Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Memphis Grizzlies efsanesi Zach Randolph, The Players’ Tribune’e yazdı: “Şakamız yok!”

Tony Allen ile birlikte Memphis Grizzlies tarafından forması emekli edilen Zach Randolph veya namı diğer Z-Bo’nun The Players’ Tribune için kaleme aldığı “We Don’t Bluff/Şakamız yok!” yazısını Medyascope Spor Servisi‘nden Yahya Kemal Doğan çevirdi.

Ja (Morant), Ja (Morant), Adamım dinle…

Ja’yı, Grizzlies onu 2019’da draft ettikten bir süre sonra tesislerde antrenman yaparken gördüğümü hatırlıyorum.

Grizzlies organizasyonundaki herkes Murray State Üniversitesi’nden çıkmış bu çocuğun, oyununun tüm artıları ve tavanının ne olabileceği konusunda çılgınlar gibi konuşuyordu. Ne kadar ileriye gidebilirdi acaba? Ama onu kendi gözlerimle gördüğümde onları biraz düzeltmek zorunda kaldım. Bana; ’’Z-Bo adamım ne düşünüyorsun? Potansiyeli var değil mi?’’ diye sorduklarında, onlara ‘’Sanırım hepiniz beni yanlış anladınız’’ dedim.

Organizasyondakilerin söylediği sadece buydu; ‘’Bu çocuğun potansiyeli var.’’ Bence bundan çok daha fazlasıydı. Onlara, bu çocuğun bir süperstar olacağını ve bunun için de çok uzun süre geçmesine gerek olmayacağını söyledim.

Herkese söylüyorum, Bu çocuklar dünyayı şoke edecek. Ama artık şok bile diyemem, çünkü insanlar farkında. Ja, Jaren, Bane ve bu genç çekirdeği tanıyor. Herkes artık Grizzlies’i tanıyor.

Biz bu çocukların gelişimini izliyorduk, şimdi şampiyonluk seviyesinde basketbol oynayacak duruma geldiler.

Beyinlerinde bir çip varmış gibi oynuyorlar, ben oynarken yaptığımız gibi. Aynı mentaliteye sahiptik. Dünyayı karşımıza almaya hazırdık. Bir aslanın yüreği gibi sürekli atik. Eskiden inşa ettiğimiz kültür bu ve bu çocuklar da buna inanıyor. Nasıl geldiğimizi ve sahada nasıl her şeyimizi ortaya koyduğumuzu biliyorlar ve takip ediyorlar. Favori olmayarak gelişirken, insanlar daha büyük pazar takımlarına odaklanırlar.

Memphis şehrine de eldiven gibi uyuyorlar. Bir eldiven gibi… Dinle adamım, Memphis ABD’deki değeri en az verilen şehirlerden birisidir. Bu şehirde o kadar çok yer altı müzik yetenekleri var ki, birçoğu henüz dinlenmemiş bile. Bir gerçeği biliyorum. Memphis’in sadece müzik konusunda bile bir çok yaratıcılığı ve tarihi var Blues’tan Isaac Hayes’e hatta Elvis Presley’e kadar. 

Kültürel bir şehir olduğunu inkar etmiyorum. Ama burası çalışkan bir şehir, beni anlıyor musun? Mavi yakalı, çok çalışan insanlar…

Zor anları ve noktaları olsa da Memphis şehrini özel kılan da bu çalışkanlıktır. Yere düşüp oradan bir şekilde direnerek tekrar ayağa kalkan insanlar. En rahat hayat hikayesine sahip olmayan insanlar. Yani Memphis’te kendin olabilirsin, belirli bir kalıba göre davranmana gerek yok.

Oraya vardığımda tam uyum sağladığımı hissetmiştim. Ve bu çocuklar hakkında onların da öyle olduğunu söyleyebilirim. Onlar tam da bu ortam için doğmuşlar. Nasıl oynadıklarını görebilirsiniz. O takımdaki herkes mavi yakalı oyuncular, Ja’dan Jaren’a, Steven Adams’a, Kyle’a, Bane’e kadar, hiç kimseden korkmuyorlar. 

Bu yeni bir jenerasyon ve bunu seviyorum adamım. Bu çocukları seviyorum. Ja’nın parıltısından dolayı gerçekten Memphis’li mi diye düşünüyorum. Tarzını seviyorum, onu nasıl giydirdiklerini de. Gerçekten yapmalarına izin veriyorlar. Triple Six Mafia’nın şarkı sözünde olduğu gibi: Çarkları çeviriyorum, durmuyor. İşte bu bizim takım dostum. 

Memphisle akan bir dere gibi ve taştı. Durmak yok. Blöf de yapmıyoruz!

Ja ile konuştuk. Onunla ve babası ile aram çok iyi. İlk ağızdan onun ne kadar aç olduğunu söyleyebilirim. Hiçbir şeyi olmayan biri olarak geldi. Büyük bir kolejde oynamadı. O, hiçbir yerde favori değildi veya ilk seçilen. Oyununda görülen açlık gerçek. Geldiği yerden bulunduğu yere kadar gelebilmek zor bir iştir ve bu onun oyununun büyüklüğü kadar ne kadar iyi ebeveynlere sahip olduğunun da göstergesidir. İyi bir kafa yapısına sahip, bu her zaman en önemli şey ki arkasında her zaman harika insanlar olacak. İnsanlar, babasıyla ne kadar çok spor salonunda kaldığını anlayamıyor. En iyisi olmak istiyor ve bunun için çaba gösteriyor.

Genç adamla ve Grizzlies’teki rolünü devralıp benimsemesiyle gurur duyuyorum. Bu onun yaklaşık üçüncü yılı ve onları bir lotarya takımı olmaktan Batı’nın “2” numaralı konumuna taşıdı. İnsanlar, nasıl bir başarı olduğunu anladığını sanmıyorum. Şu anda NBA’de bu tür başka hangi oyuncu var? Sadece tüm sorumluluğu kucaklıyor. Sorumluluktan kaçan bir tip değil, ona koşan bir tip. Ben de böyle bir oyuncuydum. Takımı omuzlarıma koymayı severdim çünkü bu beni başarılı olabileceğim zor bir pozisyona sokardı. Onda da aynı zihniyeti hemen gördüm. İddiasız bir pazar ekibinde yıldız olmanın anlamını değiştirdi. Ne zaman sahaya çıksa, o sahadaki en iyi adam olduğunu düşünüyor ve bunu gösteriyor. O çembere saldırma şekli bana Russell Westbrook’u hatırlatıyor. Acımasızca saldırıyor… Çembere baskı yapıyor, takım arkadaşlarını açmak ve iyi bir şut atmak için oyuncuları çekiyor. Size bir şey söyleyeceğim: Gelecek yıl MVP’yi garanti altına aldı bile. Ama sadece Ja değil, ne dediğimi anlıyor musun? Bu takımı bu kadar heyecanlı yapan da bu. Hepsi o Grizzlies kimliğini benimsedi. Ja benim gibi adamlardan biri, kimse ona karşı oynamak istemez. Ve Jaren de, o iyi adamlardan biri. Mike ya da Marc gibi kendini taşıyor ama ölümcül etkisi var. Geri adım atmıyorlar. O cesarete ve direnişe sahip. Hep savunmamızla gurur duyardık. Tony Allen ve Mike, Marc, aynen öyleydiler adamım. Her zaman odaklanmıştık. Tek bildiğimiz, kardeşlerimiz için orada olmamız gerektiğiydi. Mike’ın orada bana ihtiyacı varsa veya TA’nın o ekranda atlamama ihtiyacı varsa, yaptığım şey buydu. Onları hayal kırıklığına uğratmak istemezdim.

Bence bu yeni nesil, bizim zamanımızdaki Grizzlies ile aynı. Bütün maçlarını izliyorum ve birbirlerine nasıl yardım etmeye çalıştıklarını görüyorum. Rakibe karşı, bir arada duruyorlar. Şu anda ligdeki en iyi ikinci savunmaya sahibiz.

Neredeyse her maçta çılgın smaçlar ve kırılan 3-sayılık atış rekorları nedeniyle tüm odak Grizzlies hücumlarında oluyor. Ama savunmaları da hücumları kadar iyi. Jaren ligin blok kralı olmasına rağmen “Yılın Savunma Oyuncusu” tartışmalarının içerisine bile dahil edilmedi. En azından bu tartışmaya girebilmeliydi, beni anlıyor musun? O bir canavar!

Son olarak koç ekibine desteğimi belirtmeliyim.

Koç Jenkins harika bir iş çıkardı. Yönetim kademesi de öyle. Ve oyuncular, bu çocukların koç için nasıl mücadele ettiklerini maçlarda gittiğimde gördüm. Koç konuşurken onun söylediklerine nasıl önem verdiklerini ve dinlediklerini gördüm. Bu çocuklar sahadayken çok rahat oynuyorlar. Bu kadar genç bir grupla üst seviye bir koçluk olmadan olmaz. Bu yüzden koç Jenkins’e en büyük krediyi vermek istiyorum. Çünkü bu takımla harika bir iş çıkardı.

Memphis’teki tesiste çok daha fazla zaman geçirdim. Geçen hafta oradaydım ve orada bulunduğum her saniyede, bana sürekli soru sormaları benim için çok şey ifade ediyor. Benim çocuklara kültürün aktarılması için rehberlik etmemi istiyorlar. Kalbimi bu takıma ve Memphis şehrine verdim, bundan dolayı aldığım teveccüh kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. Ben şehirdeyken gösterilen ilgi sevgiden başka bir şey değildir. Diyorum hep bir puzzle’ın parçalarını tamamlamak gibidir. Memphis’e geldiğimde sanki son parçayı buldum. Bütün parçalar en sonunda bir araya geldi.

Bu sadece bir lütuftu, bunun için minnettarım. Bu yüzden bunu yazmak istedim. Memphis topluluğuna geri getirdikleri heyecan ve enerji basketboldan daha önemli. Bu şehir geçen yıl şehrin önemli simgelerinden olan Dolph’un kaybıyla kötü zamanlar geçirdi. Memphis’in köklü ve tutkulu bir şeye ihtiyacı vardı. Çünkü bunu hak ediyor.

Ja ve Jaren, bu adamlar zaten takımca iyi iş çıkarıyorlar. Grizzlies, herkesin birbirine yardım etmek istediği bir organizasyon. Bu ekibin bir parçası olduğunuzda sürekli geri vermek istersiniz. Eğer yapabilirseniz bir sonraki neslin hayatını değiştirmeye yardım etmek istersiniz. Bu adamlar sadece iyi topçular değil. Onlar iyi adamlar. Bu yüzden onların en büyük sahnede başarılı olduklarını görmek istiyorum. Bu yıl takımlar zorlu – NBA zirve yıllarından birini yaşıyor- ama Grizzlies’e dikkat etmelisiniz. Onlar için sınır gökyüzü! Batı, her zaman olduğu gibi hala “Vahşi Vahşi Batı”dır. Özgüvenlerine bakın. Kendilerine inandıklarını görebilirsiniz. Ve her maçta orada olacağım, onları elimden geldiğince destekleyeceğim. Çocuklara son bir mesaj bırakmak istiyorum: Savaşmaya devam edin. Şimdi, daha da zor olacağını söylüyorum. Uzun bir seri halinde, savaşmaya devam edin. İnanarak başlayın ve bulduğunuz her fırsatta, savunmada, hücumda, perde yaparken veya rakiple eşleşirken, yardım için doğru yerde olduğunuzda takım arkadaşınızın yanında olmanız gerektiğini bilin – sadece oyuna odaklanın.

 Tarih yazıyorsunuz. Bunu kendiniz ve temsil ettiğiniz şehir için yapın. Bir “duvar”ı yıkmaya hazırlar. Ve Grizzlies’in olayı da bununla ilgili.

Direniş Şehri… Hadi gidelim!

Kaynak: The Players’ Tribune

Yazan: Zach Randolph

Çeviren: Yahya Kemal Doğan

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler