Çırağan Caddesi’nde bulunan bazı çınar ağaçlarını “kanser ve salgın hastalık” tespit ettiği için kesti. Kesilen çınar ağaçları birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Medyascope’un ulaştığı belgeler, ağaçların kesimi ve yerine yenilerini dikme kararının 2018’de AKP döneminde alındığını ortaya koydu. Son olarak 39 ağacın kesildiği, toplamda kesilen 112 ağacın önemli bir kısmının 2021 yılına kadar kesilip alandan çıkarıldığı ortaya çıktı. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 26 Haziran 2007 tarihinde Çırağan Caddesi’ndeki çınar ağaçlarında hastalık tespit edildiği ve yerine yenilerinin dikilmesi gerektiğine dair karar verdiği ortaya çıktı. 

Öte yandan, 2016’daki “İstanbul Avrupa Yakası Çınar Ağaçlarında Görülen ve Ağaçların Ölümünden Sorumlu Hastalık Etmeninin Belirlenmesi ve Teşhisi” raporunda da kanserli ağaçların kesilmesi önerilmiş. 

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra da, Çırağan Caddesi’ndeki çınar ağaçları ile ilgili birçok kez yazı ve uyarı gönderilmiş ve bazı ağaçlarda çınar kanseri (ceratocytis platani) olduğu tespit edildiği bilgisine yer verilmiş.

 

Erdoğan Gezi’yi örnek göstererek eleştirmişti

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bakanlarına konunun takipçisi olma talimatı verdi ve “Fidan kestik diye bir bardakta fırtına koparanlar, 112 tane ağacın kesilmesine kılını bile kıpırdatmıyor. Bunlar anıt ağaçlar. 112 tane ağacın hepsi kanser olur mu?” diyerek İBB’ye tepki gösterdi. 

BBC Türkçe’nin haberine göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerinden de ağaçların kesilmesini gündemde tutmaları için sosyal medya dahil her türlü eylem ve söylemi geliştirmelerini isteyerek “Biz Gezi’de, ’12 ağacı nakledeceğiz’ dediğimiz için dünyayı ayağa kaldıranların burada sesi çıkmıyor. Bu ağaçlar tedavi edilirse, doğaya kazandırılabilir. Bu konuyu gündemde tutun” talimatını verdi.

“Hastalık bulaştıktan sonra kesmekten başka çare yok”  

İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, tartışmalara konu olan ağaç kesimini Medyascope‘a değerlendirdi. Bitkilerde kuruma, mantar ya da böcek hastalıkları olabildiğini ve bazılarının tedavi edilebildiğini belirten Akkemik, İstanbul’daki ağaçlarda görülen hastalık için bir çare bulunamadığını söyledi. Akkemik, İBB’nin “doku bozukluğu kanseri” olarak duyurduğu hastalığın gelişimini şöyle anlattı: 

“1930’larda Amerika’da ortaya çıktı, Avrupa’ya yayıldı ve 2000’li yılların başında da Türkiye’de görülmeye başlandı. Hastalık bulaştıktan sonra ağaçta kurumalar başlıyor. Bulaşmanın iki yolu var, açık yaralar ve kökler. Budama yapılması, ağaçların yüzeylerinin açılmasına ve oluşan açık yaralarla mantarların yayılmasına neden oluyor. Bu hastalık, ağacın sağlık durumuna da bağlı olarak, bulaştıktan sonra iki ile yedi yıl arasında ağacı öldürüyor. Ağacın kesilip çıkarılmasından başka çare yok.” 

Akkemik, iklim değişikliği ve artan sıcaklıkların da etkisiyle, ağaçların zayıf düştüğüne ve önümüzdeki yıllarda hastalıkların ve ağaç ölümlerinin daha da artacağına dikkat çekti. 

“Yanlış uygulamalarla hastalık yayıldı, son süreçte sadece 39 ağaç kesildi”

Hastalık tespit edildiğinde yanlış uygulamalar yapıldığını ve İstanbul’da budama sorunu olduğunu belirten Akkemik, İBB tarafından izlenen süreci şöyle dile getirdi:

“2011 yılında böyle bir hastalık olduğuna dair bir rapor yazıldı. Hastalığın yayılması için bir ağaca bulaşması yetiyor. Tespit edildikten sonra budayıp çıkarmak gibi yanlış uygulamalar yapıldı. O yıllarda kesim yapılırken, kesilen yüzeylere macun sürmek gibi koruyucu önlemler uygulanmadı ve ağaçlar budandıkça hastalık köklerine bulaştı. 2016 yılında tekrar rapor yazıldı ve İBB, tekrar budama yapılmaması konusunda uyarıldı. 2017’de çınarların budanması durduruldu. 2018’de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nda bu konu gündeme geldi ve kuruyan mevcut 112 ağacın kesilmesi yönünde kararlar verildi. 112 ağaç geçen hafta kesilmedi, bunların önemli bir kısmı 2021 yılına kadar kesilip alandan çıkarılmıştı ve onların da tamamına yakını kurumuş ağaçlardı. Son dönemde sadece, tamamı kurumuş olan 39 ağaç kesildi.”

“İBB’nin şanssızlığı, önceki dönemin hatalarının sonucunu yaşamak”

Kurumalar nedeniyle İstanbul’da 400’den fazla çınar ağacının kesildiğini ve hiçbirinin gündem olmadığını belirten Akkemik, konuya bilimsel yaklaştığını vurguladı. İBB’nin bu konuyu defalarca duyurduğunu söyleyen Akkemik, “Ortada bir gerçek var. Bundan önceki belediye başkanları döneminde hatalı uygulamalar yapıldı ve bu işin sonucu yeni döneme rastladı. Bu dönemin şanssızlığı, onların hazırladığı sonucu yaşamak oldu. Ağaç orada dikili vaziyette duruyor, onu kesmeseler ve dalı kırılıp bir insanın ölümüne neden olsa ‘Belediyenin bakmadığı ağaçlar yüzünden insanlar ölüyor’ diye medya daha fazla ayağa kalkacak” diye konuştu. 

“Çelişkili, bilimsel olmayan ve tamamen politik açıklamalar yapılıyor”

Akkemik, “Kendi içinde çelişen, bilimsel olmayan, tamamen politik açıklamalar yapılıyor. Bu ülkede bilim insanlarının birçoğu gerçekten elinden gelen çabayı gösteriyor. Önce uzmanların konuşması ve bilim insanlarının dikkate alınması gerekiyor“ dedi.

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz’ın bu ağaçların bakımla kurtarılabileceği iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Akkemik, İstanbul’daki ağaçlar için rehabilitasyonun mümkün olmadığını vurguladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.